MHK'dan Osman Avcı geçti

Osman Avcı, Başbakan R.Tayyip Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken 4 yıl spor danışmanlığını yürüttü. Ç.Rizespor Süper Lig'e çıktığında Futbol Şubesi Sorumlusu idi. Ayrıca İstanbul B.Belediyespor'da 4 yıl yöneticilik yaptı. İyi bir dernekçidir. 81 ilde nabzı anında tutabilir. Buna rağmen son genel kurulda taraf olmadı, hakemlerin yanında olmayı tercih etti. 1997 yılında da hakemliği bırakmasına sebep olan meşhur kongreyi yaşamıştır. Serdar Çakır'la hem İstanbul'da hem de Eskişehir'de karşı cephelerde oldukları hakem camiasının malumu... MHK'daki görevine başladığı günden beri geçtiğimiz hafta da dahil olmak üzere (istifa dilekçesini vermesine rağmen) İstanbul'da amatör ve profesyonel maçlarda hakem seyretmeye devam etmiştir. Geçen pazar günü Haliç'teki Tophane Tayfun ve Çıksalın maçlarındaki hakemleri izlemiş, oradan Kasımpaşa-Pendik play-off maçının hakemi Cemil Şensöz'ü, oradan da K.Çekmece-Orhangazi maçında Afyonlu hakem Muhammet Keleş'i takibe almıştır. 10 yıl hakem camiasından uzak kalmıştı. 8,5 aylık MHK üyeliği döneminde hakemler Avcı'yı çok sevdi. Geçen hafta Cüneyt Çakır ve triosu G.Antep-Samsun maçı için Adana havalanına indi. Oradan karayolu ile G.Antep'e hareket ettiler. Ancak bu yolda 9 kişinin öldüğü bir trafik kazası oldu. Yol saatlerce kapalı kaldı. Cep telefonları çekmiyor. Ufuk Özerten ve Osman Avcı, Cüneyt Çakır'dan haber alamıyor. Endişeliler. Bu arada Samsunspor'dan da haber alınamıyor. Osman Avcı, G.Antep İl Hakem Kurulu Başkanı Ahmet Taşkın ve TFF temsilcisi Ali Koç'la işbirliği yaparak bu hakemlerin Adana Otogarı'nda Seç otobüs firmasından bilet aldıklarını öğredi. Söz konusu otobüsün araç telefonunu bulan ve arayan Osman Avcı şoföre kendisini ve hakemi deşfire etmeden, "Yolcularınızdan Cüneyt Çakır'ın babasıyım, oğlumu telefona çağırır mısınız?" dedi. Cüneyt telefona geldi. Hakemlerin sağlık haberini alan Osman Avcı rahatladı. Daha sonra yol açıldı ve hakemler sağsalim G.Antep'e ulaştı. Yıllardır hep şikayet edilir, hakemlere kural kitabı parayla satılıyordu. Osman Avcı, bu durumu Genel Sekreter Lütfü Arıboğan'a iletiyor. Avcı gibi hassas davranan Arıboğan, 35 milyarlık ödemeye derhal izin veriyor. Bu ve buna benzer onlarca örnek sayarım Avcı'nın hakemler için yaptığına... Osman Avcı hiç ayrım yapmadı. Herkese eşit davrandı. Kimseyi kollamadı, eş-dost işi yapmadı. Örnek bir yöneticilik gösterdi. Teşekkürler sayın Avcı, güle güle ve tekrar görüşmek üzere... MHK'nın analizi 23 Ocak 2006 günü 8 buçuk ay süren Ufuk Özerten MHK'sı gitti, Mustafa Çulcu MHK'sı geldi. Hayırlı olsun diyoruz. Geçmiş MHK'larda olduğu eğri yaptıklarında eğri, doğru yaptıklarında doğru deriz. Dilerseniz bir analiz edelim yeni MHK'yı. Pazartesi günü yani MHK'nın teşekkül ettiği saatlerde bu camianını önde gelen en az 50 ismi ile görüştüm. Yapılan değerlendirmelere kendi birikimimizi de katarak yapacağız bu analizi. Mustafa Çulcu: Hakem camiasında pek alışık olmadığımız derecede iletişimi iyidir. Kendisini her aradığımda her konuda fikrini söylemiştir. Onu arkadan vuranlar şu günlerde etrafını sarmış durumda. En büyük tehlikeyi çok yakınlarında aramayı unutmasın. Faal hakemken, 6 ay ceza aldığını ve o gün yaşadığı sıkıntıları gözünün önünden geçirirse, ne demek istediğimizi anlar. Kendi kurulu ve kendisi kurullardan (GTK) ayrı çalışmalı. Kendisine söyledim. Hocam sizin en iyi takipçiniz biz olacağız. Çünkü hakemken, genel başkanken şikayetçi olduğunuz konuları iyi biliyorum. MHK Başkanı oldunuz, farklı davranırsanız, en ağır şekilde biz eleştiririz. Önemli bir risk aldı, bu risk ona MHK başkanlığını getirdi. Bermek kazansaydı, Çulcu belki de gözlemci bile yapılmayacaktı. Mesela merak ediyorum Çulcu MHK Başkanı iken dernek ne kadar özgür olacak? Kendisine MHK yolunu açanlara ne kadar vefa gösterecek? Ali Kunak: Belki de Çulcu'nun en büyük yardımcısı olacak. İçlerinde en tecrübelisi. Ciddi bir bilgi birikimi var. Konuya uzak ve soğuk kalmamıştı. Eğitimciliğini herkes kabul eder. Orhan Erdemir: Kaderin bir cilvesi olsa gerek. Kokartını alan Ulusoy'un bu yeni döneminde MHK üyesi oldu. Cesur davrandı. Hiçbir şey belli değilken, hakemliği bırakma kararı aldı. 2006 Dünya Kupası'nda düdük çalması çok muhtemeldi. Ama MHK üyesi olarak 2006'ya başladı. 2006 FIFA listesinde olmadığını görünce hakemliği kafada bitirmişti. Artık hedefi mutlak MHK'ydı. Bütün duyguları yaşamıştır. Büyük ihtimalle İstanbul'a bakacaktır. İstanbul kolay değildir, Türk hakemliğinin vitrinidir. Ne şekilde başarılı olacağını iyi hesap etmelidir. Mevlüt Güzel: Haluk Ulusoy'un bir vefa borcudur. Fethi Heper: Futbolu bilir, bilim adamıdır. Ama hakem işi çok farklı bir iş. Çok özel bilgi ve ihtisas istiyor. Akademik kimliği MHK'ya bir güç olmakla beraber sağlayacağı katkı tartışılır. Eğitimciliği ve imkanlarıyla Eğitim Dairesi'nın başına gelecektir muhtemelen. Hatip Çopur: Kendisi için olumsuz konuşan yok. Dışarıdan olmasına rağmen, konulara hakimdir. ASKF'nın güçlü ismidir. Hikmet Öksüzoğlu: MHK üyesi olması büyük sürpriz. Trabzon'da İl Hakem Kurulu Başkanlığı yaptı. Eğitimcidir. Şu anda lise 3. sınıflarda okutulan fizik kitabının yazarı. 2 üniversite mezunudur. Lale Orta: Kendi özel gayretiyle delege olmuştur. Rengini çok net ortaya koydu. Girdiği risk, ona MHK üyeliği getirdi. Türkiye'nin ilk bayan MHK üyesi. Genel kuruldaki fanatikliği delegelerin dikkatini çekmiş. Çulcu ile arası çok iyi gözükmekle beraber, bu işlerde tecrübeli olanlar uyumda sıkıntı olabileceğini söylüyor. Ali Aydın: Seçim öncesi güvendiğim bir kaynak Ali Aydın'ın MHK listesinde olacağını söyledi. İnanamadım. Ama kaynağa güvendiğim için cumartesi günü ismini yazmıştım. MHK üyesi olması büyük sürpriz. Kaderin cilvesi Ulusoy'a başkanlık yolunu kimler açtı desem herkes sıralar. Anayasa Mahkemesi'nden tutun, Albayrak'a, Gökçek'e herkes bir isim ya da kurum sayabilir. Bizim işimiz hakem, gözlemci, temsilci olduğu için sizi ben başka bir yere götüreyim. Tarih: Şubat 2004, Yer: Eskişehir. TFFHGD Genel Kurulu. Divan Başkanı Serdar Çakır. Dönemin federasyonu ve MHK'sı Çulcu'yu dernek başkanı olarak görmek istiyor. Ulusoy düğmeye basmıştı bir kere. O günlerde Çulcu'nun bugünkü gücü yoktu ama seçilip dernek başkan oldu. O gün Metin Tokat seçime girip kazansaydı; derneğin 4 oyu Bermek'e giderdi. Ve 109-108 Bermek başkan olurdu. "Altın"cı sandık 6. sandıkta oy dağılımı: Ulusoy 21, Bermek 7. Bu sandıkta oy kullananlardan ilk akla gelenler şunlar: Hilmi Ok, Mustafa Çulcu, Lale Orta, Ali Aydın... Yani MHK ve GTK'da koltuğa oturanlar. Bu sandıkta oy kullananlar İsmail Dilber, Metin Türel, G.Tekin Onay... Onların da profesyonel kadrolarda yer alacağı söyleniyor. Bu sandığı yakından takip edin, altın gibi... Herkes, bir yerlere gelecek. Yaman çelişkiler 1- Mutlu Çelik "Ben Haluk Ulusoy'un en yakın arkadaşıyım. Oğlumun adı Haluk" diyerek ortaya çıktı, mağdur oldu. Sabri Çelik MHK'sı Mutlu'yu bitirdi. Hatta Ulusoy, Çelik'ten ricacı da oldu, fakat olumlu cevap alamadı. Günler sonra Sabri Çelik - Muhittin Boşat ve Mutlu Çelik mahkemelik oldu. Gün oldu Ulusoy Federasyon Başkanı oldu. En çok sevinen Mutlu Çelik'ti. Ama kadere bak. Mutlu'nun M'si okunmazken, Muhittin Boşat GTK üyesi oldu. 2- Erdoğan Çamlıyurt ve Salih Türktunç birbirlerini hiç sevmezler, aynı kuruldalar. Bu bölgedeki gözlemciler bu işe akıl sır erdiremiyor. 3 - Sabri Çelik MHK'sı yeni dönemde Hilmi Ok sayesinde GTK'da sözsahibi. Sayın Hilmi Ok, "Bana kim yardım edecek. Bu isimleri istiyorum" dedikten sonra yıllarca bu camiadan dışlamaya çalıştığı Dölkeleş'in profesyonel olarak görevde kalmasını sağladı. 4 - Hikmet Öksüzoğlu yeni MHK üyesi. Ulusoy döneminde İl Hakem Kurulu Başkanlığı görevinden alınmıştı. Hamza Mısır'ın dernek başkanı olduğu seçimde Ulusoy'un talimatına rağmen karşı durmuştu. Bu dönem MHK üyesi. 5- Ali Aydın, Ulusoy'a karşı net tavır koymuştu. Çulcu için ağır suçlamaları vardı. Gözlemcilere 'gözlemeciler' dedi. Dernek disipline sevketti. Son röportajında yine Ulusoy'u eleştiriyordu. Kendisini MHK'da buldu. >> Giden MHK, FORTİS Kupası hakemlerinin tebligatını yapmış. Yeni MHK bu tayinlere sadık mı kalacak, yeniden mi belirleyecek? Bu çok önemli işlerin habercisi olacak bence...