Salı günü akşam saatlerinde 2008-09 hakem klasmanları açıklandı. MHK hafta içinde listeyi sunmuştu. Şurası bir kere kesin. MHK'nın listesinde kalem oynatılmadı. Aynen onaylandı. Süper Lig'de çizgi çekildi, altta kalan 6 hakem otomatik olarak klasman düştü. Oktay Demiray, Cüneyt Bakıroğlu, Uğur Söylemez, Fatih Gökçe, klasman havuzuna düşerken, yaştan dolayı Yıldıray Arslan il hakemliğine düştü. Cemil Şensöz ise istifasını vermişti. Mete Kalkavan ve S.Cem İyihuylu asker oldukları için 40 kişilik üst klasman listesinde yer almadı. 12 tane hakem Süper Lig kadrosuna konuldu. Çağrılanlardan sadece Mücahit Tatar Süper Lig'e çıkamadı. İsmet Arzuman, Çetin Sarıgül dışında 6 hakem daha çıkarsanız, 8 hakem gitti. 12 yeni hakem geldi. Gelen 12 hakem içinde Taner Gizlenci dışındakilerin Süper Lig'de maç alacaklarına pek ihtimal vermiyorum. Bu 40 hakemin 20'si Süper Lig'de düdük çalar, 20'si de Bank Asya 1.Lig'de. 1-2 istisna çıkabilir. Vedat Yüksel ve Bülent Demirlek FIFA oldukları için kadroda tutulmuşlardır. 31 Aralık'ta FIFA'ları alındıktan sonra Süper Lig kadrosundan çıkarılacaktır. Hakan Sivriservi maç sayısından Süper Lig'de kalmıştır. Sivriservi dahil üst klasmanda kalan 1-2 hakeme daha yeni sezonda maç verileceğini pek tahmin etmiyorum. Çıkan 12 hakem kızmasın, gücenmesin. İçlerinde istikbalde Türk hakemliğini bir yere taşıyacak veya FIFA olacak nitelikte isim yok denecek kadar az. En az 10 tane bu işi iyi bilen, geçmiş kurullarda görev yapmış isimler de benimle aynı görüşte. MHK'ya geniş bir hareket kabiliyeti çıktı. Klasman'da bulunan 160 hakemi, Bank Asya 1.Lig'den, 3.Lig'e kadar istediğin yerde kullan. C klasmanında olup da düşenlerden çok feryat figan var. Notu yüksek, sıralaması iyi ama düştüler. MHK ilden klasmana hakem almayı tercih etti. Ama şunu iyi biliyorum. Bu uygulamalarında hiç ama hiç ayrım yapmadılar. Adil davrandılar. 1-2 çok özel durumu bile dikkate almadılar. Çizgi çekildi. Gelelim geçen hafta Usta'nın dediklerine ve benim yazdıklarıma. Ben biraz daha radikal Süper Lig kadrosu bekliyordum. Usta ve usta gibi düşünenler "dağ fare doğurdu" diyor. Ben "yumuşak geçiş yapıyorlar" diyorum. Herkes MHK'nın koruma kollama yapacağını bekliyordu. Yapmadılar, geçici maddeyi hiç kullanmadılar. Gözlemci klasmanları da açıklandı. Neleri kriter aldılar anlayamadık. Ciddi bir tepki var. Email ve telefon yağıyor. Kurulundan değil ama Keman Dinçer'den ümitliydim. Perde arkasını 14 Şubat'tan beri çözemiyorum. Ahmet Güvener, Bedri Dölkeleş, Baki Şahin, kurul üyeleri... Kim baş rol oynuyor? Haftaya bu konuyu detaylı işleyeceğiz. >> Başkan kim olacak? Hasan Doğan 143 gün başkanlık yaptı. Ama 143 aylık iz bıraktı. Neden? Hiç düşündünüz mü? Hasan Doğan kişileri değil, sistemi dikkate aldı. Dar değil, geniş perspektifler ortaya koydu. Yakın çalışma arkadaşlarına, kurullarına hep bu mesajları verdi. Hasan Doğan'ın gelişine en muhalif isimler bile söze "Adalet ve güven ortamı tesis edildi" diye giriyor. Neden? Hasan Doğan hiçbir zaman küçük işlere girmedi. Bu tip işler için kapısını hep kapalı tuttu. Mevcut federasyon yönetim kurulu üyeleri arasında, ismi başkanlık için geçenlerde "bu misyon" ne kadar var tartışılır!. Yeni başkanı Ankara belirleyecek. Bu da mevcut yönetimden olmayacak!. >> Hasan Doğan'ın vasiyeti Merhum Hasan Doğan, MHK ve GTK Başkanlarına klasmanların belirlenmesi öncesinde özetle şu ifadeyi kullanıyor: "Adil olun. Ben bir kişi için bile sizi aramayacağım. Bir federasyon yönetim kurulu üyesi sizi arar size baskı yaparsa, arayanı bana bildirin. Sorumluluk ve yetki sizdedir. Ama şunu da unutmayın. Asla kendi adamımız diye kimseye ayrıcalık tanımayın. Tek bir istisna bile olmasın. Hakem, size inanmazsa başarılı olamazsınız." Hasan Doğan, Türk hakemliği için teşhisi ve çözümü koymuş. Bence bu konuşmanın metni tam tespit edilmeli. Tarih ve saati belirlenmeli. Federasyonun girişine, Hasan Doğan imzasıyla da asılmalı. >> Gerçeker'in vefası Halit Gerçeker'i hakemlik döneminden isim olarak hatırlıyorum. Daha sonra da Süper Lig gözlemci kadrosundan... Hatta bir defasında da not konusunda cimriliğini anlatan bir yazı yazdığımı hatırlıyorum. Daha sonra Hakem Derneği'nin bir yemeğinde kendisiyle tanışmıştım. Geçtiğimiz mayıs ayı içinde Eskişehir'e yolum iki defa düştü. Odunpazarı semtinde bir akraba ziyareti esnasında Halit Gerçeker'le karşılaştık. Kendisi emekli kimya mühendisi, hanımı eczacı. Eşiyle birlikte eczanede emekliliğin tadını çıkarıyor. Kahvelerini içtim. Hakemlik günlerinden hatırladığımız bazı hatıraları paylaştık. Duvarda Hilmi Ok ile kendisinin birlikte resmi asılıydı. Bunun dışında bir iki hakemlik hatırası resmi daha vardı. Hatta merhum babası Mustafa Gerçeker'in resmi bile duvarda yoktu. Geçen sezon Hilmi Ok, kendisini Süper Lig gözlemciliğinden A'ya düşürmüştü. Ama o resmi düşürmemiş. Resim eczanede asılı duruyor!