"Hakem olmak yürek ister." Bu sözü çok duymuşumdur bu camianın ileri gelenlerinden... Geçen cumartesi günü İstanbul'da toprak sahada bir amatör maç seyrettim. Müthiş bir soğuk var. Hakem kravatlı, ayakkabılar boyalı, sırtında çantası yürüyerek sahaya geldi. Maçının başlamasına 1 saat var. O esnada başka bir maç oynanıyor. Hakemle sohbet ediyorum. Beni tanımadı, belki tanısa bu kadar rahat konuşamazdı. Ben soruyorum, o cevap veriyor. Bu sahayı bulabilmek için 2 arkadaşını cep telefonundan aramış. Gitmiştir, 20-30 kontürü. Belli bir mesafeden sonra da yürüyerek bu sahaya ulaşmış. Belki bir memur, belki bir öğrenci. Sabah evinden sıcak yatağından çıkmış. 2 ayrı vasıta ile ulaşabilmiş buraya... Konuşurken, hafif soğuk algınlığı olduğunu da hissediyorsunuz. Ama müthiş bir ciddiyetle maçının saatini bekliyor. Seyirci o an sahada maç yöneten hakeme öfke kusuyor. Küfür, hakaret aralıksız devam ediyor. Ne yapabilirsin ki, arkadaşın için? Az sonra aynı küfür hakaret sana başlayacak. Saha toprak. Çatır çatır bir maç. Neyse benim konuştuğum çocuğun maçına sıra geldi. Kıyafetlerini giymiş maça çıktı. İki takım oyuncularına çok kibar bir konuşma yaptı. Ben yerimde donuyorum. Seyirci barut. Henüz olumlu ya da olumsuz hiçbir karar yok. Ama 150 kadar seyirci meşaleleri yaktı, tel örgünün arkasında öfke kusuyor. Ben üşüyünce, gidip arabamdan maçı seyretmeye devam ettim. Maç bitti. Bizim hakem arkadaş çamur ve terin birbirine karıştığı ortamda soyunma odasına ilerliyordu. Seyirci skordan memnun değil, tel örgüler yıkılıyor. Kenarda sadece bir polis arabası var. Polisleri göremiyorum. Çocuk barakaya girdi. Hiç sanmıyorum o barakada sıcak su ya da duş imkânının olduğunu... Bir başka maç başladı. O hakem 30 dakika kadar sonra barakadan çıktı. Çantası sırtında, selamlaştık yürümeye başladı. Yağmur altında durağa yürüyor. Muhtemelen yine iki vasıta ile evine ulaşacak. Gaffur'un tabiriyle tenhada birisi kıstırsa ne olacak? Bu çocuk bu sahayı bulurken 3-4 YTL'lik telefon görüşmesi yaptı. Gidiş geliş 6 YTL de otobüse dolmuşa verdi. Raporunu da hakem derneğine kargo ile gönderecekmiş; 3 YTL de o... Gitti 15 YTL'si. Bu çocuk evine giderken, şurdan 2 kg portakal alayım, bu kadar yorulduk. Emeğimin karşılığı olsun demeye hakkı yok. Alamaz 2 kg portakal. Eve geldi, annesi ya da eşi o çamurlu ve terli kıyafetleri yıkayacak, ütüleyecek. Bunun bir bedeli yok mu? O onlarca insanın küfrettiği annesi, bacısı ya da eşi, o hakemin kıyafetlerini bir başka maç için hazırlayacak! Ve bu hakemin bu maçtan alacağı para da dernek kesintisinden sonra 20 YTL! Hakem o maça gidip gelirken 15 YTL'sini harcadı. Bu parayı da en az 3 ay sonra alabilecek. Bu hakem arkadaşa acıdım. Gripti. Hava soğuktu. Belki de duş almadan, terli terli otobüs durağının yolunu tutmuştu. Arabamla evine bırakmayı düşündüm. Bu camianın büyükleri kendileri dahil hiç kimseye güvenmedikleri için böyle bir düzen kurmuşlar. Çocuk daha sonra beni tanıdı ve teklifimi özür dileyerek kabul etmedi. Çünkü oradaki gözlemci ya da bir başka hakemin, kendisini arabamla evine götürmemi en seri şekilde bazı sorumlulara yetiştireceğini düşündü. Ben bunu bildiğim için fazla ısrarcı olmadım. Gözden kayboluncaya kadar arkasından baktım. Senin hakem derneğinin senin için hiçbir derdi var mı? Yok. Senin MHK Başkanı'nın senin için bir derdi var mı? Yok. Futbol Federasyonu genel kurullarının, seçilen yönetim kurullarının, MHK'ların, GTK'ların, hakem dernek yöneticilerinin, ekranlarda hakemi doğrayanların bu hakemler için bir proje ya da programları var mı? Daha doğrusu sizden haberi olan var mı? Bir hakem derneği genel başkanı ya da bir MHK Başkanı hayal ediyorum. Federasyon Başkanı'na diyecek ki: "Sayın Başkanım bir sabah sizi evinizden alayım. 3-4 tane toprak sahada amatör maç seyredelim. 5-10 hakemi dinleyelim. Karda kışta, toprak sahalarda bakın hakemlerimiz nasıl bir mücadele içinde. Aldıkları para ne kadar?" Nerdeeee!.... Federasyon Başkanı ve yönetim kurulu üyeleri hakemle ilgili hiçbir şey bilmiyor. Sanıyorlar ki bu Süper Lig'deki 30 hakem gökten düştü! ---- >>> Bizde malzeme bol Bu ilin ismini vermeyeceğim. Ama herkes neresi olduğunu çok iyi biliyor. Bu ili bundan böyle yazmaya devam edeceğim. Çünkü bu ildeki sorumlu arkadaş böyle istedi. Bu arkadaşın himayesindeki ilimizden birçok kulübe medikal malzemesi pazarlaması yapılmaktadır. Bu konuyu MHK Başkanı'na ilettiğim halde en ufak bir işlem yapılmamıştır. Bu arkadaş bizi gördüğü yerde "Ömer Abi, Ömer Abi" diyerek sevgisini muhabbetlerini iletmekte, hakemlerle hiçbir alakası olmadığı halde hava atarak, "Ömer Faruk Ünal'ı mahkemeye verdim. Bakın ona neler yapıyorum, görün" diyerek gözdağı vermektedir. Hadi bakalım. --------- >>> Mersin'de neler oluyor? Mersin'de huzurun tesis ve temin için sorumlu hiçbir kimse kılını kıpırdatmıyor. Süper Amatör Küme'de Erdemli Belediyespor ile Akdeniz Belediyespor Erdemli'de karşılaşıyor. Maçı Kaymakam başta olmak üzere bütün protokol izliyor. Maçın hakemi H.Erman Ercan. İlk yarıda Erdemli'den 6 oyuncu sarı kart görüyor. İkinci yarıda bu 6 sarı kartın 5'i kırmızı oluyor. Doğal olarak hakem maçı tatil ediyor. Üstelik Kaymakam'a "Can güvenliğim yok" diyor. Kaymakam da "Burada 30 tane polis ve biz varız." diyor. Maçın gözlemcisi bir komser. İsmi Selçuk Yılmaz. Hakemin başarısız olduğu yönünde bir rapor yazıyor. Bütün bu gelişmeler üzerine Mersin İl Hakem Kurulu bu maçın hakemine aynı hafta içinde 3, yardımcı hakemine ise 4 maç daha veriyorlar. Yani ödüllendiriyorlar. Yani meydan okuyorlar. Gözlemciye ise maç verilmiyor ve cezalı duruma düşürülüyor. Bizim bildiğimiz bir hakemin doğru kararları olsa bile böyle bir maçtan sonra hiç değilse bir hafta dinlendirilmesi gerekir. Moralinin düzelmesi sağlanır. Ama burada maçın gözlemcisine ve Erdemli Belediyespor'a bir meydan okuma var. ------- Kısa kısa... * Mersin'de hakem derneği seçimi bugün yapılıyor. Başkan Vedat Yüksel İngiltere'de. Ancak dernekçilik ve mevzuatı iyi bilen Şükrü Yüksel seçimi bugün yapacaklarını ve hiçbir engel olmadığını söyledi. * Bir ay önce kayınpederini kaybeden Ali Aydın'ın abisi temsilci Önder Aydın kalp krizi geçirdi. MHK toplantısından acilen Ankara'ya giden Ali Aydın hocamın kardeşine acil şifalar dileriz. Geçmiş olsun. * 142 yeni temsilciye ve 34 Süper Lig gözlemcisine iyi bir markanın ürünü lacivert ceket, gri pantolon, beyaz gömlek, kravat, ayakkabı, kemer verildi. Geçmiş dönemde Süper Lig gözlemcilerine kıyafet verilmemişti. Sadece önceki 100 temsilciye verilmişti. * Futbol Federasyonu seçimin haziranda yapılması için bütün yolları zorlayacak. İmza sayısı 90'ı aşmış. Federasyon'un yapacağı ilk hareket, bu imzaların gerçek olmadığını beyan etmek. Zaman kaybı buradan başlayacak. Ve iş uzayacak.