1) Sayın TFF Başkanı şunu çok sık kullanıyor; “Futbolumuzun marka değeri!”
O markanın birinci şartı; bağımsız kurullardır!
2) Akraba, baba oğul hakem konusuna artık lütfen girmeyin Sayın Başkan; son klasmanlara attığınız imzanın altında en çok baba oğul hakemlik sizin döneminize rastlıyor.
3) Hakemlikte FETÖ temizliği yapıldı. Kalan var mıdır? Bilemeyiz! Ancak suçladığınız ya da kapı dışarı koyduğunuz insanlarda ByLock, Bank Asya, dershane, telefon kaydı, üyelik gibi hiçbir şeye rastlanılmamıştır. İçlerinde kamuda ciddi görevleri olanlar var.
4) Mevcut MHK içinde şüphe duyulan kişiler ve bir takım şüpheler çok daha ciddi!
5) Süper Lig’de düdük çalabilmek ciddi bir süre ve birikim ister. Hakem gelişimi öyle size anlattıkları ya da sizin sandığınız kadar kolay ve basit bir iş değildir.
6) Geçmiş yönetim döneminde ne kadar yolsuzluk, usulsüzlük varsa üzerine gidilsin; lafta kalmasın!
7) Profesyonel kulüp sayısını azaltmak çok güzel fikir. 3. Lig, 4 grup olur mu? 2. Lig, 2 grup olur mu? Burada çok haklısınız; bizi popülizm buraya getirdi.
8) Trabzonspor Başkanı, Beşiktaş maçından sonra “Hakemin bir tek Beşiktaş forması eksikti” demişti. TFF Başkanı, aynı hakemi arayıp tebrik ettiğini açıkladı. İyi de Gaziantep-Trabzonspor maçının VAR ve hakemine ne oldu?
9) TFF Başkanı, Okan Buruk konusuna bu kadar müdahil olmamalıydı. İş çok kişiselleşti. Bülent Uygun’a niye bir şey söylemiyorsunuz?
10) Millî oyunculara cebinizden prim olarak villa vereceğinizi söylüyorsunuz. Bu iş beraberinde çok başka soruları getirir. Bu da futbolun marka değerini artırmaz!
1) Okan Buruk, hakemi “tehdit” etti!
2) Okan Buruk’un PFDK’ya sevki “tehdit”ten yapıldı!
3) PFDK, sportmenliğe aykırı davranıştan para cezası verdi!
4) Tahkim Kurulu, “talimatlara aykırı” dedi, cezayı tamamen kaldırdı!
Ancak VAR protokolüne göre VAR dudak okuyamaz! Ve VAR maçları sessiz izliyor. Tabiî bütün bunlar bilinmeyince; bakın neler oluyor?
1) TFF Başkanı, bu maddeyi kaldıracağız diyor! Peki; VAR protokolü ne olacak?
2) TFF Başkanı, “Tehdidi, hakareti duymayan ve gereğini yapmayan hakem bizimle yol yürümez” diyor. Aradan 24 saat geçmiyor, söz konusu hakeme maç veriliyor.
Sahada güçlü hakem, daha doğru kararlar verir.
Hakem güçsüz olursa, sahada bir yaprak gibidir. Kararlarını rüzgâra göre alır. VAR, korkusundan çağıramaz ya da çağırmaması gereken yerde çağırır!
Lige verilen millî maç arasında hakemler seminere alındı.
Son haftaya damga vuran G.Saray-Alanyaspor maçındaki Mertens’in pozisyonu konu bile edilmiyor. Başka pozisyonlar tartışılıyor!
MHK’nın ve eğitimcilerin bu kadar korktuğu pozisyonlarda siz sahada hakemlerden cesaret bekleyin!
Millî takımımızın İzlanda karşısındaki futbolumuza ülke olarak hayran kaldık!
Bir kere hakemi VAR kurtardı, hakem monitöre gidip gelmekten yoruldu!
Beyler; attığımız üçüncü gol öncesinde Kerem’in, İzlanda kalecisine bir müdahalesi var. Her ne kadar topla oynamış olsa da kaydığı için kaleciyi düşürüyor. Net bir faul, golün iptali gerekir.
VAR karışmadı. Bu bir F.Bahçe-G.Saray maçında yaşansaydı, neler yaşanacağını hiç düşündünüz mü?