15 Nisan 1989'da, İngiltere'nin Sheffield şehrinin takımı olan Wednesday'in sahası Hillsborough Stadı'ndaki faciada tamamı Liverpool taraftarı olan 96 seyirci ezilerek ölmüş, 766 kişi ise yaralanmıştı.
Geçen hafta 14 Nisan'da UEFA Avrupa Ligi'nde çeyrek final rövanş maçında Liverpool-Dortmund (4-3) karşı karşıya geldi. Maç öncesinde saygı duruşu vardı. 46 bin seyirciden çıt çıkmadı, adeta nefes bile almıyorlardı. Maçı TRT 1 yayınlıyordu, "uzaktanın kumandanın" ses ayarıyla oynayan benim gibi çok insan olmuştur.
Maçı Cüneyt Çakır ve ekibi yönetiyordu. Finalden daha fazla akıllarda kalacak bir müsabaka oldu. İlk maçın 1-1 olması, Dortmund'un 2-0'dan maçı ve turu kaybetmesi, Jürgen Klopp'un eski takımını elemesi...
"Cüneyt Çakır Türkiye'de başka Avrupa'da başka maç yönetiyor" diyenlere bu Anfield Stadı cevap verir nitelikteydi.
Oradaki saygı duruşu ile bizdeki aynı mı? Soruyorum size; Avrupa'da rakibe, seyirciye, hakeme gösterilen saygı ile bizdeki saygı aynı mı?
Bu 7 gol, bizdeki 4 büyüklerin bir maçında atılmış olsaydı; 7 gol tek tek bilgisayar ortamında 150 defa oynatılırdı. Pierolar, cetveller, çimlerin boyu ve rengi, oyuncunun kol ve kulağının ölçüleri saatlerce tartışılmaz mıydı? Hakemin 7 seceresi dökülmez miydi?
Bizde her maçta sahada 3-5 tane aşırı derecede art niyetli oyuncu yok mu? Bizde alınacak her kötü sonucu tamamen hakeme bağlayacak yöneticiler yok mu?
Hakemi bir "ahçıya" benzetecek olursak; çok hijyen ve modern bir mutfakta yemek yapmak var. Bir de "derme çatma" bir tezgahta yemek yapmak var.
Beyler lütfen sakin!
Teknik direktörler maçlarda hakemin kararlarını protesto etmek için sağa sola su şişesi fırlatırsa; tribüne gönderiliyor. Hakemin otoritesi ile oynanmış oluyorlar!
Peki; "MHK'nın 2 numaralı ismi" seminerlerde sağa sola bir şeyler fırlatırsa bunun bir yaptırımı var mı?
Bence seminerlerde masaya ya da sağa sola kırılabilecek sert cisimler koymayın. Ya da cisimler yerlerine sabit veya bağlı olsun.
Sayın Rosetti böyle şeylere pek alışkın değildir! Hiçbir ülkede rastlamamıştır.
Yarın Süper Lig hakemlerinden biri de kalkar bir şey fırlatırsa; güvenlik personeline ihtiyaç duyulabilir. Riva'daki çok koltuk da sallanır.
Tavsiye!
Haftalardır şöyle bir sıkıntı var. Hakem maçı bitiriyor, MHK Başkanı'nı arıyor.
Diyelim ki; hakem bir kırmızı kart kullandı. MHK Başkanı, "Çok iyi yaptın, bu kararın doğru" diyor.
Hakem, 5 dakika sonra MHK'nın 2 numarasını arıyor. O ise tam tersi görüşe sahip.
Yani 1 ve 2 numaraların kararları birbirini tutmuyor. Hakemin kafası karışıyor, gözlemcinin daha da karışıyor.
Bu 1 ve 2 numaralar bizden çok daha bilgi ve birikime sahiptir. Ama ben buradan acizane onlara bir tavsiyede bulunmak istiyorum. Acele etmeyin. Kanaatlerinizi kendi aranızda olgunlaştırın. Daha sonra hakemle paylaşın. Siz evinizde çayınızı yudumlarken 10 tekrar seyrettiğiniz halde farklı görüştesiniz. Hakeme hak verin.
Haa tehlike şu "gördüğünü çalan" hakem tipinden hızla uzaklaşıyoruz. Beni anlayan iyi anladı.
Yorum yok (1) !
3 Nisan'da 2. Lig Kırmızı Grup'ta Manisa-A.Gücü (1-1) maçı oynandı.
Maçın hakemi, yanlış oyuncuyu ihraç etti.
Gözlemci ve maçı izleyen MHK üyesi stattaki kameradan pozisyonu tekrar tekrar izleyip yanlış oyuncunun atıldığından emin oldular.
MHK'nın 2 nolu ismi de bu görüntüden haberdar edildi. Manisaspor görüntülerle TFF'ye yanlış adamın atıldığını iletti.
Buna rağmen hakemin notu 8.6 oldu. Eski sisteme göre karşılığı 8.3.
Ve hakem 2 hafta sonra K.Karabük-Alanya maçına 4.hakem olarak atandı.
Yorum yok (2) !
Yine 2. Lig Kırmızı Grup'ta 10 Nisan'da B.Tepecik-Kartal (0-0) maçı vardı. Ki Kartal can çekişiyor.
MHK, maça gözlemciyi Kartal'da oturan Adil Uçankan'ı atamış.
Maçtan önce MHK eski üyesi Fahir Ersoy, Alparslan Arkun, Adil Uçankan ve maçın hakemleri statta bir masada muhabbet ediyorlar. İnternette bir sürü fotoğrafları var.
Bu durum şikayet konusu oluyor.
Bizim bildiğimiz hakemlere "maça 2 saat kala telefonlarınızı kapatın" talimatı var. Ama demek ki, aynı masada muhabbet serbest.
Dikkat edin; MHK 3 gün sonra 13 Nisan'da Fahir Ersoy'u bir üst ligde PTT 1.Lig'e veriyor. Alparslan Arkun'un da bu hafta iyi bir maçı vardır.
Bu iki örnek can sıkıcı. Çok alışık olduğumuz işler değil. MHK veya gözlemcilerden sorumlu üye, bir yerlere "meydan" okuyor.