Beşiktaş-K.Paşa maçının oynandığı gün, sabah FİYAPI Stadı'nda 4.hakem, temsilciler, kulüplerden birer yönetici, emniyet yetkilisi toplanıyor. Bu toplantı, bütün maçlarda olan mutat bir uygulama. Adı "Eşgüdüm toplantısı." Federasyon Temsilcisi, Beşiktaş'ı temsilen gelen kişiye ısrarla, "Teknik direktörünüz akreditasyon kartını takacak" diyor. "Takmasak olmaz mı? Hocamız bu kartı takmak istemiyor" karşılığını alıyor. Temsilci direniyor ve aksi taktirde rapor edeceğini söylüyor. Nitekim Schuster kartı takmıyor ve temsilci bunu rapor ediyor. Böylece ikinci defa rapor edilmiş oluyor. Şimdi top Disiplin Kurulu'nda. En azından bir ihtar kapıda!. Bu kadar basit bir konuda neden bu kadar inatçı olunur? Kamuoyu tepkisine neden saygı duyulmaz? İyi niyetli Federasyonumuz, şimdi bu kart yerine, kola takılan bant üzerine çalışıyor. Al sana marka değeri! Futbolda son dönemde çok kullanılan moda bir tabir var: "Marka değeri." Federasyon sene başında başarılı bir naklen yayın ihalesi yaptı. Gelir yüzde 126 arttı. 374 milyon doları bulan bir rakama kavuştu. Sonra?.. Milli Takım perişan... Kulüp takımlarımız Eylül'ü göremeden Avrupa'ya veda etti. Şampiyonumuzun Şampiyonlar Ligi'ndeki hâli ortada. Beşiktaş'ın da göz boyadığı çok geçmeden anlaşıldı. Milli Takım ve kulüplerimiz marka değerini aşağıya çekebilme konusunda yarış halinde. Ülkemiz adına 2010 yılında futbolun marka değerini yükselten tek bir isim var: Cüneyt Çakır!... Kendisine verilen şansı iyi kullandı, üzerine düşeni eksiksiz yerine getirdi. Türk hakemliğini başarıyla temsil etti. İnanmak istiyorum! Beşiktaş-K.Paşa maçının sahadaki en başarılı ismi, 90+2'de Quaresma'nın ağlara giden şutuna "doğru bir kararla" ofsayt bayrağını çeken Ali Sayın Ögel'di. Bayrağını kaldırmasaydı, Beşiktaş maçı kazansaydı, unutulur giderdi. Kimse üzerinde durmazdı bile. MHK, bu maçın hakemi Bülent Yıldırım ve diğer yardımcısı Muhittin Gürses'i, ertesi gün haftanın en kritik maçına (Bursa-Trabzon) atadı. Ali Saygın Ögel'e ise maç verilmedi. Çarşamba günkü yazımızda bu konudaki rahatsızlığımızı ifade etmiştik. Dolaylı yollardan şu bilgi geldi; "Ali Saygın Ögel mazeret bildirmiş!." İnanmaktan başka çaremiz yok. Muş'taki kahraman kimdi? Salı günü akşam bir anda telefonlarım art arda çalmaya başladı. Bütün televizyonların ana haber bültenlerine konu olan Muş'taki bir amatör maçta hakemlerin darp edilme haberi yüzünden... Gündüz gazetede iken haberi görmüştüm ama dikkatimi çok çekmemişti. Klasik bir hakeme saldırı haberi diye düşünmüştüm. Muşovası-Hasköy Yıldız 1. Amatör Küme maçının hakemi Levent Aktan, rakip takım kalecisine küfür eden Hasköy Yıldızspor futbolcusunu -yardımcı hakemi İsmail Emre'nin ikazıyla- oyundan atıyor. Kırmızı kart gören oyuncu ile birlikte neredeyse bütün Hasköy Yıldız futbolcuları yardımcı hakeme saldırınca orta hakem Levent Aktan büyük bir kahramanlık göstererek kendisine zarar gelme pahasına engellemeye çalışıyor. Görüntüler defalarca ekranlara yansıdı. Orta hakeme sahada büyük bir saygı vardı. Bu çok dikkat çekiciydi. Bana telefon açanlar da işin hep bu boyutunun altını çiziyordu. Peki bu Levent Aktan kimdi? Hakemliğe İzmir'de başlamış, İstanbul'da devam etmiş, eşinin görevi sebebiyle Muş'a tayin istemiş bir polis memuru. Üstelik Ege Üniversitesi felsefe bölümü mezunu olan bir emniyet mensubu. Futbol Federasyonu'nun sitesine baktım, emsalleri 5-6 maça gitmişken bu sezon sadece 3 maça çıkmış Levent Aktan. Haa belki notu düşüktür, cezaya kalmıştır. Bilemeyiz. Notlar mahrem ya! Şimdi İzmir'den çıkan bu hakemden Oğuz Sarvan ve Ünsal Çimen'in haberi var mı? İstanbul'da görev yapan MHK üyelerinin haberi var mı? Muş'tan sorumlu üye Turgay Güdü'nün haberi var mı? (Sanıyorum Seyfi Gözaydın'a bağlı) Onun haber var mı? MHK üyeleri sadece yakınlarıyla meşgul olmamalı. Hakemini çok yakından takip etmeli. Muş'ta görev yapan bir polis memuru hakeme halkın bu şekilde saygı göstermesi önemsenmeli. Nani hakemi yaktı Meraklısını bilgilendirmekte fayda var. M.United-Tottenham maçındaki gol sadece İngiltere'de değil, bütün dünyada çok tartışıldı. Ceza sahasında yerde kalan Nani, İngiliz hakem Mark Clattenburg'ten penaltı bekledi. (Düştükten sonra topa elle dokunması da var.) Ancak hakem penaltı vermedi. Pozisyonun devamında Tottenham kalecisi Gomes, topu yere koyarak vurmak için gerildi. Bu sırada Nani kalecinin arkasından gelerek topu ağlara gönderdi. Hakem Clattenburg golü verdi. Tottenhamlı futbolcular uzun süre hakemlere itiraz etti. Gol olduktan sonra yardımcı hakem bayrağını kaldırdı ve hakemi yanına çağırdı; "Elle oynama var" diyerek ikazda bulundu. Yardımcı hakeminin uyarısına rağmen, hakem topu oyunda kabul etti ve bu kararından dönmedi. Ancak İngiltere Federasyonu hakemi hatalı buldu. Ve cezaya soktu. HAKEM - METRE Maç Hakem Maç KK SK Penaltı Konya-Kayseri Cüneyt Çakır 7.maçı - 29 1 Buca-A.Gücü Aytekin Durmaz 4.maçı - 12 1 Eskişehir-Antalya Serkan Çınar 6.maçı 2 22 3 G.Antep-F.Bahçe Tolga Özkalfa 7.maçı 4 24 1 Bursa-Trabzon Bülent Yıldırım 7.maçı 1 30 2 G.Saray-Manisa Fırat Aydınus 6.maçı 2 23 - G.Birliği-Beşiktaş Abdullah Yılmaz 6.maçı - 25 - Kasımpaşa-Sivas Bünyamin Gezer 8.maçı 3 36 4 Belediye-K.Karabük Yunus Yıldırım 2.maçı - 3 -