Kulüpler konfora alıştılar bir kere!

A -
A +

Ligdeki üç müsabaka, Avrupa maçlarını dikkate alınarak ertelendi. Başakşehir’in erteleme talebi vardı, Beşiktaş ligde zaten “bay”dı.

 

Başakşehir’in rakibi St. Patrick’s 3 milyon avro değerinde bir takım.

 

Daha lig yeni başlamış, takımlar hemen yorgun ve bitkin düştü!

 

İcardi gelir; “6 ay idman yapmadım, gol kralı oldum” der.

 

TFF Başkanı çıkar, kulüp başkanlarına verilen cezaları kaldırır. Yabancı sınırını kaldır, bir dediklerini iki etmez.

 

Trabzonspor’u eleme maçlarında kaleci Uğurcan farktan kurtarır. Yarın çeyrek final, yarı final olursa, ligde kızışmış olursa; TFF o zaman ne yapacak? Düğme çok yanlış iliklendi.
Ha; bu arada ertelediğiniz lig maçları için Samsunspor’a, Kayserispor’a, Gaziantepspor’a sordunuz mu? Onların rızası var mı?

 

Zaten topal olan (19 takımlı) lig, iyice topal oldu.

 

Bu sağladığınız konfor; Avrupa’da boyumuzun ölçüsünü almamıza sebep oluyor. F.Bahçe ve G.Saray o harcanan paraların karşılığını asla alamamıştır.

 

Yarın başınız çok ağrır!

 

 

Geçen hafta TFF sitesinde hakemler yayınlanmadan bir gün önce Kayserispor-Sivasspor maçına Turgut Doman’ın çıkacağı sosyal medyada yer almıştı. Hakemin, Kayseri’de minimum iki siyah/beyaz hatası vardı.

 

Bu hafta da Ç. Rize-F.Bahçe maçına çıkacağını bir gün önceden öğrendik. Zorluk derecesi yüksek bir karşılaşma. Hakem ya da bunu sızdıranlar kimse; buna mâni olunmalı!
Maç sıkıntıya girerse, bu iş baş ağrıtır. İş çok başka yerlere çekilir.

 

Doğrusunu dert edinen var mı?

 

 

Mevcut MHK içinde VAR’ı hiçbiri bilmez, sınav yapsan hiçbiri geçemez. Bu bir suç ya da kabahat değil, bizimki tespit. Hakemlik dönemlerinde VAR yoktu.

 

Memlekette seversiniz, sevmezsiniz VAR’ı şu anda en iyi bilen 4 kişi var.

 

1) Murat Ilgaz, 2) Barış Şimşek, 3) Mete Kalkavan, 4) Alper Ulusoy.
Bugün, bunların hiçbiri yok! Neden? “Kulüplerin” ve “getirdikleri MHK”nın; “işin doğrusunu yapalım” diye bir dertleri yok da ondan...

 

Vah benim VAR hakemliğim!

 

 

Konyaspor-G.Saray maçı VAR kayıtları açıklandı!

 

Bizim bildiğimiz; VAR, hakemi monitöre çağırırken; “potansiyel bir faul beklentisi için sahada sana inceleme öneriyorum” der.

 

Kendisine göre en iyi açıları hakeme gösterir, hakem talep ederse farklı açıları da getirir o kadar...
Pozisyonla ilgili hakemin karar sürecini etkileyecek yorum yapmaktan kaçınır.

 

Peki VAR’daki hakem Volkan Bayarslan ne yaptı?

 

1) Bir kere Türkçesi çok iyi ve berrak değil, bir tane öznesi, yüklemi yerli yerinde cümlesi yok.
2) Kendi inandığı doğruyu, hakeme kabul ettirmeye çalışıyor. Israrla pozisyonun faul olduğunu tarif ediyor. Bunların hepsi VAR protokolüne aykırı.

 

Bu hafta not aldıklarım!

 

 

1) “Kadınmış, o zaman başkan olmayacaksın. Haysiyeti, şerefi onuru varsa. Berna Gözbaşı’nın alacağı paralar için mi bu çocuklar ter dökecek? İnanın, bu sokaklar onlara dar olur.” (Ali Çamlı / Kayserispor Başkanı / Maç sonrası)
2) Milletvekilinde bu dokunulmazlık yok. Göztepe-F.Bahçe maçının devre arasında F.Bahçe Başkanı Ali Koç’a saldıran kişi, maçın ikinci yarısını tribünden seyretmiş ve evine gitmiş!
3) Üç, dört maçtır üst üste gören alan gözlemciler var. Siftah yapmayan hakem ve gözlemciler var. Kamuoyuyla paylaşılmayan TV gözlemcileri var!
4) TFF’nin 18 Ağustos’taki Göztepe-F.Bahçe maçı ile ilgili yaptığı yazılı açıklama; İbrahim Hacıosmanoğlu-Ali Koç arasındaki kırılmanın başlangıcıdır. Karşılıklı güveni sarsan ifadeler var.

 

Maç alan ve alamayanlar!

 

 

Süper Lig’de ilk 3 haftada 2-3 maç alan hakemler “mutlu ve mesutlar” mıdır?
Görev alamayan arkadaşları için üzülüyorlar mıdır?
Mesela; Halil Umut Meler o çirkin saldırıya maruz kaldığında gece yarısı Ankara’ya koşan ve bugün maç alamayan meslektaşları için üzülüyor mudur? Bugün “ayrıcalık” gibi görünen şeyler, bu defa yarın size “sıkıntı” olur!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.