Laptopumu önüme çektim. Yazılacak o kadar çok konu var ki... Mektuplar, e-mailler, telefonlar... Belgeler, bilgiler... Hatta geçen hafta biri telefonla aradı: "Bu hafta oynanacak olan şu maçta rakibin en önemli oyuncusu, yardımcı hakemin ikazıyla kırmızı kart görecek. Önümüzdeki hafta final niteliğindeki maçta forma giyemeyecek" dedi. Ve bu durum aynen gerçek oldu! Rüya gördüğümü düşündüm. Adam e-mail yazmış; falanca MHK üyesi, amatörde bile düdük çalmayan falanca bayan hakemi bu sezon FIFA yapacak. Kendinizi benim yerime koyun. İnsanlara nereye kadar inanırsınız? Enayi ya da aptal yerine koymak istiyor bazıları sizi... Hakem arkadaşların büyük ekseriyetini yakından tanıyorum. Bir ikisi dışında tamamına kefilim. O bir ikisi de kötü insan değil; kötü yanları, "DURUMDAN VAZİFE ÇIKARMALARI." Bazıları küçük aklıyla, kendine bir rol biçiyor. Bu kadar maçı seyreden herkesi enayi yerine koyuyor. Ekranda seyrediyorum. O bükülmeyen, esnemeyen hakem benim nazarımda o kadar makbul ki, anlatamam. MHK bunun ayrımını yapıyorsa mesele yok. Yapamıyorsa... İşte bütün mesele bu. Bir kulüp başkanı, bir yönetici, bir teknik direktör nasıl olur da bir hakemden ya da MHK üyesinden medet umar, yardım bekler? Kendisine yardım edeceğini düşünerek "şu hakemi istiyorum" diyebilir. Puan hırsızlığının, öteki hırsızlıklardan farkı var mı? Sizden taraf tutmanız için yardım isteyen HIRSIZ'dır. Tabii birileri sizden böyle bir talepte bulunmaya cesaret edebiliyorsa, sizde de ciddi bir problem var demektir. O takım, senin bilerek yaptığın hatalarla mağdur olacak. Diğer takımın yüzü gülecek. O takımın oyuncularının ekmek parası, çocuklarının süt parası, alın teri... Hiç mi vicdanınız sızlamayacak? Tabii vicdan varsa... >> Siirt !. Bu tip ve buna benzer çok sayıda şikayet geliyor. En son Siirt'ten geldi. Siirtspor yöneticisi Cihat Akınay aynı zamanda il hakem kurulu üyesi. Bitmedi... Siirt Belediyespor yöneticisi Celalettin Akınay da il gözlemci kurulu üyesi. Bu arkadaşlar bu iki görevden birini tercih edebilirler. İkisi aynı anda yapılamaz! Bu konuda Gözlemciler ve Temsilciler Kurulu'nun hassasiyetini yakından biliyorum. Çok titiz davranıyorlar. Ama Merkez Hakem Kurulu için aynı şeyi söyleyemem. Bugün bu iki kurulun Siirt örneğine verecekleri tepkiyi hep beraber göreceğiz. >> Aklım ermiyor! MHK, F.Bahçe - Beşiktaş maçı sebebiyle 30. haftanın hakemlerini açıklamayı derbiden sonraya bıraktı. Bu durumun asla haklı bir mazereti olamaz! Selçuk Dereli'nin nasıl bir maç yöneteceğini bilemiyorsanız, yapacağınız bellidir. Bu hakeme bu hafta maç vermezsiniz! Böyle zorlu bir derbiden sonra çok iyi yönetmiş olsa bile dinlenmesinde fayda vardır. Zaten başarısız olursa, maç vermeyeceksiniz. MHK'nın bu derbinin neticesine göre hakem atamaları yapmasının bir tek gerekçesi olabilir. Bana göre o gerekçe de faciadır... İkinci bir gerekçe olamaz. "Beşiktaş'ın ya da F.Bahçe'nin canı hakem hatasıyla yanarsa, mağdur olursa, ona göre hakem atayalım." Yani tedavi yapacak hakem. Türk hakemliği için bundan daha büyük facia düşünemiyorum. >> Hakemlerimiz el üstünde Önce FIFA kokartlı bayan hakemlerimizden D.Deniz Gökçek İtalya'daki U19 Bayanlar Avrupa Şampiyonası eleme turunda düdük çaldı. Grup maçlarında Necla Akdoğan da yardımcı hakem olarak görev yaptı. Arkasından UEFA'nın 8-10 Mayıs tarihleri arasında Nyon'da düzenleyeceği Mentör ve Yetenekli Hakemler Semineri'ne Cüneyt Çakır davet edildi. UEFA tarafından bu programa dahil edilen Cüneyt Çakır'a mentör olarak İsveçli Karl Erik Nilsson tayin edildi. Son olarak da Avrupa U17 Gençler Şampiyonası Finalleri'ne Bülent Yıldırım ismen çağrılan 6 hakemden biri oldu. 2-13 Mayıs tarihlerindeki turnuvaya evsahibi Belçika, İngiltere, Fransa, Almanya, Hollanda, İspanya, Ukrayna ve İzlanda katılıyor. Toplam 16 maçın oynanacağı şampiyonanın 12 maçı Eurosport'dan naklen yayınlanacak. Hakemlerimiz son birkaç içinde Avrupa'da ciddi bir ivme yakaladı.