Geçtiğimiz pazar günü tatile çıktım. Samsun'dan başladığım tatilin ikinci günü Ankara'ya, Futbol Federasyonu'nun Mâli Genel Kurulu'na gittim. Tekrar Samsun'a döndüm. Geçen yıl Hakem Derneği'nin Samsun Şubesi'ni ziyaret etmiştim. Bu yıl başkan Yusuf Kemal Coşkun derneğin yeni binasını göstermek için telefon açtı ve davet etti. Samsun'un şehir merkezinde son derece modern bir daireyi satın almışlar. İçini de çok güzel tefriş etmişler. İstanbul, Ordu ve Bursa'dan sonra gördüğüm en güzel dernek binası. Önemli bir çabanın ürünü. Emeği geçen herkesi kutlarım. Ali Aydın'la Ankara'da Samsun'u ve Karadeniz hakemliğini konuştuk. Ali Aydın buruktu. Samsun hakemliği tarihi bir fırsat yakalamıştı. Mürvet Sezer Süper Lig'e, İlkay Aydın A Klasmanı'na çıkıyordu. Ve Samsun hakemliğinin önü açılacaktı. Ancak Mürvet Sezer ve İlkay Aydın bu şansı kullanamadı. Pazartesi günü Ankara'daki atletik testlerde başarılı olamamışlardı. Samsun, Süper Lig'e hakem olarak ciddi bir damga vuracaktı. Olmadı. Ali Aydın bu yarışı kendisi kaybetse belki bu kadar üzülmezdi. Samsun'da, Samsun hakemliğine Ali Aydın'ın ciddi bir katkı yaptığını herkes söylüyor. Samsun'da 12 klasman hakemi, 40 civarında il hakemi, 40'a yakın aday hakem var. 5'i klasman olmak üzere 35 gözlemcisi var. Samsun'da hakemlik tek vücut olmuş. İktidar - muhalefet çatışması yok. Kurul Başkanı Faruk Sertakan, İl Gözlemci Kurulu Başkanı Kenan Kayıkçı ve Dernek Başkanı Yusuf Kemal Coşkun güzel bir birliktelik ortaya koymuşlar. Bir de Mürvet Sezer ve İlkay Aydın koşsaydı, Samsun bir devrim yapmış olacaktı. Herkes bu iki hakeme çok üzülmüş. Sağlık olsun. Seneye inşallah diyelim. Karadeniz'deki hakemliğin nabzını tutmaya devam edeceğim. Bugün Trabzon'a doğru yol almaya başlıyorum. Haftaya Ordu'yu, Trabzon'u, Rize'yi, Artvin'i yazmak istiyorum. >> Türk futbolu böyle gitmez Ankara'da Futbol Federasyonu'nun Mâli Genel Kurulunu takip ettim. Bir gece öncesi... Sheraton Oteli... Lobideyiz... O klasik görüntüler. Haluk Ulusoy, Cemal Aydın oturuyorlar. Kulisler gecenin 03'üne kadar devam etti. MHK üyeleri de lobide. Kulüplere mesaj veriliyor olmalı. Bizim yanımızda olduğunuzu bize ve MHK'ya gösterin. Kulüp delegeleri, MHK üyeleri ile göz temasında. Herkes mesajı alıyor. Delege olmayan MHK üyelerinin otel lobilerinde ne işi var? Önerge için imzalar toplanırken, birilerinin yakın markajındasın. Kimse Türk futbolunun meselelerini konuşmuyor. Kimse ortaya proje koymuyor. Delege pazarlığı sürüyor. Ertesi gün Ulusoy galip. Kulüpler Birliği mağlup. Türkiye'de federasyonu yönetenler F.Bahçe ve G.Saray gibi iki önemli kurumu karşısına alırsa, bu iş nereye kadar gider ki? Kaos sona erer mi? Olan yine masum ve günahsız hakemlere olacak. Onlar yine hedef tahtası. >> Koşular ve stres Geçen yıl Ankara'da koşuları takip etmiştim. O genç hakemlerin koşuya çıkarken yaşadıkları stresi hiç unutmadım. Sanki kalp ameliyatına gireceklerdi. Tir tir titreyenler vardı. Bu yıl da bir çok hakem için aynı şey olmuş. Hava çok sıcak. Ankara bir çok hakem için farklı bir iklim. Buna bir de stres eklenince ciddi sayıda hakem koşamadı. Yazık oldu. Feridun Çıkrıkçı, Mürvet Sezer, Eray Yurtseven ve Barış Kezer böyle bir şansı bir daha zor bulurlar. Üzüntülerini anlıyorum ve hissediyorum. Canları sağ olsun. Bu koşular için yeni ya da farklı bir formül bulunmalı. İnsanları bu gerilimden kurtarmalı. >> Ankara'dan Mutlu Çelik geçti Mutlu Çelik Ankara'daki koşuları takip etmiş. Mustafa Çulcu, Orhan Erdemir özel işleri sebebiyle koşularda yokmuş. Mevlüt Güzel ve Mustafa Çulcu ile sohbet ederken, Mutlu Çelik'in testlerde statta olduğunu söylüyorum. Mevlüt Güzel lafa giriyor: "Doğru, ordaydı. Ama ben 'ne işin var' diye sordum. Muğlalı hakemleri getirdiğini söyledi. Ben de dışarı çıkmasını söyledim." Çulcu da şaşırdı kaldı. Yadırganacak bir durum yok bence. Adam ilindeki hakemlere abilik yapmak için gelmiş olamaz mı? >> Not: Geçen hafta İstanbul İl Hakem Kurulu'nun özel turnuva maçlarında 75'er YTL para aldığını, hhakeme sadece 30 YTL verdiğini yazmıştım. Sorularım vardı. MHK bu bilgileri ve cevapları dernek ya da il hakem kurulundan almamı istedi. Ben gönderilirse, yazarım dedim. Benim resmi bir denetçilik görevim yok. Bugüne kadar dernek ya da kurul bana maç sayısı ya da paralar konusunda herhangi bir açıklama ya da bilgi ulaştırmadı. MHK'nın bilgisi olsun.