Ne dersiniz?

A -
A +

Mesleğinde ve özel hayatında önemli başarılara imza atmış hakemlerimiz var. Zaman zaman camiaya ciddi katkı sağlıyorlar. TFFHGD Genel Merkezi bir Hukuk Kurulu kurdu. Bu kurul, avukat hakemlerden oluşuyor. Hakemlere hukuki destek vermek için kuruldu. Buraya kadar her şey güzel. Hakemlerin sosyal hayatında verilecek destek için çok iyi düşünülmüş. Ama iş hakemlerin saha içerisinde uğradıkları hakaret ve saldırılara gelince olay değişiyor. Çünkü o kuruldakiler aynı zamanda hakemlik yapıyor. Bir başka arkadaşları adına da olsa dava açtıkları takımların müsabakalarına hakem olarak tayin ediliyorlar. Türkiye'deki hukuki süreci göz önüne aldığınızda, bu maçlara atanan hukukçu hakemlerin yeterince objektif olabileceklerine inanmıyorum. Keza bir önceki gün mahkemede kendisi hakkında suç duyurusunda bulunan avukatı maçında hakem olarak gören yönetici ya da oyuncunun da yeterince sağduyulu davranacağına inanmıyorum. Bence "hukuk kurulu" hakem olmayan avukatlardan oluşmalı. Mesela kurul başkanını ele alalım; Murat Söylemez. İstanbul Bölgesi hakemi, pek çok hakemin kulüplerle olan davasına bakıyor. Arkadaşları adına F.Bahçe, Beşiktaş, Mardinspor ve bunun gibi birçok kulüple davalı, o kulübün yöneticilerini mahkum etmeye çalışıyor, canını acıtıyor, ilgili kulüp taraftarlarının tepkisini alıyor. Bütün bu koşuşturma arasında hakemlik yapmaya çalışıyor. Koşu problemi yaşıyor, testlerde zorlanıyor. Aynı zamanda İstanbul Şube Yönetim Kurulu üyesi. Ben İstanbul'da özellikle amatör müsabaka ücretlerinin ödenmesiyle ilgili ciddi sıkıntılar olduğunu biliyorum. Başkan Ahmet Erdoğan'ın ve biraz Levent Güzen'in destekleri dışında oldukça yalnız bırakıldığını biliyorum. Murat Söylemez hangisine vakit ayıracak, hangisini layıkıyla yerine getirebilecek? Olaya hep hakem gözüyle baktık. Peki ya takımlar? MHK bu pozisyondaki hakeme maç vermekte zorlanmazı mı? Bence herkes özeleştiri yapabilmeli tercihlerini ortaya koymalı; ya emek verdiği mesleği ya da hobi olarak yaptığı söylenen hakemliği seçmeli. Murat Söylemez, hakemlerin hakkını savunma yolunda iyi niyetiyle işlere imza atmıştır. Ama işin bu yönünü de dikkate almak gerekiyor. >>> Ankara'da nabzı tuttuk Play-off maçlarını yerinde izlemek için birkaç gündür Ankara'daydım. Hakem camiasının eski - yeni önemli isimleriyle görüştük. Final maçına Vedat Yüksel'in tayini nedense herkeste bir şaşkınlık uyandırmıştı. Yüksel, ilk 45 dakikada maçı fazla hafife aldı. İkinci yarı daha ciddiydi. Kasımpaşa lehine takdir hakkını bir kez kullandı. O da, 90 dakika tamamlandığında uzatma dakikaları için cömert davrandı. O da Paşa'ya Süper Lig kapısını açtı. Penaltılar atılırken, GTK üyesi Mekki Keskin ve temsilci Baki Şahin'in taç çizgisi kenarında atışları dikkatli bir şekilde not tutmaları ilginçti. Sütten ağzı yanan, yoğurdu üflüyor artık. Ankara'da ciddi gelişmelere şahit oldum. Yeri ve zamanı geldikçe yazacağız. MHK'yı devirmek için işbirliği yapanlar var. >>> Hakemin sahibi yok Örnek 1: Ankara'da Lig B'ye terfi maçında hakem penaltı atışlarını eksik yaptırdı. Fahiş bir hataydı. Hakem yanlışını fark edince Mersin takımını sahaya tekrar çağırdı. Mersinliler hakemleri saatlerce bekletti ve sahaya çıkmadı. 10 Mayıs'ta bu maçın eksik penaltısı tamamlanmak istendi. Gölcük ve hakemler sahaya çıktı. 15 dakika beklediler, Mersin B.Bld. maça çıkmadı. 23 Mayıs'ta tekrar denendi. İki takım ve hakemler sahaya geldi. Gölcük eksik penaltısını attı ve finale yükseldi. Yani toplam 3 maçta 12 hakem bir penaltıyı attırabilmek için bir takımın "rızasını" bekledi. Futbol tarihimizde böyle bir vakaya rastlanmamıştır. Rastlayamazsınız da... Hakem burada biraz küçük düşürülmedi mi sizce? Örnek 2: Hakem Derneği'nin internet sitesinde yayınlandı. Klasman ve il hakemlerinin Federasyon vize payının bireysel olarak bankaya yatırılması istendi. Bu bedel daha önce hakemden alınmayacaktı. Büyük bir coşku ile duyurulmuştu. Vize bedellerine bakıyorsun. Süper Lig 56 YTL, Süper Lig Yardımcı 40 YTL, A hakemi 22 YTL, B hakemi 16 YTL, C hakemi 11 YTL diye sıralanmış. Yine gözlemciler için de... Duyuruda diyor ki parayı hemen yatırın ve dekontu il hakem kurulunuza teslim edin. Rakamlar çok komik. Yuvarlak hesap bu paranın tamamı 5 bin YTL tutmaz. Tutsun 10 bin YTL. Türkiye'deki bu kadar hakemi gözlemciyi, bankaya koştur. Dekontları alsınlar, il hakem kuruluna yetiştirsinler. Bu koca federasyon 5 bin YTL'ye mi muhtaç? Maalesef hakeme verilen değer bu kadar. Bütçesi yüz milyon dolarları aşan bir Federasyon, hakemlere 3-5 bin doları çok görüyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.