Ümraniyespor her ne kadar ligin dibinde olsa da “bir futbol felsefesi”ne sahip takımlardan biri...
Kaybettiği maçların çoğunda maça ortak olmuşlardır. Teslim olmamışlardır. Geraldo, Sekidika gibi ele avuca sığmaz oyunculara sahipler.
Trabzonspor, bütün bunları hiç dikkate almadan iç saha maçında oynaması gerektiği gibi maça başladı. Rakibinin üzerine yüklendi.
Hatta öyle ki; Abdülkadir’in ilk 12 dakikada iki topu direkten döndü.
Ama skor gelmedi.
İşte bu Trabzonspor için iyi bir şey değil; hele de iç sahada.
Devre bittiğinde tribünler tepkisini veriyordu, Umut Bozok hedefteki oyuncu olmuştu. Ve ikinci yarı kendisini kenarda buldu.
İlk 45 dakikada Umut Bozok santrfordu.
Gomez’i sağ kanatta, Abdülkadir’i ortada gördük. Top Trabzonspor’da kaldı. Gomez çok orta yaptı.
Abdülkadir, Bakasetas’ın yokluğunda onu aratmadı. Sorumluluk aldı.
Ama tabela değişmedi. Bu yalancı baskı, gerçeğe dönüşemedi.
Ümraniyespor öyle doğaçlama oynayan bir takım değil. Bir planı ve taktiği var.
Hiç 0-0’ı koruma niyetleri yoktu.
Avounou, Lenjani hamleleri ile maça başladılar.
Bir de gol bulunca; psikolojik üstünlüğü ele aldılar. Çünkü ilk yarıda çok baskı yemişlerdi. Recep Uçar, ikinci yarıda sahada başa baş oynayan bir mücadeleyi sağladı. Skor da arkasından geldi.
Sonuç; Abdullah Avcı, çaresiz kaldığını haftalar önce söylemişti.
Ahmet Ağaoğlu, kaçmayı seçti.
Trabzonspor için çok zor haftalar başlıyor.
1) Hedefsiz kalmak, 2) Kongre süreci, 3) Ekonomik sıkıntı haberleri geliyor.
MAÇIN ADAMI: Recep Uçar