Şu anda gözlemci notları, yabancı dil ya da tahsil gibi klasman sıralamasını değerlendirecek bilgiler MHK tarafından hakem derneğinin sitesinde yayınlanmadığı için (Geçen sezon U.Özerten bunları yayınlatmıştı) bu bilgileri Oğuz Sarvan'ın sitesinden takip ediyoruz. Ne MHK ne de Sarvan'ın sitesinde mazeret sınav sonuçlarını göremedik. Acaba bu sonuçlar sıralamaları değiştiriyor mu? Her iki taraf da duyarsız kaldı. Bütün bunların çözümü ve dedikoduları önlemenin yolu elinizin altındaki derneğin resmi sitesinden başta geçen senenin hakem/gözlemci notları olmak üzere hepsini yayınlamanızdır. Ayrıca Mevlüt Güzel'in kendisine de bizzat söyledim. Yayınlanan sınav sonuçları başarısızlığa rağmen ne hikmetse sınava girmeye hak kazanan hakemler ve kursa çağrılan yükselmeye aday hakemler gözden kaçmış değil. Bunları ilerideki haftalarda geniş geniş yazacağız. Bir sene içinde görev verilip "prens" halene getirilen bazı kişilerin Ankara'da atletik testlerde çuvallaması bu "prenslerin" sorumsuzluğundan mı yoksa MHK'nın hakemleri iyi tanıyamamasından mı kaynaklanıyor? ------ > Sınava kimler girer? Bölgelerde yapılan sınavlara MHK üyesi ya da İl Hakem Kurulu dışında bazı isimlerin de katılması dikkat çekti. Mesela İzmir'deki sınavlara GTK üyesi Bülent Uzun da katılmış. Bu konuyu Mevlüt Güzel'e sorduğumda aldığım cevap şu oldu: "Bülent Uzun'u ben istedim. Bir eski FIFA hakemi niye bu sınavlarda olmasın. Bana yardımcı oluyor." Mevlüt hocam iyi güzel söylüyorsun da Erol Ersoy'u da çağırsaydın, o da eski FIFA hakemi... "Acaba MHK üyeleri de gözlemci seçimine karışıyor mu?" sorusu benim aklıma geldi. ------ > Gözlemci olmanın kriterleri Gözlemci olurken, hakemlik geçmişinin, kariyerinin, yabancı dil bilginin, spor kültürünün, doğru rapor yazmanın, maçı iyi yorumlamanın, iyi yönetici olmanın hiçbir değeri yok. Peki nelerin değerin var? 1- Geçmişin intikamını almaya çalışan, gayesi hakem camiasına hizmet olmayan, dünya futbolunda hiçbir değer teşkil etmeyen hemşehricilik (mesela Hilmi Ok'un hemşehrisi olmak) çok önemli bir kriter. 2- GTK üyelerinin oturduğu muhitte oturmak, onlara yakın olmak... Saygıda kusur etmemek... 3- Bilhassa yazlıktan komşu olmak önemli bir kriter... GTK çağrılan isimleri sır gibi saklamıştı. Şimdi isimlerin tamamını biliyoruz. Ve geçtiğimiz çarşamba günü İstanbul hakem derneğinde yukarıdaki vasıfları taşıyan "değerli" klasman gözlemcisi adayları bir araya geldi. Onlar kimler mi? Hakem camiası onları iyi tanıyor. El insaf! Bunları denetleyen, bunları görüp yazacak, yorumlayacak ne bir gazeteci, ne bir hakem yorumcusu, ne de TFF yetkilisi var. Bazı hakem hocaları da Türk hakemi sahipsiz uluslararası alanda lobi yapılmıyor diye üzülürken, yurt içinde neler oluyor. Ah hocam ahh. ----- Maalesef! Ankara'ya Süper Lig için 12 hakem çağrıldı. Ne bu MHK'yı, ne de bu 12 arkadaşı suçlamak gibi bir düşüncemiz yok. Ama bir tespit yapmakta fayda var. Bu düşüncemi MHK üyelerine de söyledim. Bu 12 arkadaştan kaç tanesi Türk hakemliği için bir ışık olabilir? Bir tanesi dışında hiçbirinin FIFA şansı var mı sizce? Yaş ortalaması çok yüksek. Genç ve önü açık bir A kadrosu olmalı. Yoksa Süper Lig için iyi bir altyapı yok... Son 10 yılda hiçbir MHK, 36 yaşındaki bu kadar hakemi Süper Lig'e almadı. ------ >Sihirli değnek Bardağın hep dolu tarafını görmeye çalıştık. Ama gelen tepkilere kayıtsız kalamayız. Bakın; o elektronik postalarda neler seslendiriliyor? Kocaeli hakemlerini iyi takip edin. Çulcu'nun elindeki sihirli değnek Kocaeli hakemlerine değince aşağıdaki tablo ortaya çıktı. İzmit'in mevcut bütün hakemleri bir üst klasmana aday olarak Ankara'ya geldi. Çulcu hocam yaptığınız başarılı çalışmalara bu tip hesaplarla gölge düşmüyor mu? Burnunuzun dibinde Türkiye'nin en çok hakeme sahip, en çok müsabaka oynanan İstanbul ile Kocaeli'yi kıyaslayın. İstanbul'daki PAF müsabakalarına Kocaelili hakemler gelirken, bu işin böyle olacağının sinyalleri de geliyordu zaten... ------ > NOT MHK Başkanı Mustafa Çulcu dün akşam geç saatlerde aradı. Klasmanların 20 Haziran'da açıklanacağını söyledi. Kendisi Ulusoy'a imzalattırmak için Almanya'ya gidecekti. Ancak Ulusoy '18'inde geliyorum, sen gelme, 20 Haziran'da açıklarız' demiş.