Manisa bir MARKA!.

A -
A +
Eğitimci Esat Eriş'le Teknik Direktör Levent Eriş'in hiçbir akrabalık bağı yok. Zaman zaman karışıklıklara sebep olan bu soy isim benzerliğini açıklığa kavuşturalım öncelikle... -Allah nazardan saklasın- Esat Eriş hocam 1948 doğumlu, yani 64'ü devirmiş. Hakemlik insanı bu kadar dinç ve zinde tutuyor demek ki... 73'lük Temizel hocamı da tabii ki... -------------------------------- Önceki hafta Manisa'daydım. Manisa; Türk hakemliğinde değerli bir şehir. Hep bu şehirdeki başarı ve huzur ortamı dikkatimi çekerdi, sebeplerini de merak ederdim. Duayen Necmi Temizel'le Hakem Derneği'nde buluştuk. Bugünlere nasıl gelindiğini döneminin hakemlerinin şahitliğinde eskileri uzun uzun anlattı. Şehrin göbeğinde kendi malları olan şık ve sıcak bir dernekleri var. 1986 yılında hakemler 1 yıl boyunca maç ücretlerini yatırarak burayı satın almışlar. Halil Erdoğan, Enver Toktamış, Ertuğrul Dilek'lerden başlayan ve bugünlere kadar gelen üst düzey hakem kadrosu hep var olmuş Manisa'da. Öyle ki hakemlerin geçmişte evlerinden odun getirip soba başında eğitim aldığı günlerden buralara gelinmiş. Şimdi Esat Eriş hoca pazartesi akşamları dernekte eğitim veriyor. Aynı anda Turgutlu, Salihli, Akhisar'daki hakemler de bulundukları yerden canlı olarak eğitimi takip edebiliyor. Manisa'da hakemler birçok şehirde olduğu gibi bölünmemiş. Bütün olmuşlar. Parçalanmamışlar. Birbirlerinin başarılarından mutluluk duymuşlar. Süper Lig'de Yunus Yıldırım, Koray Gençerler, Çağatay Şahan, Murat Türker var. Yardımcılar Volkan Narinç (FIFA), Cumhur Altay, Volkan Akçit... Gözlemci olarak İbrahim Aksoy'lar, Esat Eriş'ler, Akif Uğurdur'lar, Yusuf Ertem'ler. TFF İcra Kurulu Üyesi Profesyonel Kurul Başkanı Arif Koşar da Manisa'dan çıkmış çalışkan bir yönetici. Akhisar Belediye ve Manisaspor doğru yönetilen kulüplerimizden... Manisa başarılı organizasyonlara da imza atıyor. Son olarak 8 ülkenin katıldığı Mercedes-Benz Ege Kupası'na evsahipliği yapıyorlar. Final maçı yarın. 6 Şubat'ta da Türkiye-Çek milli maçına evsahipliği yapacaklar. Manisa hakemlikte marka, futbolda da marka olma yolunda ciddi adımlar atıyor. >> Cüneyt Çakır duygulandırdı FIFA hakemimiz Cüneyt Çakır, önceki akşam İstanbullu hakemlere başarı hikayesini (1994-2012) anlatan bir sunum yaptı. Kişisel gelişim uzmanları ve iletişimciler için bulunmaz bir konuydu. Tıklım tıklım bir salonda Zekeriya Alp Başkan ve babası Serdar Çakır da dikkatle dinleyenler arasındaydı. FIFA hakemlerinden, HİF hakemlerine kadar herkes nefessiz dinlemiş. Alkışlar ve gözyaşları birbirine karışmış. Çakır'ın başarı dolu hayatı iyi bir "tez" konusu olabilir. İyi de bir kitap olur. Cüneyt'in bu ülkeye bir değil, birkaç cilt kitap borcu var. Lig onların sırtında Geçen hafta MHK'yı eleştirmiştim. Bakkal defterleri bile yok diye. Arayan sevgili MHK üyesi, faal olan olmayan 20.412 hakemin bütün bilgilerinin ellerinde olduğunu söyledi. Tabii bu bilgileri kullanabilmek de önemli. Bir istatistik sordum. Sağolsun anında verdi. Ben bu kadar kısa zamanda veremezdim. Paylaşayım dedim. İşte 21 Ocak 2013 itibariyle 10 hakemin Süper Lig'deki maç sayıları: 1) Cüneyt Çakır 179 2) Fırat Aydınus 169 3) K.Müftüoğlu 168 4) Yunus Yıldırım 152 5) Bülent Yıldırım 130 6) Hüseyin Göçek 126 7) Tolga Özkalfa 108 8) Halis Özkahya 105 9) Kamil Abitoğlu 105 10) Süleyman Abay 96 >> Mesaj kutusu!. "Yeni il hakemiyim. Arkadaşlar sizi anlattığından beri sürekli okuyorum. Bizim şöyle bir sıkıntımız var. Kasım ayı amatör maç paraları hâlâ yatmadı. Biz öğrenci adamlarız. Ailelerimiz binbir güçlükle para gönderiyor. Deplasmanlara gidip geliyoruz. Bir çok ilçe maçımız var. Cepten para veriyoruz. Daha Kasım ayının ücretlerini alamadık. Federasyonumuz bizi düşünmüyor galiba. Bu ülkede sadece Süper Lig ya da PTT 1.Lig yok. Bir sürü amatör lig var. Yetkilileri uyandıracak bir yazı yazarsanız memnun oluruz." >> NOT: Ben bu konuyu geçen hafta yazacaktım. Fakat bu genç hakem durumu özetlemiş. Benim ilavem şu; tükürük olunca, birileri meydana çıkıyor. Amatör kümede, o toprak sahalarda, karda kışta maç yöneten hakeme tüküren yok! Ama üzerine kusanlar var. Alın terleri gaspedilmiş olmuyor mu? >> Fatih Tanfer'den kaçmaz! Temsilciler Kurulu Başkanı Fatih Tanfer'le Karşıyaka'da buluştuk. Uzun uzun konuştuk. Kendisi çok farklı bir kişilik. 2004'te bu yana "bir buçuk yıl hariç" 7 yıla yakın bir süredir bu kurulda aralıksız var. Ömer Üründül, Kemal Dinçer kurullarında bulundu. Şimdi de başkan. Geçmişte Hakem Derneği Genel Merkez Yönetimleri'nde 3 dönem bulunmuştu. Halen 249 tane temsilci var. İnanın 249'unu da en ince detayına kadar tanıyor. O temsilcilerin özelliklerini anlattıkça hep aklıma MHK geldi. Onlar da bu kadar tanısa dedim. Her hafta ortalama 103 temsilci atıyorlar. Bakın 249 temsilci kimler: - 9 profesör (4 tanesi dekan). - 60 emniyet müdürü kadrosundan isim. - 15 avukat. - 2 tane CEO (ki bunlar Türkiye'nin ilk 100 şirketi arasında). - 15 tıp doktoru. - 249'un 58 tanesi çok iyi derecede lisan biliyor. Temsilcilerin maça birlikte gidip dönme mecburiyeti var. Evine sağsalim dönen her temsilci kurula bilgi verme mecburiyetinde. Lacivert atkı kullanılacak. Her temsilci kendisine ait en son teknoloji fotoğraf makinası ve kulaklıklarıyla statta ne olup bittiğini izliyor. Temsilciler gittikleri şehirlerde genellikle 2 gece kalıyor. G.Doğu ve Doğu gibi güvenlik problemi yaşanabilecek noktalara temsilciler İstanbul, Ankara veya İzmir gibi direkt uçabilecek noktalardan tercih ediliyor. Güvenli seyahat öncelikli. Yani MHK gibi hakemini 8-10 saat otobüsle terör bölgelerinde seyahat yaptırmamaya özen gösteriyorlar. Ve bu yılki kırmızı çizgileri şu: Raporlarda küfür ve şiddet konusunda titiz ve hassas davranılacak. Asla müsamahaya yer yok. Son bir anekdot: Fatih Tanfer 249 temsilcinin secerisini sadece bilgisayar ortamında değil, hafızasında da tutuyor! Bir gün kafasına takılmış; temsilcilerden şu bilgiyi istemiş: "Araştırın, oturduğunuz apartmanda kulüp yöneticisi var mı?" 9 tane temsilcinin oturduğu apartmanda kulüp yöneticisi çıkmış. Tayinlerde bu dahi dikkate alınıyor. Bırakın Süper Ligi, PTT 1.Lig'i. Kırmızı - Beyaz Grup ve 3.Lig'deki 3 grubu bu kadar bilebilecek Türkiye'de bir başka ismin çıkacağını sanmıyorum. Prefesyonel kulüplerin bütün statlarını insan bu kadar mı tanır! 2 gün içinde 8 maçı nasıl izlediğini anlattı. Hatta Anadolu'da bazı maçlara bilet alıp kale arkasında, açık tribünde olanı biteni izlediğini... İşinin delisi ve işine aşık bir Fatih Tanfer'i anlatmaya çalıştım.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.