Sanki hakemin derdi laptop

Hakem Derneği (TFFHGD), İstanbul'da yıllık bir değerlendirme toplantısı yaptı. Yönetim kurulu, denetleme, disiplin ve hukuk kurulu üyeleri katıldı. 77 ildeki şube başkanı katıldı. Biz de bu toplantının bir bölümünü takip ettik. Bir gün önce de dernek genel merkez yönetimi ve bazı kurul üyeleriyle bir araya geldik. Dikkatimi çeken olayları madde madde sıralamak istiyorum. 1- Derneğin TFF'de 2 tane genel kurul üyesi var. Osman Avcı ve Taner Yalçındağ. Avcı, MHK üyesi olarak toplantıya katıldı. Ama Taner Yalçındağ niye yoktu? Sizin hakkınızı hukukunuzu Futbol Federasyonu genel kurullarında arayacak kişi Yalçındağ değil mi? 2- Bu toplantıda İstanbul hakemlerinden Orhan Erdemir, Cüneyt Çakır veya Fırat Aydınus gibi isimler olmalıydı. Ev sahibi olarak... Demek çağrılmadılar. Düşünüyorum, bu toplantı mesela Urfa'da olsaydı ve Serdar Tatlı katılmasaydı yakışır mıydı? Manisa'da olsaydı Yunus Yıldırım katılmasa olur muydu? 3- Derneğin İstanbul Şubesi'nden de kimse yoktu. Organizasyonda olmaları gerekirdi. Bir tane İstanbul hakemi yoktu. Bu biraz bana tabandan kopuk olmanın işareti gibi geliyor. 4- Genel Başkan Çulcu'nun hakemliğe veda etmesine sayılı günler var. 10 bin hakemin haklı mücadelesine çok katkı sağlayabilir. Kaybedecek hiçbir şeyi yok. Yumruğunu masaya vurabilir. Ama hep alttan almayı tercih ediyor. Yaptığı konuşma beni hiç ama hiç tatmin etmedi. Orada Mosturoğlu'nu, MHK'yı karşında bulmuşsun. Arkanda 77 şube başkanı var. 5- İstanbul'da amatör kümede 12 haftadır hakemlerin maç parası ödenmiyor. Vize paralarının kaldırılması için söz verildi, sonra vazgeçilmedi mi? 6- Ulaşım için tahsis edilen arabalar kaldırılmadı mı? 7- Kuddusi hocam, kokartınız gitti, her şey bitti. Hakem seminerine katılmadınız. TFFHGD genel merkez yönetim kurulu üyesisiniz. Bu toplantıya katılmıyorsunuz. O zaman çıkın, hakemliği de, derneği de bırakın. Hakemin hakkını hukukunu korumak için o göreve gelmediniz mi? Elinizi taşın altına sokmuyorsunuz. Tıpkı İsmet Arzuman gibi. Çulcu yalnızları oynadı. Yalnız bırakılmıştı. 8 - S.Dereli ve İ.Arzuman'ın maçları varmış, katılmadılar. Genel merkez yönetim kurulu üyeleri bundan önceki toplantılarda da olduğu gibi katılmamak için fırsat kolluyor. 9- Bu işin en başındaki kişi, "laptop müjdesiyle" Türk hakemliğinin bütün meselelerinin çözüleceğini sanıyor. Laptop dediğiniz şey, 1000 dolar. 150 hakemi olan bir il'e bir tane laptop gönderdiniz. O ilde hangi problem çözülmüş olur? 10- Çulcu, Mardinspor Başkanı'na çiçek gönderdiği için bazı çevrelerden ciddi tepki gördü. Tepki gösterenlere saygı duyulabilir. Ama bize göre "yerinde bir davranış." Söz konusu kişi hakem camiasına karşı mahcup olmuştur. 11- Bu tip toplantılarda MHK olmamalı. Bu toplantı İl hakem kurulu başkanlarının katıldığı bir toplantı değil. Nezaketen açılışına bir MHK temsilcisi kısa bir süre katılabilir. Düşünebiliyor musunuz? Hakem olan bir şube başkanı (mesela Oktay Demiray, Hamza Mısır, Yunus Yıldırım, Aytekin Durmaz) orada kalkıp MHK'nın ve Mosturoğlu'nun huzurunda meselesini dile getirecek! 12 - Mardin Şube Başkanı Mehmet Çiftsüren "Ben Mardinliyim. Benim memleketimin adamı. Ne hakla çiçek gönderiliyor? Bundan sonra herkese çiçek gönderecek misiniz?" diye soruyor. Mardinli başkanın cesareti ve tepkisi dikkat çekici. 13 - Baloya bir çok insan çağrılmıyor. Mesela Sabri Çelik, mesela Taner Yalçındağ, mesela İstanbullu bir hakem. Ama Bedri Dölkeleş ve Ahmet Güvener davetli. Gelen ağam, giden paşam misali. 14- Derneğin yayınladığı basın bildirilerini okumak, Ankara'daki ziyaretleri uzun uzun millete seyrettirmek beni sıktı. Sanıyorum, herkes sıkılmıştır. ------ Zeki Çol'a yakışmadı Zeki Çol spor yazarı olarak saygı duyduğumuz bir büyüğümüz. Mesleğinde saygın bir isim. Spor yazarlığının yanı sıra federasyonun basın müşavirliğini de yürütüyor. 8 Kasım Salı günü biz Futbol Federasyonu'nun "2012 Avrupa Şampiyonası'na ev sahipliği şenliğine" katılmak için Lütfü Kırdar'a koştuk. Fiyaskoyu canlı yaşadık. Ancak Serhat Ulueren ekranda söyleyince haberimiz oldu. Zeki abi, aynı gün saat 11.00'de Serhat Ulueren'i arıyor. Konudan haberdar ediyor; elendiğimizi, organizasyonun iptal edildiğini ve gelmemesini söylüyor. Daha sonra tekrar arıyor, bir arkadaş gönderilebileceğini söylüyor. O gün, diğer TV ve gazeteler arandı mı bilmiyoruz. Ama bir çoğu aranmamış ki, salonda çok sayıda gazeteci vardı. Zeki Çol'a bu ayrım yakışmadı. Demek ki, Zeki abi zaman zaman gazete ve televizyonlara özel servis yapıyor. Bunun dışında bir yorum yapabilir misiniz? ------ > HAKEM - METRE Maç Hakem Maç KK SK Penaltı D.Bakır-Trabzon Fırat Aydınus 6.maçı 1 24 1 F.Bahçe-V.Manisa Orhan Erdemir 5.maçı 2 21 1 G.Birliği-Erciyes Tolga Özkalfa 5.maçı 1 18 - Samsun-Denizli Hüseyin Göçek 2.maçı - 4 - Ankara-Sivas Yunus Yıldırım 7.maçı - 20 - Konya-A.Gücü Bülent Demirlek 7.maçı 1 16 1 Kayseri-Malatya Erol Ersoy 7.maçı 1 22 2 Beşiktaş-G.Antep Selçuk Dereli 6.maçı - 19 1 Ç.Rize-G.Saray Mustafa Çulcu 5.maçı - 14 1 ------ Bu nasıl tayin? MHK sezon başında esti durdu. Daha sonra bir ekip olamadıklarını Ufuk Özerten'in ferdi çıkışlarından anlıyoruz. MHK, Lig TV'yi seyretmiyor diye yazmıştım. Kızanlar oldu. MHK gazete de okumuyor. Geçen hafta yazdık. Trabzon-Erciyes maçındaki olayları niye raporlara yansımadı. Yansıdıysa, niye ceza çıkmadı? Hatta "Ulusoy dönemi olsaydı, senaryo hazırdı" diye yazmıştık. Federasyondaki sorumlu ve hassas olan kişi bizi aradı ve bu konuda bilgilendirdi. Şimdi bakıyoruz MHK o maçın hakemini yine Trabzon maçına veriyor. Ya farkında değilsiniz, özen göstermiyorsunuz ya da "yaptım oldu" anlayışı... ------ Kısa kısa... - Bu federasyon döneminde TFF çalışanları gazetecilik mesleğine devam ediyor. Canları sağ olsun. Ama hem temsilcilik, hem de spor yazarlığı yap. Üstelik Abant'ta yetkili bir ağız, isim vererek buna asla izin vermeyiz demişti. - Adnan Türkkan hocam, kurulunuzun kararlarını medya ya da kulüpler zaman zaman eleştiriyor. Tahkim beğenmiyor. Ama gazete sütunlarında eleştiren İl Hakem Kurulu başkanları da var. Bilginiz olsun. - Bir hakemin 5 hata kodu işaretleniyor ve 7.5 alıyor. Diğer bir hakemin 5 hata kodu yine işaretli. Onun notu ise 8.5... Bedri hocam bu işi için ne düşünüyorsunuz?