"Yan" değiller, yardımcılar!..

A -
A +

Yardımcı hakemlere "yan" hakem diyorlar. Halbuki yan değillerdir, FIFA kendilerine "yardımcı" denmesini ısrarla ister. Onları hiç kimse "haftanın hakemi" diye takdir veya takdim etmez. İsimlerini de kimse bilmez. Bayrakları hatalı kalkınca yer yerinden oynar. Onlarca doğru bayrak kimsenin ilgisini çekmez. MHK bile uluslar arası seminerlere ya da TFF'nin bazı özel programlarına çağırmaz. Kendilerine idman parası ödenmez. Piero giyotini hep tepelerindedir. Türkiye'de topu topuna 78 tane Üst Klasman Yardımcı Hakemi bulunmaktadır. Tam Saha Dergisi, son iki sayıdır Bahattin Duran ve Serkan Ok'u tanıttı. Ben de yıllar önce dönemin MHK Başkanı Bülent Yavuz'dan izin alıp, birkaç yardımcı hakemi tanıtmıştım. Türkiye'de 78 hakemin arasına girebilmek önemlidir. Daha sonra da bu kadrolarda devam edebilmek daha da önemlidir. Hiçbir TV programında ağırlanmazlar. Röportaj yapılmaz. Adı üstünde hep yardımcı rollerde oynatılırlar. Duydum ki, MHK Silivri'ye bu defa yardımcı hakemleri eşleriyle birlikte 1-4 Ağustos'ta kampa davet etmiş. Kimin fikri ise gerçekten yerinde ve geç kalınmış bir uygulama. Hiç değilse ailelerine bir jest yapılmış. Her bir bayrak Mahmut Özgener'in ya da Oğuz Sarvan' ın koltuklarında rahat ya da rahatsız olmalarına sebep olmuyor mu? >>Kendinizi ifade edin!.. MHK radikal işler yapıyor. Derdini anlatamıyor. Kendini ifade edemiyor. Sayın Oğuz Sarvan'ın basın toplantısını kastetmiyorum. Hakemlere kendilerini anlatamıyorlar. Veya geç anlatıyorlar. Hakemlerin ortak ve önemli bir şikayeti, "klasman düşme ya da klasman yükselmenin" şartlarının kendilerine çok önceden bildirilmemesi. Şokları ani ve sert yaşayan hakem çok. İl hakeminden tutun, klasmandaki en üst düzeydeki hakeme kadar... Üst klasman kadrosu (Süper Lig) neden 40'a tamamlanmadı? MHK sezon içinde sınırlı kadrodan şikayetçi değil miydi? Şimdi mevcut 35 hakem arasında sakatlık, atletik testi geçememe veya özel bir sebepten eksilme olursa sıkıntı doğmaz mı? Size her hafta en az 18 düdük hakemi ve 9 tane de 4. hakem lazım değil mi? FORTİS'i var, ligi var. Mentörle takip ettirdiğiniz hakemler vardı. Maç sayıları ve kriterleri tutuyordu. Sayın Sarvan'ın ısrarla üzerinde durduğu tecrübe ve yaş şartları da uyuyordu. Kulağımıza gelen çok baskı vardı. Bu yüzden mi kimseyi almadınız? Bakın, MHK önemli bir uygulamasını kendileri anlatamadı bari ben buradan anlatayım. Yeni sezonda TFF 2 ve 3. Lig'lerde düdük çalacak 159 hakemin olduğu bir klasman kadrosu oluştu. Bu 159 hakem çok sayıda maça (ortalama 13-14) gidecek. Tecrübeleri artacak. Bu hormonsuz ve genç kadro her sezon kendisini yüzde 10 yenilerse, Süper Lig için (Üst klasman) çok önemli hakemler kazanılabilir. MHK ve mentörler bu 159 hakemi paylaşıp takip edecektir. Eksikleri-fazlalıklar sezon boyunca giderilmeye çalışılacaktır... İçlerinden çok iyi hakemler çıkabilir. Tabii kadrolara dokunurlarsa. Dokunmazlarsa, hiçbir değeri yok bu çalışmaların. Tıpkı bu sezon olduğu gibi. >> Kadir Tozlu haklı çıktı Mersin'de Kadir Tozlu'nun 4 yıl süren hukuk mücadelesi önceki gün (15 Temmuz) neticelendi. Mersin'de Vedat Yüksel ve Musa Eryılmaz'la yıldızı hiç barışmayan Kadir Tozlu, Hakem Derneği'nin paralarının usulsüz kullanıldığı iddiasını 4 yıl önce mahkemeye taşımıştı. Dönemin federasyon ve kurulları bu iddiaları ciddiye almamıştı. Ancak Mersin 1. Asliye Ceza Mahkemesi, önceki gün Vedat Yüksel ve Musa Eryılmaz ile birlikte, Sinan Abanoz, Mahmut Altınbakır, Erkan Dinç'i derneğin paralarını usulsüz kullanmaktan 5.5'ar ay hapis cezası verdi. Mahkemenin bu kararı Kadir Tozlu'yu 4 yıl sonra haklı çıkarmış olabilir. Ancak hakemlerin dernek işlerinde ne kadar yıprandığına güzel bir örnek. Derneğin külfetten başka hiçbir katkısı yok. İnsanların parçalamaya, birbirine düşman etmeye yarıyor. Şimdi federasyon böyle bir ceza karşısında ne yapacak? Bunu da bekleyip göreceğiz!. >> Mesaj kutusu!.. Sn. Ömer Faruk Ünal, Temsilci listeleri açıklandı. Ben ÜKT'den Klasman Temsilciliği'ne düşürüldüm. Bu son aylarda az maç verilmesinden belli olmuştu zaten. Burada bazı tespitlerim var. Sizinle paylaşmam gerekiyor çünkü bir önceki sezonun sonunda bir İBB-GS maçı sonrasında Sn. Adnan Sezgin'e yazdığım rapordan dolayı verilen 10 gün hak mahrumiyeti yüzünden beni haksız yere rakip takımın taraftarı olduğumu kastederek isim vermeden suçlamıştınız. Önce bazı tespitlerle yazıma başlayacağım. 1. Ben İTÜ'den Yüksek Mühendis olarak mezun olduktan sonra özel sektörde yönetici olarak çalışan 47 yaşında biriyim. Futbol ve genel anlamda spor benim en büyük hobim. 2. Hiçbir kulübün ve spor derneğinin veya oluşumun üyesi değilim ve olmadım. (Bu suçtur anlamında söylemiyorum tabii ki...) 3. F.Bahçe sempatizanıyım ama hiçbir FB maçında görev almadım görev yaptığım 4 sene boyunca. 4. Bu 4 sene boyunca (yaklaşık 60 maç) aldığım ceza puanı sadece -2'dir. Haldun Üstünel çocukluk arkadaşımdır ve büyük ihtimalle benim o maçta yazdığım rapor üzerine benim F.Bahçe taraftarı olduğum bilgisi böyle yayılmıştır. Ancak hiç kimse Adnan Sezgin'in küfür etmediğini söylememiştir. Zaten siz de "rapora neden yazıldı, ne gerek vardı, çünkü o temsilci FB taraftarıydı" demeye getirmişsinizdir bu olayı. Neyse bu olay çok geride kaldı. Ancak ben neden klasmana düşürüldüğümü çok merak ediyorum. Zira maçı verenler onlar ve her maç için puan veriliyor. Tahminime gelince; Ben şimdiye kadar maç için hiç kimseyi aramadım, kimseyle paylaşmadım. Bunu söyleyecek hiçbir kurul üyesi olamaz. (eski veya yeni). İşte hatam bu. İnanın bugün bu olay ücret karşılığı olmasa ve fahri olsa yapacak 3-5 kişiden biri de benim. Ama açıklama yapmadan ve sadece boynumu büküp gideceğimi bildikleri için bunun yapılmasını içime sindiremiyorum. Bu yüzden istifa edeceğim. Zaten istedikleri bu. Bu konuları öncelikle sizinle paylaşmak istedim. Sn. Kemal Dinçer'e ve kurul üyeleriyle de sezon sona erdikten sonra da maille bu sıkıntımı paylaştım. Dedikodular gırla gidiyor. Bunlarla ilgilenmedim, ilgilenmeyeceğim, ancak benim öğrenmek istediğim sadece neden, neden, neden? Kime ne gibi bir hatam oldu? Ben tahsilimle, titrimle, maçlardaki tavrımla bunu hak etmedim. Bunu tüm kulüplerle paylaşabilirsiniz. O zaman hatam şu. Ben bu devrin adamı değilim. Saygılarımla. İlhan ÜTTÜ

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.