Ona mı kalacak dona mı kalacak?

Hazırlayan: Ömer Faruk ÜNAL omerfaruk.unal@tg.com.tr F.Bahçe 10 gün içinde ligi ve kupayı kazanıp duble şampiyon da olabilir, iki yarışın ikincisi de! F.Bahçe ne olacaksa şu son 10 gün içinde olacak. Hayati 3 maç oynayacak. Yarın Şanlıurfa'da Trabzon'la kupa, ardından A.Gücü deplasmanı, daha sonra da Trabzon'u Kadıköy'de ağırlayacak. Bu 3 maçı kazandığı takdirde lig ve kupa şampiyonu olmuş olacak. Daum yeniden "dahiliğe" yükselecek!. Aziz Yıldırım işi bilen başkan olarak ilân edilecek. F.Bahçe kamuoyu; Federasyonu, hakemleri ve MHK'yı başarılı bulacak. Ama diyelim ki F.Bahçe, Şanlıurfa'da çok iyi oynadı, ancak kupayı son dakikada bireysel bir hatayla kaybetti. Ardından A.Gücü ile de berabere kaldı. Lig ve kupayı kaptırdılar. O zaman Daum "yetersiz teknik adam", Aziz Yıldırım "başarısız başkan" ilân edilecek. Ve sezon içindeki eski defterler açılacak: - Roberto Carlos ve Colin Kazım gönderilir miydi? - Daum iyi hoca olsaydı Almanya'da iş bulurdu. - Aykut Kocaman tercihi yanlıştı. - Şampiyonluğa oynayan bir takımda henüz 12 golü aşmış bir tek oyuncu yok. - Dos Santos ve Cristian Baroni yanlış transferler. - "3 yıl üst üste şampiyon olacağız" sözü takımı gerdi, boş çıktı. - Mehmet Topuz'a bu kadar para verilir miydi? - Aziz Yıldırım'ın Kulüpler Birliği Başkanlığı'na devam etmesi takımı bu hale getirdi. - 100 milyon euroluk takım, kupayı Trabzon'a, ligi de 25 milyon euroluk Bursa'ya verdi. *** Maalesef futbol bu kadar sığ ve tamamen sonuca dayalı bir konu. F.Bahçe kupayı ya da ligi veya ikisini birden bariz hakem hatalarıyla kaybetti diyelim. Ülke, "50 yıl sonra Anadolu'dan ikinci bir şampiyon çıktı" farklılığını ve keyfini çok zor yaşar. Bursa'da kutlamalar sürerken, F.Bahçe, Federasyonun ve MHK'nın kellesini ister. Biz bunların hepsine hazırlıklı olmalıyız. *** Erzincanspor'un yıllar önce bir başkanı vardı. Kulakları çınlasın Necmi Buyruk Başkanın. Bir defasında sohbet ediyoruz. Demişti ki, "Deplasmanda çok zor bir maçı kazandığımızda, -Allah affetsin- çirkin bir malzemecimiz vardı. O çocuk bana o kadar yakışıklı ve güzel görünürdü ki, anlatamam!.. Sanki manken! Boy pos, fizik... Al dizilerde oynat!. Yeter ki maçı kazanmış olalım!" Bu "3 puan" böyle büyülü bir şey!. Kazandığınız zaman ülkede hiçbir aksaklığı, eksikliği, bozukluğu, adaletsizliği gözünüz görmüyor. Hakemler size yakışıklı görünüyor. Mahmut Özgener, Oğuz Sarvan sempatik geliyor. Her şey sütliman oluyor. *** Sonuç ne olursa olsun; bu sezon ligin rengi Bursaspor oldu. Unutulmayacak bir yarışa imza attılar. Ertuğrul Sağlam ve ekibi 34. haftanın son dakikasına kadar bu yarışa ortak olarak devam edecekler. Hedefsiz takımların maçlarını görüyoruz. Yukarıdaki yarış olmasa, ligin çekilecek hâli kalmadı! Bu ülke, Bursaspor'a çok şey borçlu! > Ömer Faruk ÜNAL Fenerbahçe Haftası!.. "Heyecanla girilen" haftadan, "heyecansız" maçlar ve zirveyi de, düşmeyi de değiştirmeyen, "sadece" Fenerbahçe'ye yarayan sonuçlarla çıkıldı; "bu yüzden" hakemler için de rahat bir hafta oldu; şimdi gözler "kilit maçta"; Bursaspor'un umudu da, Anka Kuşu'nun, pardon Ankaragücü'nün kanatlarının arasında!.. Ha gayret Üstte ve altta finişe girilirken pek bir değişiklik olmadı. F.Bahçe ile Bursaspor'un yarışında aynı skorlar çıkarken, liderin daha tempolu, daha etkili oynadığını gördük. Tabii rakiplerden de kaynaklandı biraz. Ligde ise darbe üstüne darbe yemiş olan Diyarbakır, hâlâ pes etmiyor. Umut ederim, son iki haftada hakem kardeşlerimiz daha dik dururlar, kararlarını hür vicdanlarıyla verirler ki; şampiyonlukları helâl edelim, gidenlere ve kalanlara geçmiş olsun diyebilelim. Aslanım Cüneyt Çakır Türk futbolunun yüz akı oldu. Kupa finaline de çok yakıştı. Hafta sonunda oynanacak kritik maçı da yönetebilir. Sonra federasyonun başına da geçmeli. Ardından Spor Bakanı olmalı. Taa ki, bir gün bir yerde bir yanlış yapıp, yerden yere vurulmaya başlayana kadar. Bakın, "Çok iş yapanın hata yapma riski yüksektir". İş yapmayan hata da yapmaz. Bu Cüneyt Çakır'ı Allah korusun... Ara istasyon Seyreyleyin siz cümbüşü... A.Gücü-F.Bahçe maçı için ortalıkta dolaşan söylentiler, birkaç gün içinde inanılmaz sınır genişlemesi yapacak. Primler, teşvikler, söz düellosu ve üzerine benzin dökülen dostluklar, siyasi boyut da kazanacak... Ama kimse, son hafta oynayacakları, Beşiktaş ve Trabzonspor'u, hiçe saydığının farkına varmayacak. Hem Bursaspor, hem de F.Bahçe için, varsa yoksa "ara istasyon" Ankara... F.Bahçe'nin ağırlığı! Bursaspor'u tebrik ederim, sapmadan yolunda ilerliyor. Ama şampiyonluk kendine değil, F.Bahçe'nin performansına endeksli. Orada da ortak kanaat şu; "F.Bahçe rakip takım oyuncularının bireysel hatalarıyla maç kazanıyor". Son iki haftada Murat ve Ivesa'nın yediği gollere bakarsanız, bu görüş doğruluk kazanır. Ama onları hataya sürükleyen şey F.Bahçe'nin ağırlığı değil mi? HAFTANIN TAKIMI: BEŞİKTAŞ HAFTANIN FUTBOLCUSU ALEX (FENERBAHÇE) HAFTANIN TEKNİK ADAMI MUSTAFA DENİZLİ (BEŞİKTAŞ) HAFTANIN HAKEMİ ABDULLAH YILMAZ (BURSA-KAYSERİ) GOL KRALLIĞI 20 GOL: Makukula (Kayseri) 13 GOL: J.Cesar Souza (G.Antep) 12 GOL: Bobo (Beşiktaş) 11 GOL: Umut (Trabzon), Baros (G.Saray), Alex (F.Bahçe) 10 GOL: Mustafa (G.Birliği), İskender (Belediye), Necati (Antalya) 9 GOL: Kewell (G.Saray),Colman (Trabzon), Güiza (F.Bahçe), Moritz (Kasımpaşa) 8 GOL: Ozan İpek (Bursa) 7 GOL: Arda, Nonda (G.Saray), Turgay, Volkan Şen, Batalla (Bursa), Kahe (G.Birliği), Veysel (Antalya), Beto (G.Antep), Ümit Karan (Eskişehir) Gökhan Güleç (Kasımpaşa) 6 GOL : Semih (F.Bahçe), Tum (Belediye), Isaac (Manisa), Adem Sarı (Eskişehir), Şahin, Cenk (Kasımpaşa), Youla (Denizli), Cangele (Kayseri) Holosko (Beşiktaş), Tazemeta (Diyarbakır), Cihan (Sivas) CEZALILAR Serdar (Kayseri) Adem Sarı (Eskişehir) Volkan Şen (Bursa) Roberts (Denizli) HAFTANIN KARMASI SERKAN (ANKARAGÜCÜ) ALİ TANDOĞAN (BURSA) BAJİC (DENİZLİ) KORAY (ANKARAGÜCÜ) ŞENOL (ANTALYA) M. TOPUZ (FENERBAHÇE) YEKTA (KASIMPAŞA) SELÇUK (FENERBAHÇE) NİHAT (BEŞİKTAŞ) BAROS (GALATASARAY) TURGAY (BURSA)