Ayaküstü, hazırlıksız, önü arkası hesap edilemeyen konuşmalar başınıza iş açar! Hele de bu kadar çok konuşursanız!..
Sayın TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, 15 Ekim’de çıktığı canlı yayında Oğuzhan Çakır’ın Galatasaray’ın bir iç saha maçına verileceğini açıkladı; üstelik “Sen misin benim hakemimi tehdit eden!” şeklindeki bir tepkiyle...
Ve çok geçmeden bu tayin Galatasaray-Eyüpspor maçı ile hayata geçirildi.
Adama sorarlar; göreve başladıktan sonra tam 15 lig haftası geçti! Ali Şansalan’ı neden bir Fenerbahçe maçına vermedin?
F.Bahçe cephesi de size bu kadar sahip çıkarsa; tarafsızlığınız zedelenir! Tıpkı Mehmet Büyükekşi gibi...
Sayın TFF Başkanı’nın birkaç sloganında biri şuydu; “Biz sahipsizlerin sahibiyiz!”
Şu anda maç sayısı 2’lerde, 3’lerde kalan o kadar çok hakem ve gözlemci var ki...
Sayın Başkan, Hakem İşleri Müdürü’nü yanınıza çağırınız! Hakemlerin maç sayılarını getirsin, bakın! Sakın MHK’ya sormayın; sizi yanıltırlar!
Bu işlerin gözlemci notuyla alakası yok! Performansla alakası yok!
Nefret, kin, takıntı, ‘Benim adamım’dan başka bir şey değil!
Tabiî hâlâ “sahipsizlerin sahibi” iseniz!
Bundan birkaç yıl öncesine kadar bir hakem, bir tane siyah-beyaz hata yapınca en az iki hafta dinleneceğini bilirdi!
Bakın, sezon başından bu yana Mehmet Türkmen, Oğuzhan Çakır gibi birkaç genç hakemin maç başına siyah-beyaz hata ortalaması üç-dört... Buna rağmen maça boğuluyorlar!
Bence bu genç çocuklara, bundan daha büyük bir kötülük olamaz!
1) Doğru yaptıklarını sanıyorlar, gelişimleri yavaşlıyor, yıpranıyorlar.
2) Arkadaşları arasında onlara başka gözlerle bakılıyor.
1) “Galatasaray, Eyüpspor’un attığı gol öncesi faul var diye itiraz ediyor. Ben böyle bir gol iptali görmedim. Avrupa sahalarında faul oldu, öbür sahada 15 saniye geçti, sonra gol oldu. Ben böyle bir iptal Avrupa’da hatırlamıyorum. Bu kadar maç seyrediyoruz” dedi!
Bunun Avrupa’da, dünyada onlarca örneği var. Hatta atılan gol iptal edilmiş, bu taraftaki sahada penaltı verilmiş pozisyonlar hatırlıyoruz.
2) Sürekli ve ısrarla “Federasyon başkanımız” demesi ve federasyonu aşırı derecede sahiplenmesi çok alışık olduğumuz bir durum değil. Yarın TFF ile ters düştüğünüzde sıkıntı olur. Sayın Ali Koç, geçen sezon bunun sıkıntısını yaşadı.
“Galatasaray’ın haklarına göz dikenlerin gözlerini çıkarırım, el uzatanların ellerini kırarım!”
Sayın G.Saray Başkanı, çıktığı canlı yayında bu cümleyi kullandı!
Başkan’ı yakın tanıyanlar; çok naif ve kibar olduğunu söylerler.
Bu üslup doğru değil. Geçmişte göz çıkarmışlığınız, el kırmışlığınız var mı? Hak böyle mi aranır?
Bu bizde kötü bir metottur! MHK’ya, Sivas-G.Saray maçının hakem ve VAR’ına karşı bir gözdağı verme isteği...
MHK, ya memleketle dalga geçiyor ya da bizim bilmediğimiz çok başka oyunlar var!
1) F.Bahçe-Gaziantep FK maçında ceza sahası içinde Becao’nun rakibinin formasını çıkarmasına, yetmedi, tekme atmasına Acun Ilıcalı bile “net penaltı” dedi. Yardımcı hakem İbrahim Bozbey açısı itibarıyla buna yardım etmeliydi. Haftanın açılış maçı ile ödüllendirilmiş; Trabzonspor-Kasımpaşa.
2) Alanyaspor-Trabzonspor maçındaki VAR’a Trabzonspor başta olmak üzere, herkes isyan etti. Trabzon maç akşamı; “TFF ve MHK yok hükmündedir” dedi. Dört gün sonra Trabzonsporlu iki başkan yardımcısı Riva’ya gitti. VAR’daki Direnç Tonusluoğlu’na bu hafta düdük görevi verildi.
Ömer Faruk Ünal'ın önceki yazıları...