Hakiki bayrama kavuşabilmek

A -
A +
Îyd, bayram demektir. Her yıl, ramazân ayında ve Arefe gününde günâhlar affedildiği, Müslümânlar sevindikleri, sürurlarının, neşelerinin tekrâr geldiği için Îyd denilmiştir. Bayram, affa uğramaktır. Bayram, günahlardan kurtulma günüdür. Mü'minin bayramı, günahlarının affedildiği, îmânla öldüğü, Cennette Allahü teâlânın rûyetine kavuştuğu ve Peygamber efendimizi gördüğü gündür. Hakiki bayram, Rabbimizin huzûruna, yüz akıyla çıkabilmektir.
Bir bayram günü, insanların neşeyle eğlendiklerini gören hazret-i Ali;
"Günâh işlemediğimiz gün de, bizim bayramımızdır" buyurmuştur.
Sırrî-yi Sekâtî hazretleri anlatır:
"Bir bayram günü Ma'rûf-i Kerhî hazretlerini hurma toplarken gördüm ve;
-Bunları ne yapacaksın? diye sordum.
-Şu çocuğu ağlarken gördüm ve niçin ağladığını sordum. Bana yetim olup anne ve babasının olmadığını, arkadaşlarının yeni elbiseleri ve oyuncakları olup kendisinin olmadığını söyledi. Şimdi bunları toplayıp satacağım, ağlamayıp oynaması için ona oyuncak satın alacağım dedi. Bunun üzerine;
-Bu işi bana bırak deyip çocuğu alıp götürdüm. Yeni güzel elbiseler ve oynaması için bir oyuncak aldım. Çocuk o zaman memnûn oldu. Bundan sonra kalbime bir nûr geldi, kalbim parladı ve hâlim bambaşka oldu."
İmâm-ı Şâfiî hazretlerinin talebelerinden biri anlatır:
"Bir bayram günü İmâm-ı Şâfiî hazretleri ile berâber mescidden çıktık. Bir mesele hakkında sohbet ediyorlardı. Evlerinin kapısına gelince, bir hizmetçi kendisine bir kese altın getirip, efendisinin selâmı olduğunu ve bunu kabûl buyurmasını ricâ etti. İmâm-ı Şâfiî hazretleri keseyi kabûl etti. Biraz sonra biri gelip;
-Bu gece bir çocucuğum oldu ama ihtiyaçlarını giderecek hiç param yok. Sizden Allah rızâsı için biraz para istiyorum dedi. İmâm-ı Şafiî hazretleri keseyi hiç açmadan, olduğu gibi o şahsa verdi. Halbuki biliyordum ki, kendisinin de hiç parası yoktu."
Ana-babanın dualarını almak için vesilelerden biri de bayramlardır. Bayramlarda, ana-babaya çeşitli hediyeler alıp, bayramları tebrik edilerek, elleri öpülmeli, duâları alınmalı, haklarını helâl ettirmelidir. Ana-baba hayatta ise, rızâsını almak için uğraşmalıdır. Zira ana-babasını râzı eden kimse için, Cennette iki kapı açılır. Arada kırgınlıklar varsa bu vesile ile giderilmelidir. Allahü teâlâ Mûsâ aleyhisselâma buyurdu ki:
(Yâ Mûsâ, günahlar içinde bir günah vardır ki benim indimde çok ağır ve büyüktür. O da, ana-baba evlâdını çağırdığı zaman emrini dinlememesidir.)
Netice olarak Allahü teâlâ, Muhammed aleyhisselâmın ümmetine, nice mübârek günler, geceler ihsân etmiştir. Ramazan ve Kurban Bayramları da bu ihsânın içindedir. Bunları fırsat, ganimet bilerek, Rabbimizin rızâsına kavuşmayı talep etmeli ve bunun gayreti içinde olmalıdır. Mübârek günleri, bayramları vesile ederek, varsa dargınlıkları gidermeli, kul hakkı varsa helâlleşmelidir. Büyükler ziyâret edilmeli, gönülleri ve duâları alınmalıdır. Vefât etmiş olanları da unutmamalı, kabirlerini ziyâret ederek veyâ bulunduğu yerden duâ etmelidir. Bayramınız mübârek olsun...