Sarvan'ın listesindeki müdür!

A -
A +

Oğuz Sarvan ve Ali Aydın'ın kişilikleri konusunda kimse birşey diyemez. İlkeleri ve düşünceleri ile sisteme isyan ediyorlar. Teşhislerinin doğru olduğuna katılıyoruz. Listeleri, Ulusoy'un veya M.Ali Yılmaz'ın listesi değil. Herkese ve her kesime eşit duruyorlar. Bu da güzel. Ama bir gazetenin spor müdürünün himayesinde ve gözetiminde olmaları rahatsız edici. Aynı gazete; günlerdir Ali Aydın için bir kamuoyu meydana getirmek istedi. Basın toplantısı bile "müdür"ün nezaretinde yapıldı. Merak ettiğim şu: "müdür" MHK listesinde olacak mı? Tüyolar! Mustafa Çulcu, delege tesbiti için yönetiminin görüşünü almış. 14 yönetim kurulu üyesinden sadece 2'si Bülent Yavuz'un delegeliğine onay vermiş. 12'si Yavuz'u silmiş... Silmeyen 2 kişi için bizim tahminimiz Ankaralılar Selçuk Dereli ve Mevlüt Yerli. Tabii, bir başka tüyo da şöyle: Çulcu'ya cevap dahi vermeyen yönetim kurulu üyeleri de varmış. 6'sı FIFA kokartlı ve genç bir ekip olan bu yönetim, eğer doğruysa Bülent Yavuz'a vefasızlık yapmış. Acaba; nasıl olsa, "Yavuz'un MHK Başkanlığı bitiyor" diye mi düşündüler? Genel kurul delegeleri açıklandı. "Dernek delegeleri yasal değil" diye bir haber daha aldık dün akşam. "Çulcu, İzmir'de noter tasdikli delege tesbiti konusunda koşuşturuyor" diye... İpler koptu! Hakem camiası çok hassas ve her zaman ince hesaplar yapılır. Çulcu dışındaki iki delegenin tesbiti; derneği, MHK'yı ve hatta federasyonu bile üzdü, yordu... 3 delegenin rengi belli. Genel kurulda oyu kime vereceği de biliniyor. Bu konuda hiç bir tartışmaya ve endişeye gerek yok. Bu iki delegenin kim olacağı bu kadar mı önemli? Kim olursa olsun! Seçimin sonucunu etkilemeyecek, oyun rengini değiştirmeyecek iki delege tesbiti birileri için kötü oldu. Birileri birilerini sildi. Değer miydi? Çulcu neden böyle yaptı? Mustafa Çulcu'nun delege tesbitinde MHK'yı çizmesi, kafalarda soru işaretleri uyandırdı. Bülent Yavuz başta olmak üzere bir çok MHK üyesi bunu bir gurur meselesi yaptı. 2 ay önce tam destek vererek genel başkan yaptığınız Çulcu, bir anda sizi sattı. Niye sattı? Hilmi Ok ve Mevlüt Güzel neden tercih edildi? Şimdi, Çulcu'nun bu tutumunun sebeplerini mercek altına alalım: 1- TFFHGD Genel Başkanı olarak, ne kadar bağımsız ve hür olduğunu kukla olmayacağını göstermek istedi. 2- Hilmi Ok ve Mevlüt Güzel için MHK'nın üzerinde bir yerden baskı geldi. 3- Çok baskı yapıldı. Bunaldı, hatta yönetiminin bile görüşünü almadan, danışmadan fevri bir şekilde bu kararı aldı. Bülent Uzun isminin yerine Mevlüt Güzel yazıldığını da duyduk. Bu üç ihtimâl bizim kendi yorumumuz. Ama Çulcu, bakın ne diyor: "Bülent Yavuz'a MHK Başkanı olduğu için bir kat, meslektaşı olduğum için de iki kat sevgi ve saygım var. Hilmi Ok'a kim itiraz edebilir? Bu kurumun duayenidir. Mevlüt Güzel de profesyonel olmayan MHK üyesidir. Suçlamaları haklı bulmuyorum. Bülent Yavuz ya da da personel olan bir MHK üyesinin delegeliği tartışma konusu olacaktı. Bunlara mahal bırakmak istemedik." Bülent Yavuz yapmamalıydı 2 gündür bir konuda çok mail alıyoruz. Ekranda bir kere gözükmüş. Ondan sonra anladığımız kadarıyla Lig TV yayından kaldırmış. Bülent Yavuz, Celal Doğan'ın elini öpmüş. Bu görüntü hakem camiasının en altından, en üstüne kadar herkesi rahatsız etmiş. Herkes soruyor: "Bir MHK Başkanı, bir emekli subay; bir kulüp başkanının elini - ki yaş olarak emsal sayılırlar - nasıl olur da öper?"

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.