Kaleci, ceza sahası dışına çıktığı anda oyuncudur!

A -
A +
Beşiktaş-K.Karabük maçında kaleci Waterman kırmızı kart gördü. Hakem o an için öyle gördü, bir karar verdi. Ama hata yaptı. Bizim bu konudaki görüşümüzü çok sayıda soran olduğu için yazma ihtiyacı duydum.
Bu konuyu izah etmeye çalışacağım.
Kural şöyle der:
"Kaleci kendi ceza alanı dışında topu elle oynama konusunda diğer herhangi bir oyuncuyla aynı kısıtlamalara sahiptir."
Yani kaleci ceza sahası dışına çıktığı anda oyuncudur.
Karabük kalecisi Waterman ceza sahası dışında mesela bir Yiğit İncedemir ya da Murat Akça'dır.
Elle oynayan ha Waterman'dır ha Yiğit'tir ha da Murat'tır.
Ceza sahası dışında kaleci elle oynadıysa, Yiğit'ten farkı yoktur.
Ceza sahası dışında kalecinin kaleciliği biter.
Yani Azeri lisanıyla "kapı bekçiliği" sona erer.
Olaya kurallar çerçevesinden baktığınız zaman durum budur.
Ama renkler, güçlü olan veya arkasında taraftarı olan kulüpler çerçevesinden bakarsanız, sağlıklı yorum yapma şansınız sıfır olur.
Waterman'a çıkması gereken sarı karttır. 
Kırmızı kart diyenlere "oyun kuralları sınavında" bu soru çıkmış olsaydı; "kırmızı kartı" da işaretleselerdi, imtihanda çakmışlardı.
HHH
Bir oyuncu rakibine giden topu bilerek elle oynayarak engellerse, ihtar ve direk serbest vuruşla cezalandırılır. (Buna ceza alanı dışındaki kaleci dahil.)
Şayet bir golü veya bariz gol şansını engellerse cezası kırmızı karttır.
Gelelim bariz gol şansına. 
Bariz gol şansını engellemek ne demektir?
Beşiktaş-K.Karabük maçından gidelim.
Demba Ba topun kontrolünü muhafaza etmekte midir? Burada Demba Ba ayakta duramıyor. 
Kazanma ihtimali yüzde kaçtır?
Oyunun yönü ne tarafadır? Direk kaleye doğru mu yoksa yana doğru mu?
Savunma oyuncusunun pozisyona yakınlığı ne kadardır? Topu kazanma ihtimali nedir?
Bunların herhangi birinde "acaba" diyorsanız; tereddüdünüz varsa pozisyon "bariz gol şansı" değildir. Oyuncuyu oyunda ihraç edemezsiniz.
***
Bu pozisyonları; hakem eğitimcileri, yorumcular, gözlemciler ya da spor yazarları doğru yorumlayabildikleri takdirde rakiplerine "fark" atarlar. Arayı açarlar. Saygınlık kazanırlar. Bilirkişi konumuna gelirler. 
Tıpkı Mustafa Çulcu gibi.
TRT'de yorum yapan Mustafa Çulcu bu konuda geçen hafta bütün rakiplerine fark yapmıştır. 
En iyi, en güncel ve en doğru analizi yapmıştır.


29.haftanın tayinlerindeki ayrıntılar!
1)MHK bu hafta Deniz Ateş Bitnel ve Koray Gençerler'e maç vererek geldikleri günden bu yana ilk defa bu kadar cesur davrandılar. Haftada bir tane genç hakem ancak kullanabiliyorlardı. Dileriz arkası gelir. Bu 3-4 hakeme kadar çıkar.
2)Kamil Abitoğlu son derece formda. Hakemliğinin en olgun dönemini yaşıyor ama son ayına girdi. Bunun farkında olan MHK, üst üste Kasımpaşa-Beşiktaş, Eskişehir-F.Bahçe maçından sonra bu hafta da Akhisar-G.Saray maçına atadı. 
3)Mete Kalkavan, 6-22 Mayıs'ta Bulgaristan'daki U 17 Avrupa Şampiyonası finallerinde olacak. 33. haftaya kadar ligde maç alma şansı yok.
4)MHK, 3 büyüklerin maçlarında Cüneyt Çakır, Bülent Yıldırım, Kamil Abitoğlu, Hüseyin Göçek dışında hakem kullanmayı şimdilik düşünmüyor.
5)MHK, Hüseyin Göçek, Tolga Özkalfa, Süleyman Abay, Deniz Çoban gibi güvendiği tecrübeli isimlere PTT 1. Lig'de kritik maçlarda görev vermiş.
6)Barış Şimşek, İlker Meral, Yunus Yıldırım hafta içi maçları olduğu için hafta sonu şans bulamamışlar. 
7)MHK, Murat Özcan'ı unuttu. Sezona başarılı bir Süper Lig maçıyla girmişti. 20 Aralık'tan bu yana PTT 1. Lig'in yüzünü göremedi. Bu hafta da 3. Lig'e verilmiş. MHK adil davranmalı ki sahada da adalet teşekkül etsin.
8)Mustafa Aydın ve Sarper Barış Saka, PTT 1. Lig'de 7 Aralık 2014'ten sonra ilk defa bu hafta şans bulabildiler.
9)Abdullah Yılmaz, 20 Mart'tan (Osmanlı-Alanya) bu yana hiçbir ligde görev alamıyor. MHK Başkanvekiliyle tartışınca galiba kızağa çekildi.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.