Hazırlayan: Ömer Faruk Ünal Bulanık suda balık avı sürüyor. Bursa maçında hakem penaltıyı beyaz noktanın ilerisinden attırdı diye ateş altında. İspanya'da bu hafta Osasuna maçında aynı atışı yaptıran hakeme Barcelona-R.Madrid maçı verildi!
A.Gücü-Beşiktaş maçının hakemi Barış Şimşek'ten özür diliyorum. Gazeteme penaltı diye yazdırdım. Penaltı değilmiş."
Bu sözler Ahmet Çakar'a ait... A.Gücü-Beşiktaş maçını muhtemelen evinde koltuğuna uzanmış olarak ekranda defalarca izlemiş olabilir Ahmet Çakar hocam. Ama gazetedeki editöre penaltı diye yazdırıyor. Ertesi gün özür diliyor. Penaltı değilmiş diye.
Ahmet Çakar'ın herhangi bir kimseyle hesabı yok. Birilerini devirmek, birilerinin uzantısı olmak veya birilerinin siyasetini gütmek gibi bir maksadı yok.
Hakem yorumcuları arasındaki çelişkili ifadelere alıştık. Bu durum tam zirve yaptı son günlerde. Beşiktaş-Eskişehir, A.Gücü Beşiktaş ve F.Bahçe-Kayseri maçlarında bu çelişkileri gördük.
Cuma günü MHK'yı eleştirirken "Oğuz Sarvan'a güveniyorum ve saygı duyuyorum" diye bir cümlem olduğu için bu yorumcuların büyük bir kısmından tepki gördüm.
Bu yorumcuların kendilerini yenilemek gibi bir dertleri yok. Herhangi bir denetlemeye tabi değiller.
Sayın Toroğlu ve Çakar'dan sonra bu kadroya ilave olan son jenerasyon, maçları evlerinden rahat koltuklarında izliyor ve birbirleri arasında kurdukları telefon trafiğiyle bir kanaat sahibi olabiliyorlar.
Çakar ve Toroğlu'nun MHK'ya gelmek, MHK'yı yıpratmak, Federasyonu devirmek gibi bir beklentileri yok. Dolayısıyla özgür iradeleriyle yorum yapıyorlar.
Ama ya diğerleri?
Hepsi yeni MHK'larda görev alabilmenin peşinde.
Kötü olan şu; bu arkadaşlar kulüp başkanlarını arıyorlar:
"Niye sessiz kalıyorsunuz. Efendilik size ne kazandırıyor? Bağıran kazanıyor. Bu MHK ile olmaz. Bunlar gitmeli" diyerek tahrik ve tacizde bulunuyorlar.
Bakın Antalyaspor Başkanı ne diyor: "Eski hakemlerle konuştum, kural hatası var!"
Bir eski FIFA hakemimiz, Bursa-Antalya maçındaki penaltı atışının yerinden yapılmaması ile ilgili olarak TRT1'e bağlanıyor:
"Bu maçta kural hatası yapılmıştır. Maç tekrar edilmelidir" diyebiliyor.
Yetinmiyor, "Bu maç diğer takımları da ilgilendiriyor. Tekrar edilmezse, şampiyonluk yarışındaki takımlar mağdur olur" diye masumane (!) duygularını ifade ediyor!
Bu arkadaşın ve bu söz konusu yorumcuların tek bir hesabı var:
Federasyonu, MHK'yı ve hakemleri yıpratmak... Söylediklerine kendileri de inanmıyorlar esasında.
Hiçbir kural kitabında penaltı noktasının ebatları veya ölçüsü yazılı değil.
Düne kadar omuz omuza çalıştığı Bülent Yıldırım'ı sırf MHK'yı yıpratacağım diye ateşe atan Selçuk Dereli'yi gördükten sonra, bu camianın bir ferdi olmadığım için şükrettim.
Bir de bu yeni yorumcular sık sıkı şunu söylüyor: "Hakemler eğitilmiyor, eğitim kalmadı."
İşin ilginci, tarihin en fazla eğitim yapılan dönemi... Hakemler her hafta Silivri'de eğitimden ve kamptan geçiyor. MHK'yı ben de eleştiriyorum. Ama eğitim işinde eksikler diyemezsiniz.
Bu hafta Premier Lig'de "yılın maçı" vardı. M.United-Chelsea maçında Drogba 2 metre ofsayttan gol attı. Yine bu maçta iki tane net penaltı verilmedi. Sunderland-Tottenham maçında olmayan penaltılar verildi.
İspanya'da Valencia-Osasuna maçındaki penaltı, tıpkı Bursa'daki gibi yerinden atılmadı. Çıt yok. Üstelik bu hakem, bu hafta El Classico'yu, yani İspanya'da yılın maçını, Barcelona-R.Madrid şampiyonluk mücadelesini yönetecek!
Ama kimse Diyarbakır Başkanı'nın dediği gibi hakemlerin başındaki kişiye "yaratık" diye hitap etmedi.
Diyarbakır Başkanı diyor ki, "Beni maçtan önce aradılar. Bu hakem sizi yakacak" dediler.
Antalya ve Diyarbakır Başkanları hangi eski hakemlerle görüştüklerini açıklasınlar! Açıklarlarsa iş çözülür. Federasyon Başkanı Mahmut Özgener bu işin peşini bırakmamalı.
.....İZLEYİN Valencia-Osasuna maçındaki penaltı atışını izlemek için şu adrese girin. İspanya'da bu penaltıyı attıranın haftaya Barcelona-R.Madrid maçına çıkacağını, Türkiye'dekinin ise sokağa bile çıkamadığını unutmayın! http://www.goalsarena.com/video/spain-liga-bbva/04-04-2010-valencia-osasuna_en.html
---------------------------------------
'Galatasaray dopingi' şampiyon yapacak mı?..
Altta, Denizlispor "Düştüm" dedi, Diyarbakırspor da "düşmek için" inat ve ısrar ediyor; üstte, Kayserispor ve Trabzonspor yarışa havlu attı; Galatasaray ile Beşiktaş işi "gerçekleşmesi zor" bir umuda bıraktı; çok zaman olduğu gibi "Galatasaray'ın dopinglediği" Fenerbahçe, "futbola da coşkuyla dönerek", yarışta "en şanslı durumdaki" Bursaspor ile beraber "şampiyon adayı" oldu!..
> Öcal Uluç
Bizde de final var Özgener Başkan
Ligin bitimine sadece 6 haftalık bir etap kalmış. Zirvede kıyamet kopuyor. Şampiyonluk adayları 4 adet. UEFA Avrupa Ligi'ni zorlayan 3 takım var. Aşağısı Denizli ile Ankaraspor'a ortağını arıyor. Ortalık toz duman. Federasyon Başkanımız, yönetimindeki dostunun ricasını kıramayıp Cannes'a voleybol seyretmeye gidiyor. Ya Karabük maçını kazanıp şampiyonluğunu ilân etseydi, sayın Başkan bizim mahallede de minyatür finali var, bekleriz ha!..
> Kemal Belgin
Madara olanlar!
Gazetenin bu küçük köşesini, ligin sıralaması için hep kehanette bulunup madara olanlara ayırmak istiyorum. Burası yetmeyeceği için bunu yarın kapsamlı bir şekilde yazmayı düşünüyorum. Unutmayalım ki, en büyük yara egodur. Şampiyonluk yürümeye uzak, taksi tutmaya çok yakındır artık. Devamı yarın.
> Ümit Aktan
Hesap kitap işi
Anadolu'dan yeni bir şampiyonun çıkması, en azından Türk futbolunun gelecek yapısı için milat olacaktır. Eğer Bursaspor finişi göğüslerse, İstanbul'un, transfer politikalarında yanlış davranan, elindeki paraları çarçur eden büyükleri "Biz nerede hata yaptık" diye bir sorgulamaya gireceklerdir. Ama bunun için Bursaspor'un, seyircisi kadar, şampiyonluğa takım olarak hazır olması, stresi üzerinden atması ve bu yola baş koyması gerekir. Yoksa şimdiki gidişat iyi değil...
> Naci Arkan
Baremi yükselttiler
Ne mücadeleci bir lig oynanıyor böyle! Futbol keyfi açısından olmasa da heyecanı muhteşem. Zirvede G.Saray'ı ayrı bir yere koyuyorum ama Bursaspor ile F.Bahçe nefes nefese bir yarışa girdiler. Şampiyonluk için puan baremi 71'den 74'e yükseldi. Bunu başaran ligi kazanır.
> Hasan Sarıçiçek
HAFTANIN TAKIMI: F.BAHÇE HAFTANIN FUTBOLCUSU
ALEX (FENERBAHÇE)
HAFTANIN TEKNİK ADAMI
CHRİSTOPH DAUM (FENERBAHÇE)
HAFTANIN HAKEMİ
SÜLEYMAN ABAY (Manisa-G.Birliği)
HAFTANIN KARMASI
RÜŞTÜ (BEŞİKTAŞ)
ELYASA (A.GÜCÜ)
ÖMER (BURSA)
LUGANO (FENERBAHÇE)
SEZGİN (ESKİŞEHİR)
OZAN İPEK (BURSA)
EFE (BELEDİYE)
ALEX (FENERBAHÇE)
TOZO (GENÇLERBİRLİĞİ)
JORGİNHO (GAZİANTEP)
TEVFİK (BELEDİYE)
GOL KRALLIĞI
18 GOL: Makukula (Kayseri)
12 GOL: J.Cesar Souza (G.Antep)
11 GOL: Bobo (Beşiktaş)
10 GOL: Umut (Trabzon)
9 GOL: Kewell (G.Saray), Alex (F.Bahçe), Colman (Trabzon), Güiza (F.Bahçe), Moritz (Kasımpaşa)
8 GOL: Ozan İpek (Bursa), Mustafa (G.Birliği)
7 GOL: Arda, Nonda (G.Saray), Batalla (Bursa), Kahe (G.Birliği), Necati (Antalya)
6 GOL : Semih (F.Bahçe), İskender, Tum (Belediye), Isaac (Manisa), Turgay (Bursa)
Beto (G.Antep), Veysel (Antalya), Baros (G.Saray), Ümit Karan (Eskişehir), Gökhan Güleç (Kasımpaşa), Youla (Denizli)
5 GOL: Tazemeta, Mendoza (Diyarbakır), Jedinak (Antalya), Cangele (Kayseri), Şahin, Cenk (Kasımpaşa), Mehmet Yılmaz, Adem Sarı (Eskişehir), Santos (F.Bahçe), Holosko (Beşiktaş), Ömer Erdoğan, Volkan Şen (Bursa)
CEZALILAR
Gabric, Ömer Aysan (Trabzon)
Ozan İpek, Ömer Erdoğan (Bursa)
Erhan (Antalya)
Sezgin (Eskişehir)
Erman Özgür (G.Antep)
İlhan (G.Birliği)
Emre Toraman (Kasımpaşa)
Barış (G.Saray)