Türk hakemliğinde bu bir devrimdir

A -
A +
Hakem tayinleri her hafta konuşulur. Fazlasıyla tartışmaya, reytinge ve tiraja açık konulardır. Ben bu hafta kimsenin umurunda olmayan bir konudan bahsetmek istiyorum.
156 kadar Ulusal Hakem var. (2 ve 3. Lig'de maç yöneten.)
Bu hakemler sonunda takibe alındı. Hakemler takip edilmiyor diye bu konuda en 20 tane yazım vardır.
Hakemler 4 gruba bölündü. Ve İstanbul'da 2'şer günlük bir değerlendirmeden geçmeye başladılar.
Yaklaşık 80'i 2 grup halinde ölçüldü, biçildi. Bayramdan sonra 40'arlı iki grup daha çağrılacak.
1) Zekeriya Alp başkanlığındaki MHK, bu hakemleri tek tek sabırla dinliyor. 
2) Oğuz Sarvan, Serdar Çakır, Metin Tokat ve Murat Ilgaz bu hakemlere kural yorumu yaptırıyor. 
3) Burçin Keskin İngilizce kural sınavı yapıyor ve lisan durumlarını ölçüyor.
4) Ali Kızılet sahada çok detaylı bir testten ve ayrıca yoyo'dan geçiriyor.
Bu 4 titiz değerlendirmenin sonunda elinizde bir tablo olmuş oluyor.
Ne yapılacak?
Yaşı geçmiş ve yetersiz görülenlere teşekkür edilecek.
Genç, İngilizcesi yeterli hakem daha bir yakından takip edilecek.
Yoyo testini başarıyla geçenler üzerinde durulacak.
Bu çok ama çok önemli bir proje. Ve hayata geçirilen bir çalışma. Bu iş mentörlere, eğitimcilere kadar giderse sonuçları daha güçlü alınır. Tabii MHK'nın enerjisi, zamanı ve morali kalırsa...

Adı yorumcu!
Bu ülkenin futboldaki en önemli meselesi hakem yorumcularının cahilliğidir.
Adamın gaf sayısı bini buldu. Arsenal maçında Melo'nun gördüğü sarı karta "doğru" diye yazmış. Burak'ın kazandırdığı penaltıya "penaltı değil" diyor.
Melo'nun hareketi kemiksiz kırmızı. Penaltı; kemiksiz penaltı!
İngiliz basını İtalyan hakem Rocchi ile dalga geçiyor; "Galiba aşırı vurdulu kırdılı filmler izliyor. Melo'nun hareketi hakeme hafif geldi" şeklinde yorumları var.
Bizim bu yorumcu da masaya yumruk vurmayı çok sever ya. Galiba o da hakem gibi hareketi hafif gördü. 
Oyuncu sağlığını hiçe sayan bu hakemi benim bildiğim UEFA, "aleme ibret olsun" diye uzun bir süre sahalardan uzak tutacak.

Hüseyin Göçek'in tek rakibi THY!
Hüseyin Göçek, geçen sezon UEFA Avrupa Ligi'nin en fazla maç yöneten hakemlerindendi. 
Bu sezon da baş döndürücü bir mesaisi var. Ben yazarken yoruldum.
30 Temmuz'da Şampiyonlar Ligi 3'üncü eleme turunda Kazakistan'da Aktobe-S.Bükreş maçını yönetti.
5-9 Ağustos Sapanca'daki seminer ve testlere katıldı.
13-15 Ağustos'ta İsviçre'deki UEFA yaz seminerine katıldı.
21 Ağustos'ta UEFA Avrupa Ligi play-off turunda Partizan-Neftçi maçını yönetti.
28 Ağustos'ta Avrupa Ligi play-off rövanşında Hajduk Split-Dnipro maçını yönetti
8 Eylül'de Cüneyt Çakır'a İsviçre-İngiltere maçında 5. hakemlik yaptı.
23 Eylül'de Riva'daki ara seminere katıldı.
24-26 Eylül'de İsviçre'deki ilave yardımcı hakemlik seminerine katıldı.
Dün akşam da Rusya'da Krasnodar-Everton maçını yönetti.
Bu 2 aylık süre zarfında ülke içinde yaptığı antrenmanları da hesaba katarsak, bir hakemimizin 2 aylık mesaisini ve yaptığı kilometreyi hesaplayın. Futbol ailesi içinde hakemler kadar mesai veren bir başka kesim var mı? Hayatlarında Avrupa'da sadece 4-5 maça çıkmış yorumcular ahkam kesmiyor mu?..

Deniz Çoban'ı kim kazandı?
Deniz Çoban, 20 Eylül 2010 tarihinde Gaziantep-Bursa maçını yönetiyordu. Yardımcı hakemin kafası sahaya atılan bir cisimle yarıldı. Deniz Çoban maçı tatil etti. Bursaspor 3-0 hükmen kazandı.
Bu maç Deniz Çoban için kâbus dolu günlerin başlangıcı oldu.
O sezon (2010-11) 2 maç yönetmişti. 3 maç daha alabildi. 5 maçla sezonu kapattı.
Dönemin Oğuz Sarvan MHK'sı Deniz Çoban'ı önceleri çok tutmalarına rağmen gözden çıkarmış gibiydi.
Hâlbuki Süper Lig'de 2008-09 sezonunda birbirinden zorlu 15 maç yönettirmişlerdi.
2009-10 sezonunda 7 maç yönetmiş ve askere gitmişti.
2011-12 sezonunda 1 maç verdiler.
2012-13 sezonunda hiç maç vermediler
2013-14'te de 7 maça çıkabildi. 
Deniz Çoban, maç alamamasının sebebini öğrenemiyordu. Hakemliği bırakması an meselesiydi. Yakın birkaç hakem arkadaşı "Sakın ha!" dediler. 
O, yılmadı. Bir çalışıyorsa, iki çalıştı.
Geçen sezon iyi yönettiği maçlardan sonra bile haftalarca beklediği oldu. Zekeriya Alp, Deniz Çoban'daki bu sabrı ve gayreti gördü.
Şu anda ligde üst üste 3 maç alan tek hakem oldu. (Eskişehir-Gençlerbiliği, Akhisar-Fenerbahçe, Balıkesir-Beşiktaş)
Bu hakemin kazanılması; tamamen Zekeriya Başkan'ın iradesinin eseridir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.