Herkes farklı yorumluyor
Yeni Futbol Kanunu hemen hemen taslaktaki haliyle genel kurula indi. Hakemlerin genel kuruldaki delege tarifi için ufak bir değişiklik yapılmış. Tartışılan aşağıdaki madde. g) FIFA ve UEFA'nın icra kurullarında fiilen görev yapanlar ile komisyonlarında en az beş yıl görev yapan T.C. vatandaşları ve büyükler kategorisinde olimpiyat, dünya şampiyonalarında çeyrek final, Avrupa şampiyonaları ile dünya kupalarında yarı finallerden birini yönetmiş faal olmayan hakemler. Ancak tartışma devam ediyor. Herkes farklı yorumluyor yeni kanunu. Birinci görüş şu: Genel kurul delegesi olarak Avrupa'da büyükler kategorisinde yarı final ya da final yönetmiş hakemler doğal delege olabilecek. Talat Tokat ve Oğuz Sarvan isimleri dışında bu tarife uyan yok. Muzaffer Sarvan ve Ali Aydın, Akdeniz Oyunları'nda görev aldığı için bu tanıma girmiyor. İkinci görüş şu: Hilmi Ok, Yusuf Namoğlu, Doğan Babacan ve Ahmet Çakar... Sadık Deda resmi görevi olduğu için bu kategoride yer almıyor. Yukarıdaki hangi grubun delege olacağı konusunda ciddi bir çelişki yaşanmaya devam ediyor. Kanun artık genel kurulda, yapılacak fazla bir şey yok. Hakem camiasının bir bölümü MHK'nın yüksek miktarda maaşlı olmasını ısrarla isterken, bir bölümü de ısrarla buna karşı... Profesyonel olmasının da olmamasının da her iki görüşe göre ciddi sakıncaları var. Önemli bir başka nokta da şu; hakem camiası, FIFA şartından rahatsız. Hatta bazı önde gelen isimler, bu FIFA şartını insan haklarına dahi aykırı buluyor. Namoğlu'nu bırak, Sarvan'a bak! Birçok ismin aklından MHK Başkanlığı ve üyeliği geçiyor. Ama seslendirmeye cesaret edebilen yok. Yusuf Namoğlu'nun MHK Başkanlığı için teşebbüsü hakem camiasından ve kamuoyundan ilgi görmedi. Daha doğrusu sıcak karşılanmadı. Gerekçeler şunlar: Namoğlu, her ne kadar UEFA gözlemcisiyse de, hakemlikte dünyadaki yeni ve son gelişmelerden çok uzak. Yenilikleri takip etmiyor. Beşiktaş ismi ile özdeşleşmiş. Rizespor'da yönetici gibi görev almış, futbolcu transferi dahi yapmış. Bu sebepler Namoğlu'nun şansını azaltıyor. Oğuz Sarvan ismine 20 Mayıs 2004 itibariyle büyük bir ilgi ve teveccüh var. Dünün tarihini veriyoruz, çünkü dengeler çok çabuk değişiyor. Sarvan'ın listesine Muhittin Boşat ve Ali Aydın isimleri de yakıştırılıyor. Ancak, bu iki hakemin yaşadıkları olayların henüz çok sıcak olması Sarvan'ı yıpratabilir. Sürpriz MHK'lara hazırlıklı olmak gerekiyor. Sayın Bakan Mehmet Ali Şahin, federasyonun özerkliğine Türkiye'deki en hassas kişi. Bunu çok net ifade ediyor. Bakan'ın aklından geçen ne bir federasyon yönetimi, ne de bir MHK var. Zor maçların adamı İstanbul hakemliği son yıllarda hep tartışma konusu oldu, oluyor. Ancak, İstanbul'dan Cüneyt Çakır'ın hakkını teslim etmek gerekiyor. Cüneyt Çakır'ın babası MHK Başkanvekili olduğu için bazı çevrelerce haksız yere yıpratılmak istendiği oluyor. Cüneyt, genç yaşına rağmen, son iki haftada birbirinden zorlu iki maçtan da yüzünün akıyla çıktı. Bursaspor - Çaykur Rize ve Mersin İdmanyurdu - İzmirspor maçları... Bursa'daki o gergin maçta hakem hatası yok, "yaptırmadı" diye eleştirilen anonsların hepsi de yapılmış. Ama geçen haftaki bir Mersin İdmanyurdu - İzmirspor maçı var ki... Sonucu 4 takımı çok yakından ilgilendiriyor. Üçü küme düşecek, biri gülecek. Zorluk derecesi en yüksek bu maçtan da Cüneyt Çakır "sıfıra yakın hatayla" alnının akıyla çıkmıştır. Gençleştirmeye önem ve emek veren Bülent Yavuz MHK'sının, İstanbul'daki Cüneyt Çakır ve Fırat Aydınus gibi istikbal vaad eden isimlerde büyük hakkı var. Bunu da görmezlikten gelemeyiz. Dernek Bakan'a çıkıyor TFFHGD'nin yeni yönetim kurulu önümüzdeki salı günü Bakan Mehmet Ali Şahin'e çıkıyor. "Kanun kurula iniyor. Biraz geç kalmadınız mı?" sorumuz üzerine genel başkan Mustafa Çulcu, şifahi olarak bakana bazı bilgileri aktardığını söyledi. Kanunun salı günü görüşüleceğini söyleyen Çulcu, yine de gerekirse değişiklik olabileceği görüşünde. Çulcu, kanun çıktıktan sonra TFFHGD Yönetim Kurulu olarak toplanıp, en seri şekilde 3 delegeyi tesbit edeceklerini de ifade etti.