Yabancı hakemde çıta çok yukarıya konuldu!

Memleket; yabancı hakeme hayran kaldı!

 

Dağılmış Türk hakemlerinden sonra sahada daha derli toplu bir hakem gördük.

 

Ancak şu üç noktayı yok sayamayız!

 

1) Bir hakemin sahada otorite kurabilmesi için kendi kişiliği kadar arkasında duran bir TFF, MHK, PFDK, Tahkim olmalı.

 

Bu memlekette maçı tatil eden hiçbir hakemin arkasında durulmamıştır. Federasyonlar, maçın masaya gelmesini istemezler!

 

2) Derbide futbolcular; hatalı karta, hatalı faule hiç itiraz ettiler mi? Hakemin etrafını sardılar mı? İtirazdan kart çıkmadı!

 

3) Diğer kulüpler, “Biz de finallerin hakemi Vincic’i istiyoruz” diyorlar. O öyle o kadar kolay değil. Yetersiz futbolculara milyon avroları verip almakla, hakem getirmeyi birbirine karıştırmayın lütfen!

 

 

Sayın Ilıcalı "yabancıyı" da eleştiri hakkınız var!

 

 

Sayın Acun Ilıcalı, yabancı hakemi de eleştiri hakkınız var! Bu kadar da, iyimserlik fazla! 

 

Her nedense F.Bahçe’yi yazıp çizenler de bu topa pek girmediler.

 

Derbideki her şey bir tarafa. Maç 0-0 bitti. Hani 2-0, 3-0 olsa anlarsınız, bir yere kadar.

 

Hakem Vincic, 5 dakika uzatma verdi.

 

91’de faul çaldı. Bir sakatlık oldu, Fred ve Yunus’a kartlar çıktı.

 

Maç, 92.30’da başladı. 93.40’ta top kornere çıktı. 95.04’te korner kullanıldı.

 

Top döndü ve hemen maçı bitirdi.

 

F.Bahçe atak ve üstün oynayan taraftı. Maçın bitmesini isteyen taraf G.Saraydı.

 

Sayın Acun Ilıcalı, Türk hakemlerin yönettiği maçlarda uzatmaları bizzat kendisi tutuyordu. 

 

Yerli hakem bu şekilde bitirseydi, ciddi mesele edilirdi; “Hakem maçı berabere bitirmek için elinden geleni yaptı. Yapı, çete, puan farkının kapanmasını istemedi vs.”

 

Bu arada Lemina’nın pozisyonu da kemiksiz penaltı.

 

 

Kayseri-Konya maçı; MHK’nın makyajını döktü!

 

 

23. haftadaki Kayserispor-Konyaspor (3-2) maçında misafir takımın beraberlik golü VAR’dan ofsayta takılmıştı.

 

Bu müsabakadan sonra 15 gün içinde yaşananlar Türk hakemliğini yönetenlerin ne kadar “tehlikeli insanlar” olduklarını ortaya koydu.

 

1) Maçtan sonra, o pozisyon için genel kanaat VAR’ın (Wesli De Cremer) yaptığı hataydı. (8 Şubat)

 

2) Konyaspor yaptığı yazılı açıklamada kabahatin AVAR’da olduğunu açıkladı. AVAR’a o günden bu yana maç verilmedi.

 

3) Konyaspor Başkanı Ömer Korkmaz, federasyonu ziyaretinde, VAR kayıtlarının yayınlanmasını talep etti. Kabul edilmedi. Aynı gün G.Saray-Adana Demir maçının VAR kaydı yayınlandı. (12 Şubat)

 

4) TFF Başkanı, canlı yayında bütün sorumlunun “operatör” olduğunu açıkladı. (21 Şubat)

 

5) Hâlbuki operatör, söz konusu maçtan sonra görev aldı. Ne zaman ki, TFF Başkanı konuştu, sonra görev verilmedi.

 

6) Aynı operatör geçen hafta 22-23 Şubat’ta Riva’daydı. MHK Başkanı, bakıyor iş sarpa sarıyor, operatörü evine gönderiyor. Aslında böyle bir yetkisi yok. Bunu ancak Genel Sekreter, Hawk-Eye firmasına bildirebilirdi.

 

7) Söz konusu operatör, Avrupa’da hem VAR hakemlerine hem de operatörlere “Yarı Otomatik Ofsayt” sisteminin eğitimlerini veriyor. 

 

8) Operatör mesleğine hâkim, en güvenilen, en fazla görev verilen bir isim. Hakemlerin de tecrübesine ve bilgisine inandıkları biri.

 

NETİCE şu;

 

MHK Başkanı, elin “Belçikalı VAR’ını kurtaracağım” diye, önce AVAR’ın başını, sonra operatörün başını yaktı. (Belçikalı VAR da o haftadan sonra bir daha çağrılmadı.)

 

Ve daha da acı olanı TFF Başkanı milyonların önünde mahcup oldu.

 

Konyasporluları, TFF Başkanını, TFF Başkanvekilini, hakemleri, VAR’ı, AVAR’ı, operatörü herkesi birbirine düşürdü.

 

Neden? MHK Başkanı, hiç doğru bilgi vermedi.

 

Şu maçın VAR kayıtlarını yayınlayın! Her şey dökülsün! Haydi, buna var mısınız? 

 

NOT: Riva gerçekleri gördü. MHK Başkanı için artık günler sayılı. Şenol Güneş ve Konya Milletvekili Mehmet Baykan’ın uyarıları çok şeyin habercisi.

 

 

 

Ömer Faruk Ünal'ın önceki yazıları...