Son iki buçuk sezonda; kulüpler şu taleplerde bulundu!
1) VAR ve hakem kadroları birbirinden ayrılsın. Ayrıldı!
2) Yabancı gözlemci gelsin. Geldi, vazgeçildi!
3) Hakem Akademisi kapatılsın. Kapatıldı!
4) Ferhat Gündoğdu bir daha gelsin. Geldi!
5) Belli hakemler, menedilsin! Edildi!
6) Maçları genç hakemler, yönetsin. Yönettiler!
7) Yabancı VAR, "tekrar" gelsin. Geldi!
8) Ahmet Şahin, Yunus Yıldırım gitsin. Gitti!
9) Derbiyi "yabancı hakem" yönetsin. Yönetsin!
NETİCE: İyiye giden bir şey oldu mu? Ben yüzde 1 oranındaki bir düzelmeye razıyım!
Kulüplerini bu kadar iyi (!) yönetenler; hakemle yatıyor, hakemle kalkıyor!
Ne yazık ki; bu kulüplere "işinize bakın" diyebilen biri yok!
Ne TFF, ne MHK, ne medya, ne de sayın bakanlarımız!
Kulüpler bu işe müdahil olduğu günden bu yana; işler sarpa sardı.
Öyle ki; gün, günü aratıyor! Bir ışık, bir işaret de yok!
******
Federasyon başına iş aldı!
MHK, "VAR, sahadaki hakemi incelemeye davet etmeliydi" diyor!
Fakat bunun sonuçlarını hesap edemediler!
1) Hesapta Oğuzhan Çakır temize çıkarıldı. İhale Danimarkalı VAR hakemine bırakıldı.
2) Bundan sonra yabancı VAR haklı olup, Türk hakem hata yaparsa kayıtlar yine açıklanacak mı?
3) 21. haftadaki Ç. Rizespor-Adana Demirspor maçında önce ofsayt, sonra gol, tam santra yapılırken de neden tekrar ofsayt çıktı? Bu nasıl oldu?
4) Yine bu hafta Kayserispor-Konyaspor maçında çizgi; yarı otomatik değil de neden eski sistemde çizildi? Bunu da açıklayın!
******
Danışma Kurulu tutmadı, size TİM verelim!
Riva'daki PİAR ajansı bir şey daha üretti! Tutarlılık İzleme Modülü! (TİM)
TUTARLILIK: TDK'ya göre, "bütünlüğü bozmayacak şekilde uyumlu olmak, birbirleriyle çelişen davranışlar içerisinde olmamak" anlamına geliyor.
Riva, memlekette çelişen işlerin en çok yapıldığı yer!
TİM duyurusunda özetle kulüp temsilcilerinin belirlenmesi ve eğitilecekleri söyleniyor.
Diyelim ki; bunu başardınız! Oğuzhan Çakır, Mehmet Türkmen, Turgut Doman bir daha hata yapmayacaklar mı?
Ya da Metin Öztürk, Acun Ilıcalı bir daha konuşmayacaklar mı?
******
İyi de biz bu kaosu niye yaşadık?
MHK Başkanı, zaten "delikanlı" adam!
G.Saray'a karşı yapılmış bir hareket de değil!
Nedense; hakemin ismi hiç ağıza alınmadı!
Herhalde şöyle oldu:
Birileri; Danimarka'dan "VAR" çağırdı!
Birileri; Mertens'e "haksız penaltı al" dedi!
Birileri; "hakeme penaltı çal" dedi. Hakem de çaldı!
Birileri; bu Danimarkalı hakeme de "Sen karışma!" dedi…
Üç ayda bir hakem klasmanı yapanların, hakemi FIFA yapanların, hakemi bu maça tayin edenlerin hiçbir sorumluluğu yok. (Konu bu kadar, kayıtlara geçsin.)
******
Prensleri olan ve en çok tuttukları hakem; Kıbrıs seyahatini belgeleyemediği için hakemlikten uzaklaştırılmış.
Bakalım; kumarhanedeki resim ve seyahati belgeleyememe üzerine bir fikirleri olacak mı? Kadroda tutanlar ve maça boğanlar hakkında...
******
MHK "taksitli sisteme geçti!
Bu hafta taksitli sisteme geçtiler. Dün, sadece A.Demir-Antalya maçının hakemi açıklandı.
1) VeTAS, bir maç için çalıştırılmadığına göre neden hepsi açıklanmadı?
2) Sen hakemlerine güvenemiyorsan, memleket size niye güvensin ki?
******
Bir şey daha üfürdüler!
Son günlerde belli yerler, hep aynı terminolojiyi ve aynı fikirleri ileri sürüyor.
"Sistemin dışında kalanlar, TFF ve MHK değişirse bir yıl içinde geri dönebiliyorlarmış. Bir yıl dolarsa, dönme şansları kalmıyormuş."
1) Böyle bir talimat yok. Bunun şimdiye kadar örneği de yaşanmamış.
2) O hakem ve gözlemcilerin bir kısmı yaş sınırından zaten dönemez.
Ömer Faruk Ünal'ın önceki yazıları...