Volkan'ı bu hale kimler getirdi?

A -
A +

İsveçli hakem Peter Frojdfeldt 2006 Dünya Kupası'nda toplam 6 maç yönetti. Bu yıl UEFA finali de onundu. 45 yaşında. İEURO2008'in en yaşlı ve en tecrübelisi. Kaleci Volkan'a kırmızı kartı bastı, sarı ile geçiştirebilirdi. Geçiştirmedi! Bütün dünya maçı seyrediyor. Tribünde FIFA'sı, UEFA'sı tam kadro. O Frojdfeldt, 3 gün sonra da Portekiz-Almanya çeyrek finali ile ödüllendirildi. Maç 3-3 olsa, penaltılara kalsa, Türk Milli Takımı oyuncu değişiklik hakkını tamamlamış, hakem böyle bir riski kimseye bakmadan aldı ve Volkan'ı attı. MHK'nın ve hakemlerimizin burdan çıkaracağı önemli dersler var. Türkiye'de bazı eski hakem olan yorumcuların veya yazarların da alacağı dersler var. Geçtiğimiz 27 Şubat'da G.Saray-F.Bahçe kupa maçı Türkiye'nin gündemine oturdu. Cüneyt Çakır, Volkan'ı attı, kartlarını kolay kullandı diye kellesi istendi. Türkiye günlerce bu maçı tartıştı. O zaman Ahmet Çakar'lar, Cem Papila'lar, Metin Tokat'lar, Ömer Üründül'ler, Murat Ilgaz'lar hele de Gözlemciler ve Temsilciler Kurulu, Cüneyt Çakır'ı savunsaydı; Volkan Çek maçında o kırmızı kartı görmezdi. Volkan'ı masum, Cüneyt Çakır'ı kötü ilan etmişlerdi. Bu kadar uluslararası maç oynamış bir kaleci; 3-2 öndeyiz tarih yazılıyor, kendisini kontrol edemiyor. Ama Türkiye; 27 Şubat'taki maçtan sonra Cüneyt Çakır'ı savunsaydı, Volkan kendini kontrol edebilirdi. Cüneyt Çakır'ı Öcal Uluç, Hıncal Uluç ve Erman Toroğlu dışında medyada savunan olmadı. MHK ve Federasyon arkasında durdu. GTK da onu doğrayan gözlemciye haftalarca üst üste maç vererek onore etmek istedi! Mart ayında bu sütunlarda Türk hakemlerin hoşgörüsünün Avrupa Şampiyonası'nda bize pahalıya mâl olacağını yazmıştık! Ben Cüneyt Çakır'ı övdüğüm zaman rahatsız olanlar olduğunu biliyorum. İnce sitemler alıyorum. Bu sütunlarda yeri ve zamanı geldiğinde her hakemin hakkını hukukunu savundum. Mağdur edilenlerin sesini duyurdum. Görmek isteyenler görüyor. Mustafa Çulcu'yu ne kadar eleştirdiysem, o kadar da hakkını teslim ettiğim yazılarım olmuştur. Bülent Yavuz'u, Lale Orta'yı, S.Müniroğlu'nu nasıl eleştirdiğimi herkes biliyor. Ama yeri gelince (daha geçen hafta) birer değer olduklarını da yazdık, yazacağız da. Türk hakemliğinde ölçü şu olmalı. İsveçli hakem Frojdfeldt maçı kötü yönetmiştir. Ama bu kötü yönetimi Volkan'a o hareketi yapmayı, Fatih Terim'e de hakemi itme hakkını vermez. O maçta, o skorda, o ortamda, oyuncu değişiklik hakkı kalmamış bir takımın oyuncusu Volkan'ı kırmızı kartla cezalandıran hakem modeli doğrudur. Hakem kurallarla, ortamı birbirine karıştırmayacak. Karıştırırsa, işin içinden kimse çıkamaz. Bunan adı eyyam olur. Hakem mi seçiyorsunuz, Volkan'ı atacak nitelikteki hakemin önünü açın. Maç verin, FIFA yapın, klasman yükseltin. Pansumana kaçan hakemin önünü tıkayın. Sonu "durumdan vazife çıkaran" hakem modeline gidiyor. >> İş biraz karışık İstanbul İl Hakem Kurulu'nun vize sınavları ve klasmana teklif edilen hakemlerin atletik testlerindeki değerlendirmeleriyle ilgili şikayetleri daha önce de yazmıştım. TFF'nin sitesinde bu hakemlerden birinin Tahkim'e gittiği yazıyor. Tahkim de MHK'dan hakemin evraklarını istemiş. Bunun neticesinde hakem haklı çıkarsa, federasyonun bir kurulu, diğer bir kurul için aykırı karar vermeye hazırlanıyor. Acaba nedendir? Hakem kökenli bir başkana sahip olan Tahkim Kurulu'na dışarıdan baskı mı var? Yoksa İstanbul İl Hakem Kurulu'nun uygulamaları gözardı edilemeyecek kadar büyük mü? Tahkim, hakemi haklı bulursa bunun bedelini kim ödeyecek? >> Aydın'dan gelen mektup "Aydın'daki hakemler rahatsız. Hiç hazırlık olmadan yapılmadan bir şube binası inşaatına girildi. Kabası zorlukla tamamlan bu binanın sadece cam çerçeve, kapı, boya vb. masrafları için 75.000 YTL'ye daha ihtiyaç varmış. Çoğunluğu öğrenci ve işsiz genç olan il hakemlerinden 10 maç paralarının tamamını derneğe bağışlamaları istenmiştir. Hakemlerin 10 maç kesintiyi karşılayacak güçleri yok. Sezon başında 250 YTL'lik elbise parası da vereceklerini belirterek para kesintisinin makul ölçülerde yapılmasını istemişlerdir. Böyle düşünen ve düşüncelerini belli eden hakemlere baskı uygulandı. Kesinti için belgeye imza atmazlarsa yeni sezonda kesinlikle maç verilmeyeceği gibi tehditler savruldu. İmzalamayanların maçları ellerinden alınmıştır." Şikayetler özetle böyle. Aydın'daki arkadaşlar iyi niyetle bir dernek binası yapmak istiyor olabilirler. Ama hakemlere eğer varsa, bu şekilde baskı kabul edilemez.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.