Koşu mesafesi fena yanıltıyor!
28 Ağustos 2015 01:00
Başta profesyonel sözleşme imzalayanlar olmak üzere bütün hakemler çok ciddi bir şekilde uzmanlar eşliğinde antrenman yapıyorlar.Ayda ya da 2 ayda bir atletik test ölçümleri en son teknolojiyle ve çok profesyonelce yapılıyor. UEFA normları baz alınıyor. Hakemin kolundaki polar saat vasıtasıyla yaptığı her antrenman bilgisayar üzerinden kayıtlara geçiyor.
LİG TV'de maç izliyoruz.
Hakem pozisyona çok yakın. Oyunu ve topu iyi takip ediyor. Neredeyse dibinin dibinde.
Gece LİG TV'de maç analizi izlemek için oturduk koltuğumuza, az kalsın küçük dilimi yutuyordum.
Kaleciler 5-6 bin metre mesafe kat etmiş, o çok koşan ve pozisyonlara hep yakın olan hakemin 8 bin metre koştuğu ilan edilince gözlerime inanamadım.
Bu maçı izlemeseydim, hakemin pozisyonlara yakınlığını görmeseydim, oyun alanında kat ettiği mesafeyi ve deparlarını hatırlamasam; LİG TV'deki bu koşu mesafesine bakıp "bu hakemlerin kondisyonu çok yetersiz" derdim. Nitekim yorumlar daha canlı yayında sıcağı sıcağına bu gösterilen koşu mesafesi üzerinden yapılmaya başlandı.
Hiç olmadı LİG TV! Emeğe saygı göstermek lazım!
Çoğu 40 yaşın üzerindeki bu hakemler "sıcak - nem" demeden günde birkaç saat ter döküyor.
Klimalı odalarda, güzel deri koltuklarında bu mesafeleri tespit edenler işlerini ciddi yapmalılar.
Teknik bir arıza varsa, şart mı yayınlamayın koşu mesafesini!
Bunun sorumluluğu bu ölçümleri yapan teknik personelindir.
Yorumcu da kalkar "hakemin kondisyonu zayıf" derse, herkes yanlış sokaklara girer. Nitekim çok giren oldu.
Müftüoğlu çok sert çıktı!
Biz koşan hakemlerin hakkını nasıl teslim ediyorsak; (yukarıdaki satırlard a olduğu gibi) geçen hafta isim vermeden birkaç hakemin atletik testlerinin şeffaf olmadığını dile getirmiştim.
MHK Başkanı Kuddusi Müftüoğlu aradı ve konuya çok net bir açıklık getirdi:
"Bütün herkes şunu iyi bilsin ki; kimse vazgeçilmez değildir. Atletik testler konusunda kimse bizden en ufak bir müsamaha beklemesin. Ali Kızılet hocamız çok disiplinli ve şeffaf bir şekilde testleri yaptırıyor. Bu test sonuçları benim için en önemli kriter ve veridir. Bir kere sözleşmeli hakemlikte konu çok açık. Koşamayanın sözleşmesi tek taraflı feshedilir diye bir maddemiz var. Kategori düşen, klasman düşen, koşamayanla yollarımız ayrılır. Dışarıda bir sürü sözleşmeli hakem olmak isteyen, Süper Lig kadrosunda bulunmak isteyen arkadaş var. Eğer biz burada bir müsamaha gösterecek olursak, hak yemiş oluruz." dedi.
3.hafta tayinleri ne anlatıyor?
1) Beşiktaş-Trabzon maçında 5.hakem olan Alper Ulusoy bu hafta Trabzon-Akhisar maçını yönetecek. 1.haftada F.Bahçe-Eskişehir maçında 5.hakem olan D.Ateş Bitnel ertesi hafta Eskişehir-Sivas maçı yönetti. Acaba MHK bu uygulamasıyla 5.hakemi bir hafta önceden takımlardan biri hakkında fikir sahibi mi etmek istedi?
2) MHK bu hafta da Süper Lig'de Yaşar Kemal Uğurlu'ya (Mersin İY-Kayseri) siftah yaptıracak. Bu arada verilen şansları iyi kullanan Serkan Tokat, Alper Ulusoy, Suat Arslanboğa bir çıkış yakaladılar. Başarı geldikçe MHK'nın cesareti artacaktır.
3) MHK 3 büyüklerin maçlarında şu ana kadar Cüneyt Çakır, Hüseyin Göçek, Bülent Yıldırım, Fırat Aydınus, Ali Palabıyık, Barış Şimşek dışında hakem kullanmadı. Buraya Halis Özkahya, Mete Kalkavan ve Tolga Özkalfa ilave olabilir. Ben sözleşmeli olan hakemlerin 3 büyüklerin maçına çıkacakları gibi bir algıya kapıldım.
4) Süper Lig'de ya da PTT 1.Lig'de hata yapan hakem dinlendiriliyor. MHK bunu ilk 3 hafta sonunda çok net hissettirdi.
Quaresma'ya sadece Hıncal Uluç sahip çıktı
Hıncal Uluç'u dinliyorum. Her zaman çok ilginç hiç kimsenin dikkat etmediği ayrıntıları dile getirir.
Ancak bu hafta beni hayrete düşüren bir yorumda bulundu.
Ali Palabıyık'ın Quaresma'ya gösterdiği kırmızı kartı haksız buldu. "Futbolcu oyunu hızlandırmak istiyor. FIFA kasıt var mı yok mu ona bakar. Burada kasıt yok" dedi.
Oyuncunun hakemi ve düdüğünü takmadığını düşünmedi. Hakem düdüğümü bekle demiş, baraj mesafesini açmaya çalışıyor... Demek bunların hiçbir önemi yokmuş!
Hıncal Uluç gibi "her zaman sahada saygıyı ve otoriteyi esas alan" bir meslek büyüğümüzün Quaresma'yı yerden yere vurmasını bekliyordum. Yanılmışım!