Futbol Federasyonu'nun yeni temsilci listesi hazırlanırken, bir çok isim de kendisini dışarıda buldu. İşte bazılarının temsilci kadrosundan çıkarılma sebepleri: Bedri Dölkeleş - Kocaeli : Eski GTK'da bulunmak. Ergun Kabaca - Kocaeli: 65 yaş sebebiyle. Hatip Çopur - Ankara: MHK üyesi olduğu için. Mehmet Doğar - Şanlıurfa: İşleri sebebiyle maç istemiyordu. Musa Soykarcı - Kayseri: Bıçakçı'ya oy verdiği için istifa etmişti. Özcan Pehlivanoğlu - İstanbul: İstifa etmişti. Ahmet Akyurt - Antalya: Dernek seçimlerinde Çulcu ve Güzel'in adaylarına muhalefetten. Derya Aktünel - İstanbul: Kendisi bırakmıştı. Halil Atalık - İzmir: GTK ve MHK üyelerine muhalefetten. Şükrü Yüksel - Mersin: Vedat Yüksel'in ağabeyi. Mevcut yönetime muhalefetten. Ve diğer düşenler: Baykal Kazancıoğlu, Behçet Envarlı, Özer Bayram (İstanbul), Cahat Aykan, Nurettin Gühan, Tamer Alpaydın (Adana), Ş.Cenk Altun, Cemal Norman, Hüseyin Coşkun (Ankara), Hakan Bektaş (İstanbul), İsmet Arığ (Kütahya), Reşat Dengiç (Çanakkale), Rıza Tosunay (Bursa), Sami Şamuel Şen (İzmir), Uğur Bekyürek (Eskişehir), Yüksel Erdoğrul (Balıkesir). ------- Bülent Yavuz!.. Bülent Yavuz futbol camiası içinde belirli bir kesim tarafından sevilmez. Kimileri tarafından da 'iyi eğitimciydi, disiplinli bir başkandı' diye değerlendirilir. Konumuz bu değil. Bülent Yavuz çok uzun yıllar Ulusoy Federasyonu'na hizmet etti. Bir dönem Hilmi Ok'un raportörü, bir dönem MHK'nin başkanı, son dönemlerinde de kendisi MHK'nın dışında da olsa, MHK'nin kurucusuydu. Hakem camiasındaki herkes biliyor ki Mustafa Çulcu MHK'sinde de etkinliği büyüktü. Duyumlarımıza göre UEFA gözlemci listesinden son çıkarılan Bülent Yavuz olmuş. Kendisini aradım, bu konuyu sordum. Şaşkınlık içindeydi, son derece buruk ve kırgındı. Yıllardır birlikte hizmet ettiği Haluk Ulusoy ve emek verdiği Mustafa Çulcu, Ali Kunak gibi isimler etkili görevlerdeyken, kendisine yapılan bu davranışı içine sindirememişti. Maalesef hocam gerçekler böyle. Vefasızlığa uğrayan, geçmiş günlerdeki hizmetleri unutulan bir tek siz değilsiniz ki... Başınızı sağa ve sola çevirdiğinizde kırgın olan onlarca insan görürsünüz. Kabahat kimde acaba? Bülent Yavuz'un telefondaki son cümlesi: "Bıçakçı döneminde bile UEFA gözlemciliğime dokunulmamıştı!" ------- Tahkim'in yolları!.. Geçen hafta 'Türkiye'de yangın var' yazımız üzerine e-mail yağmuruna tutuldum. Telefonlarım gün boyu susmadı. Gerçekten yangın büyükmüş. Mustafa Çulcu, Ali Kunak, Mevlüt Güzel, Muhittin Boşat, Necmi Temizel gibi yetkili isimler aydınlatıcı bilgi vermeye çalıştı. Sağolsunlar... Hilmi Ok hocam sanıyorum başını kuma sokuyor. Duymamaya çalışıyor. Puan sıralamasını bilmiyoruz. Şeffaflık yok. Bu keyfilikten dolayı Tahkim yolları gözüktü. TFF yönetimi mâli ve idari konularda bir problemle karşılaşınca, gerek Bakan'ın gerek yasanın önünde zor durumda kalmamak için çok titiz davranıyor. Şimdi Federasyon bu konuda da hassas olmalı. Bu klasmanlar incelenmeli. Sıralamalar neye göre yapıldı? Hele hele bir konu var ki, puanlamada yüzde 25'lik bir kayıp dilimden bahsedeliyor. Bunun kişilere keyfi dağıtıldığı bundan dolayı Tahkim'in gözlemci klasmanları iptal etmesi muhtemeldir. İtiraz eden gözlemcilerin en büyük güvencesi bu konularda büyük tecrübe sahibi Türker Arslan. GTK'dan bir netice alamayacaklarını iyi biliyorlar. Adaletin er geç Tahkim'de yerini bulacağından eminler. GTK'nın iki tane sihirli cümlesi var: "Yeterli bulmadık!" "Talimatların dışına çıkamayız!" ------- Uludağ günleri Süper Lig ve Süper Lig yardımcı hakemleri pazartesi gününden itibaren 9 günlük bir seminer için Uludağ'da kampa alınıyor. Bu kampın ardından Antalya'da eşleriyle beraber 4 günlük ilave bir kamp daha olacak. Geçen yıl Abant 7 günü aşmıştı. Hakemlerin bunaldığına ve sıkıldığına şahit olmuştuk. 9 gün uzun bir süre. Ancak yeni katılanlar var. Bir kaynaşma olacaktır. Lale Orta dün Uludağ'da detaylı bir inceleme yaptı. Hazırlıklar tamamlanıyor. Mahmut Çetiner eğitim için görev başında. Bu arada hakemlerin Adidas marka malzemeleri hazır. Hep C ya da C yardımcılar malzemenin kendilerine eksik verildiğinden şikayetçi olurdu. Dün Ali Kunak'a sordum. 950 takım malzemenin hazır olduğunu ve C yardımcı ile A hakeminin aynı malzemeyi alacağı müjdesini bizim aracığılımızla duyuruyor. ------ Final keyfi M HK üyesi (Ali Aydın özel işleri sebebiyle bu seyahate katılamamış) ve 7 FIFA hakemi Berlin'de Dünya Kupası finalini izledi. Bu maçın biletleri 3-5 bin euroları aşmıştı. Bu TFF'nin önemli bir jestiydi. Federasyon'un hakem kurumuna ne kadar fedakâr olduğunun önemli bir göstergesi bu davranış. Ancak, bu davranış bazı hakemleri incitmedi mi? Bu lig bu 7 tane hakemle mi gidiyor? Mesela bir Serdar Tatlı da onore edilemez miydi? Ya da iki tane Süper Lig yardımcı da alınamaz mıydı? Bilet sıkıntısı varsa, yarı final ya da 3'lük maçlarına birkaç hakem ilave edilemez miydi? Haa bir de GTK var. Onlar üvey evlat mı? Beni pek sevmezler ama onların da hakkı... ------- Bu nasıl Disiplin Kurulu üyeliği? Yazmak istemedim, konu kapansın dedim. Ama mecbur kaldık yazmaya... Hakem derneğinin İstanbul Şubesi bir piknik tertiplemişti. Bu piknikte iki eski hakem kavga ediyor. Hakem eşlerinin de bulunduğu bir ortamda. Duayenler var piknikte. Binali Kartal birilerini eleştiriyor yüksek sesle. Pikniğin misafiri Mutlu Çelik de Binali Kartal'a yumruk atıyor. Daha sonra Binali Kartal piknikten uzaklaştırılıyor. Binali TFFHGD Genel Merkez Disiplin Kurulu üyesi. Yediği yumrukla kalıyor. Dernek, kendi disiplin kurulu üyesine sahip çıkamıyor. Binali Kartal acaba şikayetçi oldu mu? Bir sürü şahit var. Değerli Genel Merkez ya da İstanbul Şubesi'nin dernek yöneticileri bu konuda bir açıklama yapacak mı?