Geçen hafta Antalya - F.Bahçe maçına Yunus Yıldırım tayin edilince, bir çok insanın aklına olmadık şeyler geldi. "Yunus Yıldırım neden bu kadar çok F.Bahçe maçına çıkıyor?"
Camianın içinden dışından bir yığın insan öküzün altında buzağı aradı durdu. Bunlara belki ben de dahil!
Hatta geçen hafta bu konu ile ilgili yazımı son anda çıkardım bu sütunlardan. Maç öncesi bu yazıya vicdanım razı olmadı.
Ben Yunus Yıldırım'ın yerinde olsam, ister yazılı ister şifahi olarak MHK'ya ya da Federasyona iki satır yazı yazarım:
"Beni bir süre F.Bahçe maçlarına vermeyin" derim.
Geçmişte de şimdi de çok olmuştur. Bir çok hakem bir çok kulübün maçına çıkmıyor, çıkamıyor.
Yunus Hocam sana da yazık!.
MHK'ya da yazık, TFF'ye de yazık!.
F.Bahçe ve Aziz Yıldırım'a da yazık!.
Bu kadar günaha giren insana da yazık!.
Sen de kurtul, biz de kurtulalım!.
İnan bana maddi manevi hiçbir kaybın olmaz. Bu ligin iyi hakemlerindensin, başka maçlara çıkarsın.
Penaltı çalmıyorsun, kart göstermiyorsun, ona artık alıştık.
Sağolsun MHK ve sen bizi alıştırdın. Senin maçlarında kimse penaltı beklemiyor. O kuralı siz işletmiyorsunuz!
Ankara'dan Uilenberg geçti
Türkiye'de yıllardır hep hakem eğitimleri üzerinde durulmuş, gözlemcinin eğitimi pek önemsenmemiştir.
Son dönemde gözlemci eğitimlerine ağırlık verilmeye başlandı. 2 sezondur bütün klasman gözlemcileri ciddi seminerlerden geçti.
Geçen sezon Kemal Dinçer başkanlığındaki GTK bu yönde büyük çabalar sarfetti.
Geçen hafta da Ankara'da, UEFA'nın gözlemcilerden sorumlu Hakem Kurulu Üyesi Hollandalı Jaap Uilenberg G.Birliği-Trabzon maçını Süper Lig gözlemcileriyle birlikte izlendi.
Oğuz Sarvan ve FGM işbirliği ile ciddi bir eğitim yapıldı.
Statta herkes notunu görevliye teslim etti.
Yani hiçbir gözlemci, TV'den, yorumculardan, tekrarlardan etkilenmeden notunu verdi.
Ertesi gün gözlemci grup sözcüleri müsabakanın yönetimi ile ilgili yorumları grupları adına sözlü olarak herkesin huzurunda yaptı.
Uilenberg kendi görüşlerini anlattı.
Ve gözlemcilerin notu ile Uilenberg'in notu birbirini tuttu. Büyük ekseriyeti hakemi 8.2 - 8.3 arasında başarılı buldu.
Burada nottan çok hakemlerin hangi bakış açısıyla izleneceği önemliydi.
Uilenberg'in bu konuda gözlemcilere büyük katkısı oldu.
Bu çağdaş eğitim MHK tarafından süratli bir şekilde 1-9 Ekim tarihleri arasında klasman gözlemcilerine de verilecek.
Böylelikle alt liglerde de gözlecilerin hakemi izleme mantalitesi açısından standart sağlanacak.
Görüştüğüm gözlemcilerin ortak kanaati, benzersiz bir eğitim olduğunu söyledi.
Gerek eğitimin kalitesi gerekse gözlemcilerin katılımı konusunda MHK ve FGM başarılı bulundu.
Hatta bu seminerden çok mutlu olan Uilenberg, UEFA'nın kendi içinde yapacağı 2.seviye gözlemci seminerini kasım ayında İstanbul'daki bir maç için planladığını söylüyor.
FIFA listesi değişmeyecek!
Görünen o ki, mevcut FIFA listesine dokunulmayacak.
Muhtemelen mevcut liste aynen FIFA'ya gitti. Yani listedeki 7 hakem yerini korudu.
FIFA için heveslenenler seneyi bekleyecek.
Şimdi herkes maça rahat çıksın.
Rahat yönetsin!
Listeye girebilme ya da listeden çıkma stresini yaşamasın.
MHK istikrarı seçmiş olmalı.
Adam kayıramazsın!
Türkiye'de ÖSS, KPSS, SBS sınavları ayrımcılığı büyük ölçüde tüketmiştir.
Bilgisayar vasıtasıyla milyonlarca öğrenci sınanıyor.
Milli Eğitim Bakanı'nın kızı da olsa SBS'ye girerek bir lise eğitimine hak kazanabiliyor.
KPSS'yi kazanamazsanız, ağzınızla kuş tutsanız kadrolu bir şekilde öğretmen olabilme şansınız yok.
MHK kendini ifade edebilmekte güçlük çekiyor.
1000'in üzerindeki klasman hakemi 600'lere indi. Şimdi de bilgisayara dayalı tayin metotuyla hakemler arasında adaleti sağlamak istiyorlar.
Süper Lig kadrosunda bulunan hakemleri tayin ederken belli kıstaslar olabilir.
Ancak esas 2 ve 3.Lig'de görev yapacak olan hakemleri tayin ederken sisteme uymayan bir tayinin olması çok zor.
Bölge sorumluları kriterlere uymayan bir hakemi görevlendirse bile, Oğuz Sarvan'ın bilgisayarına takıldığı kesin.
Şöyle ki, önce hakemin ili kontrolden geçiyor. Memleketi, nüfusa kayıtlı olduğu yer ve ikamet ettiği il. Böyle bir tayine sistem izin vermiyor.
Daha sonra ceza kontrolünden geçiyor. Prensip bir hafta maç alacak 2 hafta boş geçecek. Bu sürede 4.hakem gidebilir. Ancak 8.4'lük bir not getirirse, ertesi hafta mutlaka maç verilecek.
En son gittiği maç, gideceği takımın maçı olmayacak.
Bu ve buna benzer bir çok kriter bilgisayarda programlanmış.
Sene sonunda not sıralaması, aynı zamanda maç sıralaması olmuş olacak.
Bir bölge sorumlusu, hak etmeyen bir hakeme hak etmediği maçı verdiği zaman bu iş Oğuz Sarvan'ın bilgisayarındaki kriterlere uymadığı için dönebiliyor.
Dileriz bu uygulama tutar ve delinmez.
Delindiğinde bu sütunlar herkese açık!