Tahir Kum söyledi, Şansal Büyüka onayladı!

Geçen hafta Sevgili Tahir Kum, TGRT Haber’de çok çarpıcı bir cümle kullandı;

 

“Bugün spor medyasında görev yapanların yüzde 90’ı, yazdıklarından değil, yazmadıklarından dolayı maaş alıyorlar.”
Büyüğümüz Şansal Büyüka da Tahir Kum’un bu cümlesini yakalamış ve kaçırmamış; program yaptığı “343” adlı dijital platformda “Tahir Kum TGRT Haber’de böyle söyledi. Gerçek payı var mı? Var maalesef! Kötü niyetle olmasa bile böyle. Üzerlerinde taraftar ve sosyal medya baskısı var” diyor.
Evet, tablo bu! Sosyal medyaya bakıyorum; kulüp muhabirleri ya da belli kulüplere angaje olmuş yorumcular asla taraftarı üzecek, incitecek bir topa girmiyorlar.

 

Ne haber, ne yorum!

 

Kitleyi kaybetme korkusundan. “Takipçi, beğeni azalır” endişesinden...

Dünyada bunun örneği yok

FIFA normları özetle der ki; “Ceza kurullarına görüntüden sevk etmek için birinci kriter olarak şu aranır: Hakemin görmediğinden emin olacaksınız! Olur ya hakem arkasını dönmüştür, kaçırmıştır!”

 

Yani, biz hakemin gördüğü bir kareyi; PFDK’ya havale edemeyiz.

 

Sahada itiraz eden kişilerle ilgili hakem adına masada karar verirseniz; IFAB kuralları ile ters düşersiniz.

 

Burada tek yetkili ve sorumlu merci hakemdir.

 

İtiraz edenlerle ilgi PFDK ceza veremez, TFF hiç karışamaz.
Bunu ne için hatırlattım; sahada hakeme yapılan itirazlarla ilgili sevkler ve cezalar, PFDK’nın ilgi sahasına girmez.

Fayda / zarar hesabı...

Hakemler, maçtan önce iki teknik adamın yanlarına giderek ellerini sıkıyor ve başarılar diliyor.

 

Mesela bir istatistik var mı? Sahaya ne kadar fayda sağladı.
Okan Buruk, bu ligde bu hakemlerle tam “13 maç üst üste kazanmış” bir teknik adam.

 

Kasımpaşa maçında bir taca öyle bir itirazı vardı ki; ayakları yerden kesilmiş sahanın içine girmemek için çizginin üzerinde kendini zor tutuyordu.

İşte böyle böyle marka oluyoruz!

Türk futbolunun marka değeri için verilen katkılara (!) bir bakalım!

 

Onur Bulut’un transferinde Beşiktaş ve Kayserispor’dan gelen açıklamalara bir göz atalım.

 

Kayıtlara şu da geçsin; aşağıdaki açıklamalar deprem sonrası yapılmıştır.

 

ÖNCE BEŞİKTAŞ

 

“Gereksiz gevezelik etmelerini doğru bulmuyorum. Kendilerine çekidüzen versinler, burası Beşiktaş. Oyuncuyu bir odaya koyup kumpas kurmak doğru bir şey değildir.” 
Ahmet Nur Çebi (Beşiktaş Başkanı)

 

SONRA KAYSERİSPOR

 

“Siz, spor ahlakını, bir transferin şehvetine tercih ettiniz. Bilesiniz ki bu tür kabadayıvari açıklamalar, yapanı kim olursa olsun, bizleri korkutamaz, inandığımızı söylemekten de yapmaktan da alıkoymayacaktır. 
(Kayserispor’un yazılı açıklaması)

Algoritma da işi öğrenmiş!

1) Ali Şansalan, 22. haftadaki Karagümrük-Beşiktaş maçından sonra bu hafta Beşiktaş-İstanbulspor maçına çıkıyor. Fiziksel temasta Gedson’u atmadı, maçı kaptı.

 

2) Zorbay Küçük’ü 24. haftadaki Alanya-Başakşehir maçındaki performansı bu hafta (26. hafta) Konyaspor-G.Saray maçına taşımış.

Puan cetveline öyle uzaktan bakmayın

Lig, 5 Ağustos 2022’te başladı.

 

13 Kasım’da Dünya Kupası sebebiyle durdu.

 

23 Aralık’ta (40 gün sonra) tekrar başladı.

 

5 Şubat’ta deprem sebebiyle tekrar durdu. Üç hafta oynanamadı.

 

3 Mart’ta iki takım eksikle başladı. Hatayspor ve Gaziantep FK ligden çekildi.

 

Bu iki takım ile maçı olanlar, iki haftayı bay geçiyor. Bir de normal “bay” geçilen haftalar vardı.

 

Artık puan cetveli; bir bakışta fikir vermiyor... O kadar çok hesaba katılan katılmayan şey var ki...

 

Mesela son üç maçını da kazanmış olan İstanbulspor’un iki deplasmanından 6 puan cebinde. Hatayspor ve Gaziantep FK deplasmanlar var.

 

Düşme hattındaki psikolojiyi hesap edin!