Sadece iki ihtimal var; bir üçüncüsü yok

A -
A +

1) Ya Türk hakemliğini yönettiğini sanan TFF ve MHK büyük bir gaflet içinde. İhmal, dikkatsizlik, hatır-gönül ilişkileri, liyakatsizlik, insani bir takım hatalar vs. gibi sebeplerden iş bu noktaya geldi.

2) Ya da Türkiye'de bir şey deniyorlar. Sinir uçlarıyla oynanmak isteniyor. Tamiri uzun yıllar mümkün olmayacak şeyler yapılıyor. Türk futbolunu yönetenlere saygı ve güven kalmasın. Adil rekabete kimse inanmasın.

Bir başka üçüncü ihtimal düşünemiyorum. Umarım ve dilerim; ikincisi değildir. Üzücü olan da bunu yapan ve buna alet olanların
da sayısı bir elin parmaklarını geçmez.

Sadece Türk hakemliği değil, Türk futbolu; "8 Mart günü" bilerek ve istenilerek yıllarca kapanmayacak bir şekilde ikiye bölünmüştür.

Sorumluluğum gereği!..

Hiçbir kulüp ya da şahısla ilgim yok

25 yıldır Türkiye gazetesinde yazdığım yazılar ortada. Hep TFF ve MHK'lara yapıcı eleştirilerde bulunmuş, aşırı iyimserlik göstermişimdir.
Ancak son beş aydır çok büyük bir oyun oynanıyor. TGRT Haber TV'de de canlı yayında açık açık söyledim!

Sayın Spor Bakanı’ndan, sayın TFF Başkanı'ndan randevu talep ediyorum. Arzu ederlerse bildiklerimi anlatmaya hazırım.
Ülkesini seven bir gazeteci olarak kendimi bu konuda sorumlu hissediyorum.

Futbol böyle yönetilmez!

1) TFF yöneticisi, hiç- bir kulübe ya da şehre söz veremez.

2) TFF yöneticisi, futbolcunun alacağı (kaç maç) cezaya karışmaz.

3) TFF yöneticisi, attığı imzanın ne manaya geldiğini bilir, sonuçlarını düşünür.

4) TFF, kurulların işine karışmaz.

5) TFF yöneticisi, yazılı açıklamasında "Hukukun üstünlüğüne inanan birisi olarak Tahkim'in verdiği karara saygı duymuyorum" diyemez.

6) Hakem Derneği Genel Başkanı, Sayın Cumhurbaşkanı’mızın adını kullanarak ortalıkta racon kesemez. Burayı ailece yönetmeye kalkmaz.

7) MHK Başkanı, TFF Başkanı’na ve hukuka karşı sorumludur.

8) MHK Başkanı, kulüplerle bu kadar yüzgöz olamaz.

9) Temsilciler Kurulu Başkanı, haddini aşmaz.

Fıkra değil, gerçek!

Önceki hafta, 1. Lig'de Adanaspor-Eyüpspor maçı vardı. Hakem yanlış oyuncuyu 2. sarı karttan atmaya kalktı.

23 numaralı "beyaz" oyuncu, diğer oyuncu 6 numara giyen ve kaptan olan "siyahi" oyuncu. Hakem, 23 numara yerine, 6 numaranın plakasını almış. Yani oyuncular öyle çok karıştırılacak gibi değildi. Oyuncular ve 4. hakem, hakemi zor ikna etti, doğruyu buldular. Meğerse tribünden aşağıya gözlemci ve temsilci inmiş; hakemi ekibini uyarmışlar. Yanlış oyuncuyu attılar diye...

Bu tribünden gelen yardım; literatüre geçecek bir skandaldır.

Hadi ya ciddi misiniz?

Tahkim Kurulunun kararından sonra. Efendim; hesapta 1. Lig Kulüpleri Derneği toplanmışlar. Ve MHK'ya yaptıkları klasman için tam destek vermişler!

Boluspor'a, G.Birliği'ne, BB Erzurumspor'a sordunuz mu? Nedense haftalardır "bir kulübün" lehine hakem hatası çok fazla olmaya başladı.

Yani destek hiç de öyle boşuna değil!

Talimat dinlemeyen; oyun kurallarına bakar mı?

Türk hakemliği; son 15 yılda dünyada bir yer edinmişti. Bu sürece hiçbir katkısı olmayan Ferhat Gündoğdu, Ahmet Şahin, Yunus Yıldırım; bu kadar hakem ve gözlemcinin ipini çekmiş. Daha doğrusu birilerinin dediklerini ellerine, yüzlerine bulaştırdılar. Artık her şey deşifre oldu. Mevcut talimatların kapağını dahi açmadan klasman yaptıklarını sananlar; sizce oyun kurallarını dikkate alırlar mı?

Daha kötüsü olmaz!

1) Kulüpler Birliği, ikiye bölünmüş, ayrı tellerden çalıyorlar.

2) MHK, ayrı telden çalıyor.

3) TFF, ikiye bölünmüş, ayrı tellerden çalıyorlar.

4) Yayın ihalesi, ortada kalmış.

5) Millî takım, her kulvarda havlu attı.

TFF sitesinde 8 Mart Klasman listesi ve 26 Mart Tahkim Kurulu kararı aynı anda duruyor. Türkiye'deki futbola kim inanır? Türk hakemliği dünyada 20 yıl geriye gitmiştir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.