Türkiye'de maçlar biter. Başta futbolcular, tartışmalı pozisyonlar için "Akşam Erman hocayı dinleyeceğiz" derler. Otorite Erman hocadır. O da lâfını esirgemez. İçinden geleni rahatlıkla söyler. İyi de bakın Erman hoca geçen hafta ne yazdı? "Kayserispor'un kullandığı ve Cangele'nin topa iki kez dokunduğu kornerde karar hakem atışı olmalıydı." (5 Nisan 2009, Hürriyet) Futbol Oyun Kuralları 2008-09 Kitabı. Sayfa 127. Kural 17. Köşe vuruşu bölümünde şu cümle yazılı: "Eğer vuruşu yapan oyuncu başka bir oyuncuya dokunmadan topa ikinci defa değerse, ikinci dokunuşun olduğu yerden rakip takım lehine bir endirekt serbest vuruş verilir." Bugün 10 Nisan. Bir düzeltme ya da özür yayınlanmadı. Bu kural en az 30 yıldır endirekt vuruş. Kural, hiç hakem atışı olmadı. Bir namzet hakemin dahi bileceği bir kural. Nitekim, birkaç namzet hakeme sordum. Hiçbiri yanılmadı. Hakemler kural hatası yapabiliyor. Ama yorumcunun kural hatası yapanını görmemiştik! Hakemlere benim buradan özel bir tavsiyem var: Erman Toroğlu ile iyi geçinin. Aman ters düşmeyin! Çünkü MHK'nın klavuzu Erman Toroğlu. Tayinler, sayın Toroğlu kriterlerine göre yapılıyor. FIFA, UEFA ya da MHK normları bir tarafa. Hangi Toroğlu'nun? Endirekt Vuruş'la Hakem Atışı'nı birbirine karıştıran Toroğlu'nun. Hep hakemlerden şunu duyardım, "Erman hoca kendini hiç güncellemiyor." İyi de bu güncellenecek bir bilgi değil ki... Bu kural 30 yıldır hiç değişmedi ki... Şunu da merak ediyorum. Erman hocayı bir tane Süper Lig hakemi arayıp "Hocam yanılıyorsunuz" demedi mi? Veya Hakem Derneği, camianın içinden ya da dışından lojistik destek verenler! Yoksa karşı karşıya gelmekten mi korktunuz? Siz de haklısınız. MHK, Toroğlu'nu dinliyor, tayinleri ona göre yapıyor! >> Neden yanıldım! Eski MHK Başkanı Bülent Yavuz'un derbi için ısrarla Fırat Aydınus demesi dikkat çekici idi. Demek ki Bülent hocam kulüplerin nabzını iyi tutuyor. Geçen hafta biz bu derbiye Bünyamin Gezer'i yakıştırmıştık. Yanıldık! Sebebi Adnan Polat'ın 30 Mart'ta düzenlediği basın toplantısında Fırat'ın da içinde olduğu 3 hakemin ismini vererek MHK tarafından yıpratıldıklarını söylemesi idi. Tamam, Bünyamin Gezer'den sonra en güçlü aday Fırat'tı. Bizim tahminimiz çıkmadı. Bu MHK göreve geldiği günden beri ben pek derbi hakemi tutturamadım. Bizim kriterler, gazetemizin Yenibosna'daki spor servisi. Arşivim, laptopum. Çünkü yolumuz pek Kadıköy ya da Florya'dan geçmez! Fırat Aydınus bu derbiyi haketmiştir. Derbi tecrübesi vardır ve başarılıdır. Gününde bir Fırat'ın bu maçı başarıyla tamamlaması gerekir. Herkes Fırat Aydınus'a güvenmeli. >> Bir Selçuk Dereli profili Selçuk Dereli daha önce klasmana çıkmasına rağmen askerlik sonrası Erzincan'da il hakemi olarak yola neredeyse sıfırdan başlar. Erzincan'da MHK üyesi yoktur. Ailesinden hakem biri yoktur. Gayreti ve çabasıyla Süper Lig ardından, FIFA hakemi olmuştur. Erzincan'da iken FIFA kokartı hakkını almıştır. Oysa bu kokart için genelde 3 büyük şehirden birinde yaşamak gerekir. Avrupa'da yönettiği maçlardan hep yüksek not gelmiştir, gelmektedir. Zaman zaman medyada acımasızca eleştirilmesine rağmen ayakta durabilmiştir. İyi bir aile babasıdır. Nezaketi ve kibarlığı dikkat çekicidir. Şık giyinir. Müzikten anlar. Son günlerde çok sevdiği köpeğine de bayağı zaman ayırmaktadır. Dernek genel başkanlığı dışındaki bütün başarısı bileğinin hakkıyladır, tırnaklarıyladır. Dernek başkanlığının da o günkü şartlarda o şekilde olması gerekiyordu belki. Mevcut federasyon, MHK ve GTK da Selçuk Dereli'nin Ulusoy döneminde seçilmesini, Mustafa Çulcu ve Mevlüt Güzel desteği almış olmasını asla dikkate almamıştır. Halbuki yeni federasyon, o dönemde bir takım görev alanlara hayat hakkı tanımamıştır. MHK, Selçuk Dereli'yi Süper Lig'e yükselme finalini, Süper Kupa'yı vererek hep onore etmiştir. Oğuz Sarvan'ın Selçuk Dereli'nin Avrupa'da başarılı olabilmesi için ciddi bir çaba sarfettiğine de Silivri'de bizzat şahit olmuştum. Selçuk Dereli'ye en büyük zararı kendisi vermiştir. Hakemliği zarar görmüştür. Dernek genel başkanlığı döneminde liderlik yapamamıştır. Son 1 yıllık süreci yönetememiştir. Bu dönemi yönetmek kolay da değildi. Kimseyi memnun edemezdi, edememiştir. Şahsı ve genel başkan olduğu kurum ile medya arasında sağlıklı bir iletişim kuramamıştır. Derdini anlatamamıştır. İstişare edeceği veya danışacağı insanları yanlış seçmiştir. Kendisi için kurulan tuzakları, dönen dolapları farkedememiştir. Sınırlı yakın çevresi kendisini uyaramamıştır. Neyse... Hepsi geride kaldı artık. >> Mesaj kutusu "Denizli'den yazıyorum. Futbol hakemiyim. Aklımın elvermediği birkaç şeyi sizinle paylaşmak istedim. Geçen yıl klasmandan düşen iki yardımcı hakem var. Bu hakemler başarısız görülmüş ki, amatöre düşürülmüştür. Fakat bu yıl Bölge Hakem Kurulu bu iki hakemi tekrar almanın çabası içerisinde. Geçen yıl bu iki hakemden birinin haksızlıkla sistem gereği düştüğünü düşünüyorlar. Sistemi yapan zaten bu MHK değil mi? Diğer hakem ise iki ay boyunca derneğe ve antrenmanlara gelmiyor. İHK'ya kızıyor. Sonra bir telefonla bu hakem çağrılıyor. Ve hemen İzmir'e amatör müsabakaya gönderiliyor. Biraz araştırınca babasının bir MHK üyesiyle liseden arkadaş olduklarını öğreniyoruz. Bu yıl 2 hakem 4 de yardımcı teklif edilecek. İsimleri bende mevcuttur. Denizli'de bir sürü hakem var ve klasman hayaliyle yaşıyor. Bu arkadaşların hakları ne olacak? > (İrfan Aksakal - Denizli)" HAKEM - METRE Maç Hakem Maç KK SK Penaltı Kocaeli-Beşiktaş Bülent Yıldırım 12.maçı 4 53 1 Belediye-G.Antep Bünyamin Gezer 15.maçı 5 50 3 Bursa-MKE A.Gücü Suat Arslanboğa 8.maçı 3 30 5 Sivas-Antalya Hüseyin Göçek 14.maçı 1 62 1 Hacettepe-Trabzon Tolga Özkalfa 14.maçı 3 44 3 G.Birliği-Konya Yunus Yıldırım 17.maçı 2 51 - Kayseri-Denizli Özgüç Türkalp 10.maçı 3 41 1 Eskişehir-Ankara Koray Gençerler 13.maçı 5 57 2 G.Saray-F.Bahçe Fırat Aydınus 16.maçı 8 69 3