18.hafta tayinlerine baktığımızda dikkatimizi çeken birkaç husus var. Fırat Aydınus'un son 4 maçının 3'ü Trabzon maçı. Sırasıyla Trabzon-Erciyes, D.Bakır-Trabzon, Ankara-G.Saray, Kayseri-Trabzon... Diyarbakırlı Oktay Demiray, ligin ilk haftasında D.Bakır-Ç.Rize maçını yönetti. Şimdi de Ç.Rize-D.Bakır maçına verilmiş. Sevgili MHK üyeleri, elinizde çok sınırlı bir kadro vardı bu hafta. Buna rağmen Özgüç Türkalp, Z.Önder İpek, Cem Deda, Hüseyin Göçek gibi isimleri tercih etmeyişiniz ilginç. Belki de Türkiye Kupası'nı düşündünüz. Büyük organizasyon! Türkiye'de profesyonel liglerde her hafta ortalama 83 maç oynanıyor. 9 maç Süper Lig'de. 9 maç A Kategorisi'nde. 9 maç PAF. 24 maç 2 B Kategorisi'nde. 32 maç 3.Lig'de. Toplam 83 maç. Toplam 332 hakem. Toplam 83 gözlemci. En az (Birçok maça çift temsilci gidiyor) 61 temsilci. (Süper Lig'de 18, 2 A'da 18, 2 B'de 25 olmak üzere) Toplam 476 hakem, gözlemci ve temsilci. Bu kadar hakem, gözlemci, temsilci 83 il ya da ilçede maçı yönetiyor. 476 kişi binlerce km katediyor. Dağları, taşları aşıyor. Denilen saatte denilen stadda görevinin başında oluyor. Raporlar, maille TFF'ye ulaşıyor. MHK 83 hakem raporunu, GTK da 144 tane (83 gözlemci + 61 temsilci raporunu) her pazartesi değerlendirmeye alıyor. 476 kişinin masrafı bordrosu hesaplanıp, hesaplara tazminatı ve parası yatıyor. 476 aile, her hafta sonu eşinin, babasının ya da oğlunun sağ salim gelmesi için gözü kapıda, kulağı telefonda oluyor. En ufak bir hatanın bedeli ağır olur. Herkes öküzün altında buzağı ararken. Hiç şüphesiz çok önemli bir mesai ve ekonomi gerektiriyor bu organizasyon. Otorite Özcan Oal!.. Yzcan Oal geçen hafta televizyon programında diyor ki; "MHK Başkanı Hilmi Ok olmalı, altına da Sabri Çelik getirilmeli. Türk hakemliği kurtulur. Hiçbir problem kalmaz." Sayın Oal siz deseniz ki, "Ben MHK Başkanlığına talibim." Saygı duyarım. Ama sanki hiç denenmemiş, bilinmeyen insanlardan bahsediyorsunuz. Son 25 yıldır Hilmi Ok var, son 7 yıldır Sabri Çelik var. Gelinen nokta sizin hiç beğenmediğiniz nokta. Sayın Oal aynı programda dediniz ki, "Bir inşaatçı-müteahhit arkadaş şu anda MHK üyesi olmak için çalışıyor. Hakemler aracılığıyla daire satmak istiyor." Sanıyorum bu sözünüz için daha sonra üzülmüşsünüzdür. O bahsettiğiniz kişiyi hayatımda bir defa gördüm ve tokalaştım. Ama şunu çok iyi biliyorum, o kişi bu camiada çok saygın ve sevilen bir insan. Bu camianın iki uç kesiminin de onu çok sevdiğini iyi biliyorum. Bu ifade size yakışmadı. Sayın Oal, programda sunucu arkadaş Can Küçükyıldırım'a dediniz ki, Ogün Altıparmak, Turgay Şeren, Adem Yılmaz ve kendinizi kastederek; "Biz hep otoriteyiz. Sen halktan birisin. TFF seçimleri için sen ne düşünüyorsun?" O arkadaş da nezaketten olsa gerek tepki vermedi. Siz ne kadar otorite iseniz, o arkadaş o kadar otorite. Türkiye'nin çok önemli kanallarında sunuculuk, spikerlik yapmış bir arkadaş. Hiç de tanımam kendisini... Bedri Dölkeleş!.. Bedri Dölkeleş kendi tabiriyle ya da birçok insanın kullandığı bir deyimle "agresif" bir insan. Sert mizaçlı. Bundan olsa gerek "şekeri de çabuk yükseliyor!" Bu camiada dostları kadar hoşlanmayan da çok insan var. Ama hakkı teslim etmek gerekir. Her şeyden önce çok çalışkan bir insan. İşine olan titizliği ve disiplini çok üst seviyede. GTK kurumsallaşma adına ciddi bir mesafe aldıysa, Dölkeleş'in emeği büyük. Bütün enerjisini buraya sarfediyor. Gözlemci ve temsilci raporlarına hafta hafta en ince detayına kadar hakim. İşinin delisi. Bu yazdıklarıma itiraz etmeyin. Dölkeleş'in hatası yok mu? Olmaz olur mu? Bu kadar iş yapan hata da yapacaktır. Bakın, İstanbul'da 1 ve 2. Bölge'nin klasman gözlemci seminerini takip ettim. Öyle bir özveri içindeydi ki, sanki göreve dün gelmiş. TFF Genel Kurul kararı almamış. Hiçbir şey olmamış gibi inanılmaz bir motivasyonla ders veriyordu. Bedri Hocam, rapor konusunda çok titiz. Dolayısıyla tayinlerde bu rapor işini belki gereğinden fazla dikkate alıyor. Genel şikayet tayinlerden. Gözlemcilerdeki "havuz uygulaması" bir çok gözlemciyi mutsuz ediyor. Bazıları 3.Lig'e abone, bazıları kendilerinin çok üzerindeki maçlara abone... Gerekçe bir cümle: "Rapor yazmasını bilmiyorlar!" Bu beni bir ölçüde ikna etse de, gözlemciyi asla ikna etmiyor. Bedri Hocam, vasıflı bir gözlemci, gittiği 4-5 maçın biri dışındakiler 3.Lig maçıysa sizden asla memnun olmaz. Bu durum da camianın hassas olduğu kutuplaşmaları ve gerginlikleri tetikliyor. HAKEM - METRE Maç Hakem Maç KK SK Penaltı Gözlemci Temsilci F.Bahçe-G.Birliği Yunus Yıldırım 11.maçı - 32 1 Hamdi Kutval (4) A.N.Dalkıran - S.K.Öztezer Beşiktaş-Erciyes Erol Ersoy 9.maçı 1 36 2 Cem Tosyalı (6) A.Özbek - A.Atasever A.Gücü-V.Manisa Süleyman Abay7.maçı 1 35 - Galip Bitigen (4) O.K.Tok - O.K.Hoşfikirer G.Antep-Samsun Cüneyt Çakır 9.maçı 3 40 1 İbrahim Yuşan (5) F.S.Bamaç - N.Hügül Ç.Rize-Diyarbakır Oktay Demiray 8.maçı - 30 2 Doğan Şen (5) A.Ferah - S.Küçükoğlu Ankara-Denizli Bülent Demirlek 10.maçı 3 25 2 Bedri Dölkeleş (7) M.H.Gözen - T.Ağar Kayseri-Trabzon Fırat Aydınus 8.maçı 4 32 2 Mekki Keskin (4) E.Orhonlu - S.Öney Konya-G.Saray Metin Tokat 7.maçı 1 22 2 Ahmet Akçay (4) H.Işın - A.Gülleri Malatya-Sivas Bülent Yıldırım 5.maçı 1 23 - Yahya Diker (5) Ö.Özer - N.Günhan