Trabzonspor maça Antalyaspor kalesine yüklenerek başlamıştı. Rakip sahaya kolay iniyorlardı. Hataya zorluyorlardı. Bordo mavililer için klasik bir iç saha maçıydı. Ancak final pasları ve son vuruşlar kalitesizdi. Kanatlar ve Maxi Gomez üretken değildi. Abdülkadir, bir defa şansını kullanamadı. Hiç isabetli topu olmadı. Antalyaspor da kaptığı toplarla Ndao, Doğukan, Güray gibi ayaklarla kontraya çıkıyordu. İlk yarının özeti bu şekildeydi.
Bu kadro daha iyisini yapmalı!
İsim isim marka ve kariyerli oyuncular. Belli seviyeleri görmüşler ama performansı artan oyuncu yok! Bakasetas dışında kıpırdayan oyuncu yok! 22 haftadır istikrarlı bir oyun yok!
Mevcut kadro derinliğinde rekabeti hiç hissedemedik. Biraz kupada ve dünkü Naci hariç...
Dün Siopis dışında sınıfı geçen ikinci bir oyuncu için kendimi çok zorladım, bulamadım.
Abdullah Avcı’nın vücut dili de çok iyi değildi, son dakikalarda oyuncularına bunu hissettirdi.
Antalyaspor hiç bırakmadı!
Antalyaspor haddini bilerek oynadı. Eksikleri çoktu, maç kazanma alışkanlıkları yoktu. Cezalı olan Nuri Şahin tribündeydi. Rakipleri kazanıyordu, psikolojik olarak iyi değillerdi. Buna rağmen maçı 1-0’da tutmak istediler. Son yarım saate girilirken Mehmedi, Nakajima, Sinan gibi oyuncularla da hücum hattını yenilediler. Teslim olmadılar. Maça hep ortak olacakmış gibiydiler. Trabzonspor gol kaçırdıkça bu duyguları daha güçleniyordu. Ama Trabzon’un iç saha geleneği buna izin vermedi.
Maçın adamı: Siopis