Kulüplerin gazını böyle alıyorlar!

A -
A +
Geçtiğimiz cumartesi günü Federasyon Başkanı'nın sahibi olduğu 2 gazetenin spor sayfalarında aynı haber manşete çekilmişti! Vatan gazetesinin manşeti ve alt başlığı şöyleydi:
"Değişim başlıyor!
MHK, yeni sezon için devrim niteliğinde bir hamle yaptı ve 6 hakemle yeni sezonda devam etmeme kararı aldı."
Milliyet gazetesinin manşeti ve alt başlığı da şöyleydi:
"Reform zamanı!
MHK, Süper Lig kadrosunda ciddi değişime gidecek, bu sezon tepki toplayan ve yetersiz kalan isimler gönderilecek."
Kim bu 6 hakem?
Mustafa İlker Coşkun, Hüseyin Sabancı, Koray Gençerler, Çağatay Şahan, Murat Özcan, Murat Türker.
Her iki gazetede de "MHK Yusuf Namoğlu ve TFF yönetimi arasında bu konuşmaların geçtiğine" dikkat çekiliyor.
Şimdi objektif bir şekilde bu durumu analiz etmeye çalışalım.
1) 33. hafta maçları oynanmadan bu haber yapılıyor. Bu hakemler arasında 33. haftada görevi olanlar var. Mesela kritik Galatasaray-Beşiktaş maçının 4. hakemi Koray Gençerler. Siz bu hakemlerin yerine kendinizi koyun. TFF Başkanı'nın gazetelerinde bu haber çıkmış. Siz bu duygularla aynı gün maça çıkıyorsunuz!
2) Haberler bir başka gazetede yayınlansa TFF anında yalanlardı. TFF Başkanı'nın gazetelerini Federasyon nasıl yalanlasın?
3) Mesela İlker Coşkun'u ele alalım. Bu sezon sadece Süper Lig'de 12 maç yönetmiş. Bunlardan biri Galatasaray-Trabzonspor maçı. 5 ay önce FIFA olma şansı vardı. Bu 6 hakemin klasman yükselmesinde bu listede yer almasında bu TFF'nin imzası var. Bir sahtekârlıkları yoksa ki yok biliyoruz; böyle bir kalemde siler atasanız; diğer hakemlerin psikolojisi ne olur?
4) Murat Özcan'ı, Murat Türker'i 5-6. hakemlikte yaptıkları hatalardan ipe çekmek istiyorlar. Bu çocukların hataları olmuş olsa da sahada çaldıkları düdük hakemliği dikkate alınmalı.
Bu tip haberler tamamen kulüplerin TFF Genel Kurulu öncesi gazını almaya yönelik yapılmıştır.
Kupadaki Medicana Sivas-Galatasaray maçı sonrası Sivas çok tepki gösterdi. 
"Bakın o hakemi kenara çekiyoruz" mesajı vermek istenmiştir.
Yeni Diyarbakır-Denizli BB maçı sonrası Diyarbakır çok öfkelendi, "liglerden çekiliyoruz" dedi.
Hakem haberi oraya uçuruldu, Diyarbakır ligden çekilme kararından vazgeçti.
Bakın bu yol, yol değildir!
Bu Türk hakemliğinin dibine dinamit koymaktır.
TFF'nin arzusuna göre maç yönetme kültürünü geri getirmektir. 
"Durumdan vazife çıkaran" hakemler türetmektir.
Biz bunları geçmişte yaşadık, gördük.
Hakem kellesi koparılacaksa, usul bu mudur? TFF Başkanı'nın gazeteleri üzerinden mi yapılır? Siz bu yolu seçerseniz, sahadakiler başka yollar dener!
Kulüplerin gazını bu şekilde almaya kalkarsanız, bu yol olur!
Hakem feda etmekle de iş bitmez, yarın MHK kellesi isterler, nitekim istiyorlar!.

MHK'nın  harbiden arşivi yok!
Geçen hafta 'MHK'nın arşivi yok ve coğrafya bilgisi zayıf' diye yazmıştım.
O yazı TFF'yi ve Ankara'yı derinden etkiledi.
Bilmem hatırlar mısınız (!) ?
27. haftada (20 Nisan) daha bir ay önce bir Fenerbahçe-Bursa maçı oynandı.
Bursa'nın bir topu ağlara gitti, yardımcı hakem Orkun Aktaş ofsayt bayrağını çekti.
Pieroda 11 cm ofsayt çıktı.
Türkiye, günlerce 1-0 biten bu maçı tartıştı.
Yayıncı kuruluş hedef tahtası oldu.
TT Arena'da yorumcuların aleyhine pankartlar asıldı.
Ekranlar saatlerce, hatta günlerce bu konuyu tartıştı!
Yeterince hatırlatabildim mi?
İyi o zaman!
Geçen hafta Akhisar-Bursa maçında yardımcı hakem kimdi?
Orkun Aktaş'tı!

Eyyamın sonu işte böyle!
Federasyon geçen yıl acele ile bir talimat değişikliği yaptı.
Play-off maçlarında bir kulüp ceza alırsa, cezayı "final maçında çekmesin" dendi.
Buraya da şuradan gelindi.
Geçen yıl İstanbul'da oynanan Mersin İY-Samsun Süper Lig'e çıkma maçına Samsun seyircisi korsan bir şekilde girdi. Stat boşaltıldı, maç 1 saat geç başladı.
Bu yıl 2. ve 3. Lig yarı final maçları hep olaylı geçti.
Maç tatil oldu. Sahaya atılmadık madde kalmadı. Sakin geçen maç yok gibi!
Kulüpler şunu biliyor ki; yarı finalde ne olursa olsun ceza finalde uygulanmayacak. Ceza yeni sezonda çekilecek. Kim öle kim kala!
Bu en azından rakibe haksızlıktır. Adeta rakibe şiddet uygulamayı teşvik eden bir talimat halini almıştır!

Nereden geliyor bu Alper Ulusoy hayranlığı?
Bizim hiçbir hakeme karşı en ufak bir önyargımız olamaz.
Ancak bu MHK'nın aşırı derecede bir Alper Ulusoy hayranlığı var.
İyi maç yönetse de kötü maç yönetse de hep gözbebeği.
Bakın şimdi bu MHK döneminde, Alper Ulusoy'a 3 tane Süper Lig maçı verildi. (Üstelik son 6 haftada 3 Süper Lig maçı)
Deniz Çoban, Mustafa Öğretmenoğlu, Özgüç Türkalp, Suat Arslanboğa, A.Kadir Bitigen, Murat Özcan, Murat Türker, Mustafa Aydın, Özkan Çeliker, Kutluhan Bilgiç, Abdullah Yılmaz, Erkan Engin, Ferhan Kestanlıoğlu, Hüseyin Sabancı, Y.Kemal Uğurlu bu MHK döneminde siftah yapamadılar!
Deniz Ateş Bitnel 2, Hakan Ceylan, Koray Gençerler ancak 1'er tane maç alabilmişler.
Bu 18 hakem de Alper Ulusoy'dan kötü mü?
Sizin başarı kıstaslarınız nedir?
Hep mentörü olduğunuz hakemler mi değerli?
Maalesef MHK, en az 15 kadar hakemi tüketti.
Bir kadro ancak bu kadar yok edilmeye çalışılabilirdi.
Kamil Abitoğlu, Yunus Yıldırım veda ediyor. 
Bu kadar hakemin yerinin bir anda ya da bir yılda dolacağını mı sanıyorsunuz?
Bu kadar emeğe yazık değil mi?
Bölgesel ya da ulusal kadrodan aldığınız 1-2 yıllık hakemlere Süper Lig'de maç mı vereceksiniz?
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.