Geçen hafta UEFA Hakem Kurulu Üyesi Hollandalı Jaap Uilenberg İstanbul'daydı. Silivri'de hakemlerin kampını bizzat takip etti. Uilenberg UEFA'da hakem tayin ve terfilerine bakan bir isim. Silivri'de bir saatlik sunum yaptı. Antrenmanı seyretti. Kampı ve sistemi beğendi. "İtalya'dan sonra bu işi en iyi ve en doğru yapan Türkiye oldu" dedi. MHK'nın bu kamp uygulaması 10 haftadır olumlu netice verdi. MHK açısından bu sezonun en doğru hamlesiydi. Jaap Uilenberg, G.Saray-Sivas maçında Cüneyt Çakır'ı seyretti. Ertesi gün hakem Çakır'la maçı analiz etti. Oğuz Sarvan, Ahmet Güvener, Burçin Keskin refakat ettiler. Pazartesi günü de İstanbul'dan ayrıldı. Bu MHK Avrupa ile ciddi bir iletişim kurdu. Bu diyalog ve iletişim bazı iyi gelişmelerin habercisi olabilir. Sezonun ardından (2) Geçen hafta kısaca FIFA hakemlerini analiz etmiştik. Kalanlara devam ediyorum. Tolga Özkalfa (20): Sezon başında kendisine "Bu sezon kaç maç yöneteceğini umuyorsun?" diye sorulsaydı, bu rakamın yarısını söylerdi. İyi maçlar çıkardı. Oğuz Sarvan gibi bir tecrübe kendisine 9 maç üst üste verdi ve yazık etti. Ankara-Antalya maçı MHK'yı ve Özkalfa'yı yıpratmıştır. Yeni sezonun en güçlü FIFA adayı. Geçmişte Kocaeli ve Ordu hakemliğini eleştiriyordum. Maça boğuldular diye. Şimdi de İzmir ve Manisa aynı "zenginliği" yaşadı. Bünyamin Gezer (18): Tartışmasız MHK'nın bu sezon en çok güvendiği isim oldu. 18 lig maçının yanı sıra 2 de final yönetti. Zor maçları becerisiyle kolay hale getirdi. Sivas-F.Bahçe maçında Kazım'ı, Kayseri-F.Bahçe maçında Carlos'u atmaması cesaretine yakışmadı. Korner bayrağını söken Lincoln'e kart göstermemesi sezona damgasını vuran en büyük hatasıydı. Kendisi asla kabul etmese de... Kim bilir belki bu göstermediği kartlar önünü bu kadar açtı! M.Kamil Abitoğlu (15): Bu sezon iyi maçlar çıkardı. Son derbideki performansı hayal kırıklığına sebep oldu. Belki de ligde altyapısı en iyi olan hakem. Ciddi bir tecrübe ve geçmişi var. Buralara emek vererek geç de olsa geldi. Daha iyi bir sezon geçirebilirdi. Aytekin Durmaz (13): 23.haftadaki Trabzon-Konya maçındaki yönetimini unutamam. Nitekim MHK da bu maçtan sonra 4 hafta dinlendirdi. İlker Meral (13): 14.haftada yönettiği Beşiktaş-Ankara maçı ile kendisini kabul ettirdi. Ancak G.Saray-Bursa maçındaki tarzı ona hiç yakışmadı. MHK'nın adil davrandığı bir hakem oldu. Özgüç Türkalp (10): Ligin ilk yarısında 7 maç yönetmiş. İkinci yarı 3 maç. Tuhaf bir durum. Süleyman Abay (10): 21.haftada yönettiği Sivas-Eskişehir maçından sonra 10 hafta dinlendi. Ondan sonra da "oynansa da olur oynanmasa da" sayılabilecek bir maçı (G.Antep-Kocaeli) yöneterek sezonu tamamladı. Hakan Özkan (9): MHK kendisine de Hakan Özkan'a da yazık etti. İkinci yarıda sadece 3 maç yönetebildi. Kuddusi Müftüoğlu (9): İkinci yarıda 2 maç yönetti. Eskişehir-F.Bahçe ve Bursa-Beşiktaş maçlarını iyi idare etmesine rağmen, Konya-F.Bahçe maçındaki gol kararı çok tartışıldı. Bir de trafik kazası geçirince bir süre dinlenmek durumunda kaldı. M.İlker Coşkun (1): Önceki sezon 4 maç yönetmişti. Geçen sezon askerdi. Bu yıl tek maçla yetindi. Sanıyorum, önceki sezon 4 maç yönettiği MHK'nın gözünden kaçtı. Deniz Çoban (15): Bu sezon hiç unutulmayacak tarihi maçları yönetti. G.Saray-Kocaeli: 2-5, Beşiktaş-Bursa: 0-0, Denizli-Beşiktaş: 1-2 gibi. Sezonun en büyük çıkışını yapan isim oldu. Suat Arslanboğa (12): Dernek seçimi kendisini yıprattı. 13 hafta maç alamadı. Ardından 5 hafta üst üste maç yönetti. MHK, bir hakemi 13 hafta dinlendirip, 5 hafta üst üste maç vermenin bilimsel, akademik gerekçesini izah etmeli. Bence bu uygulama üniversitelerde master konusu olmalı. Acaba ülkemizde ve dünyada benzeri bir uygulama var mıdır? Koray Gençerler (15): İlk yarıda bir tane büyüklerin maçına çıkmadı. İkinci yarıda 9 maç yönetti. Yeni sezonun ikinci FIFA adayıdır. Abdullah Yılmaz (8), Serkan Çınar (4), Özgür Yankaya (4), Taner Gizlenci (3) MHK'dan yeterince maç alamadılar. Ancak yeni sezona hazırlandılar. Özkahya Yalova'da 2 yıldır Batman'da öğretmenlik yapan FIFA hakemi Halis Özkahya'nın "şark hizmeti" sona erdi. Tayini Yalova'ya çıktı. Bu tayin hakemliğini daha yukarılara taşıyabilir. MHK'dan sıkılanlar var! Oğuz Sarvan MHK'sı 18 Şubat 2008 Pazartesi günü göreve başladı. Yani 473 gündür iş başında. Bazıları bu 473 günden sıkıldı, bunaldı. Bu ekip, Bülent Yavuz'dan (2000 - 2004) sonra ilk defa bu kadar uzun süre görevde kalan MHK oldu. İki tane devre arası seminerini üst üste yapabilen MHK'yı son 5 yılda görememiştik. Ben Oğuz Sarvan'ın değişeceğine ihtimal vermiyorum. Mahmut Özgener'in şu an için hakem kökenli bir MHK Başkanı bulabilmesi pek mümkün gözükmüyor. Lig de iyi bitti. En azından 9 Ağustos'a kadar bağıran çağıran olmayacaktır. Hakem kökenli olmayanlar içinde akla gelen ilk isim Ufuk Özerten... Şu anda federasyonda Özerten dahil bu değişikliğe sıcak bakan pek yok. Kurul değişir mi? Özgener, burada inisiyatifi Oğuz Sarvan'a bırakmalıdır. Sarvan da ya mevcut kurulla devam etmeli ya da "ekibini kendi yapmadı" eleştirilerini de dikkate alarak yeni bir kurul oluşturmalı. MHK'ların her yıl değişmesi Türk hakemliğine bir şey kazandırmaz. Bu MHK için yeri ve zamanı geldikçe eleştirilerimiz devam edecektir. Şurası benim için önemli; doğruları yanlışlarından fazla. Sınav işi sıktı artık! Dün klasmandaki bütün hakemler dil ve kuraldan sınava girdi. Bu konuyu hemen hemen her yıl dile getiriyoruz. Ama duyan yok. MHK'ların ömrü fazla uzun sürmediği için radikal bir düzenleme yapılmadı şimdiye kadar. Futbol Geliştirme Merkezi, hakemleri Antalya'da yabancı dil sözlü ve yazılı sınavı yaptı. Herkesin durumunu biliyor. Şimdi 25 soruyla hakemin İngilizce bilgisi yoklanıyor.KPDS'de (Kamu Personeli Dil Sınavı) 100 tane soru çıkıyor. Yani 100 soruda adamın İngilizce bilgisi ölçülebiliyor. 25 soruyla İngilizce ölçemezsiniz. Tamamen göstermelik ve sembolik bir sınav. Ahmet Güvener'in, Oğuz Sarvan'ın olduğu bir yerde bu iş acilen yeniden ele alınmalı. Zaten her yıl FIFA olanların bile bu 25 sorulu sınavda nasıl döküldüklerini görüyoruz.