Ufuk Özerten karnından konuşmuyor. Kimseden çekinmiyor. Konuşurken lâfı kıvırmıyor. İçinden geleni olduğu gibi söylüyor. "Hakemlerin idmanlarını kaldırsak ne olur?" diyor. Herkesin kendisinden sorumlu olduğunu, idman yapmayanın zaten cooper testinde ortaya çıkacağını düşünüyor başkan. Başkana diyorum ki, "Sayın başkan, hakemlerin haftada iki defa bir araya gelmeleri, idman yapmaları, kaynaşmaları önemli değil mi sizce?.." Başkan, bu kaynaşma işine pek inanmıyor. "Dedikodu oluyor" demeye getiriyor. İdmanların bilimsel olduğuna da inanmıyor... Başkan pek de haksız sayılmaz. Dernekten, böyle toplu idmanların olduğu şehirlerden, kulislerden uzaktaki hakemler daha başarılı. Örnek mi? Serdar Tatlı. Örnek mi? Cem Papila. Hakemlerin nabzını bizim "Hakem Odası"ndan tuttuğunu söyleyen Özerten, bir konuyu yazmamızı özellikle istedi: "Hiçbir hakem bizi arattırmasın. Araya kimseyi koydurmasın. Böyle yapan haklı olsa, hakkı yenmiş olsa dahi düşer. Hakem direkt beni arasın, bana söylesin. Askerlik dışında donduranlara hiç iyi bakmıyorum. Dondurma sattım, dondurmadan anlarım." Ufuk Özerten MHK'sı için bize göre ilk ölçü kasım ayı. Tansiyon en fazla bu ayda yükseliyor.Olay varsa, hakemin reytingi yüksek, medyanın ilgisi büyük. Ufuk Özerten ve Sabri Çelik'in yaptığı basın toplantılarında "devir-teslim töreni" ve "Papila olayı"nın yaşandığı haftalarda medyanın ilgisi tavan yapmıştı. Olay yoksa, karşınızda gazeteci de olmuyor. Klasman şekilleniyor 29 hakemden yüzde 10 ile 20 arası klasman düşecek. En az 3, en fazla 5 hakem. Yani en az 3 hakem düşecek. Vedat Tan, Hamza Mısır ve Aytekin Durmaz düştü. Bu üç hakem de rapor almadı. Akıbetlerine razı oldular. Çetin Sarıgül'ün 3 aylık bir raporu var. Giden MHK bu hakeme maç vermedi. Anlaşılan o ki, gelen MHK da vermeyecek. Bir başka not, aralık ayında Mustafa Çulcu hakemliği bırakıyor. En az 4 hakem de Süper Lig'e yükselecek. İstanbul'dan M.Fatih Gökçe ve Ankara'dan Mustafa Sağlam'ın şartları uyuyor olsa da; İstanbul ve Ankara'da Süper Lig hakemi kadrosunda fazlalık var. Bu iki bölgeden Süper Lig'e hakem almak MHK'nın pek işine gelmiyor. Trabzon'dan Abdullah Yılmaz, Hatay'dan Cemil Şensöz, Manisa'dan Çağatay Şahan, Antalya'dan Berkant Mercanlı'nın şansları çok yüksek. Antalya'da Kuddusi Müftüoğlu ve Cem Deda, Manisa'da Yunus Yıldırım'ın bulunması, Çağatay ve Berkant için biraz dezavantaj olsa da MHK'nın başka çaresi yok. Futbol oynamış olan Denizli'den Taner Gizlenci, eğitimleri ve yabancı dilleri iyi derecede olan Karadeniz'den Mete Kalkavan ve Barış Şimşek, Manisa'dan Koray Gençerler için 2 A garanti görünüyor. Kocaeli'den Feridun Aktuğ Çıkrıkçı ve İstanbul'dan Serkan Çınar'ın da 2 A şansları var. Kime sığınsaydık? Özerten göreve başladığı gün "Enkaz devralmadık!" dedi. Sayın Başkan, klasman tespitlerinde çizgiyi attığınızda gerçek enkazı göreceksiniz gibime geliyor. Özerten bize verdiği röportajda "Hakemden anlamam, adamdan anlarım" demişti. Ve biz de bu ifadeyi başlık yaptık çarşamba günü. Sayın başkan, o günden bu yana çok sayıda e-mail, faks, telefon alıyoruz. Özetle deniliyor ki; "Sayın Özerten, adamdan anladığı gibi sistemi de anlasın ya da anlamaya çalışsın. Kime sığınsaydık? Yönetmeliklere, mevzuata sığındık. Adamcılığa göre kurulmuş olan sistem vardı. Tanıdığı olmayan nereye gidecekti? Rapor almayıp, bütün emeklerimizi yaksa mıydık? Düşük not alanlar çatır çatır maç aldı. Yüksek not alanlara, düşmesi için maç verilmedi. İspiyoncu mu olsaydık? Yalaka mı olsaydık? Başkan böyle hakem mi istiyor?" Böyle şey olur mu? Bugün bütün hakemler kurallardan ve yabancı dilden imtihana giriyor. Selçuk Dereli gibi üst seviyede bir FIFA hakemi, henüz bir yıllık bir hakemle aynı sorulardan aynı salonlarda imtihana giriyor. Süper Lig hakemlerini ya da FIFA'ları en kıdemsizlerle aynı kategoride imtihana almak doğru bir uygulama mı? Sayın Özerten, sayın Arıboğan? Değiştirin artık bu yönetmelikleri!