Saha dışında çalkantılı günler yaşayan G.Saray’ın sahada puan kaybetme kredisi yoktu!..
Karaborsa bilet tartışmaları, peşinden transferlerde yaşananlar, illegal sponsor hepsinin üstüne tuz biber olmuştu!
Hele derbi öncesi Gaziantep’e iç sahada puan vermek kriz ve kaosu tetikleyecekti.
Öyle ki; golün gecikmesine bile tahammül yoktu!
Durumun farkında olan sarı kırmızlı “hücum hattı” çok iştahlı başladı.
Tempo, skoru erken getirdi!
Bu arada yönetim ve Okan Buruk’un “üç puandan” öte de temennileri vardı.
1) Yunus Akgün, Kerem Aktürkoğlu’nu aratmasın!
2) Berkan, sol bekte hata yapmasın, kimseyi aratmasın!
Bir de maçı farklı kazandık mı; kaymaklı kadayıf!
3. haftadan sonra yaptığın transferleri oynatamıyorsun! Kulüben de, zayıf önünde de derbi var. Skoru da bulmuşsun; belki psikolojik olarak G.Saray enerjisini ve coşkusunu ekonomik kullanmak istedi.
Çünkü kaybedecek birşeyi kalmayan Gaziantep ilk yarıdan daha tehlikeli idi.
Bu arada sanki Okan Buruk da biraz Mourinho’ya özenmişti!
Skoru öne aldı, “oyunun sırası değil” dedi.
Barış Alper’in golü öncesinde net bir kola temas var!
Golü Barış Alper değil de bir başka oyuncu atsa idi “ele mi çarptı, bilerek eli ile mi oynadı” derdik! O zaman yoruma açıktı. Ve o zaman VAR karışamazdı.
Burada golü aynı oyuncu attığı için VAR’ın mutlak çağırması gerekiyordu.
VAR kuralı bilmiyor. Anlaşılan o ki; MHK’nın da defteri-kitabı yok!
VAR tecrübesi olmayan Çağdaş Altay, geçen hafta da Y. Malatya-Çorum maçında ceza sahası dışında çalınan penaltıya karışmamıştı. MHK oradan, buraya atamış!