Ömer bin Abdülazîz hazretleri, iyi, güzel, sâlih insanlardan idi. Bu zât, hazret-i Ömer'in kız tarafından torunudur ve Emevi halifelerindendir. Dedesi gibi çok âdildi ve "İkinci Ömer" nâmı ile tanınmıştır. Âlim ve velî bir zât idi.
Bir gün Ömer bin Abdülazîz hazretlerinin hizmetçisi huzûruna gelir ve;
-Efendim, tuhaf bir rüyâ gördüm der. Halîfe;
-Ne gördün anlat deyince hizmetçi;
-Efendim, rüyâda Cehennemi gördüm. Cehennemlik olanların üzerine kükreyip duruyordu. Sonra Cehennem üzerinde Sırat köprüsü kuruldu. Sırayla önce Abdülmelik bin Mervân, sonra Velîd bin Abdülmelik daha sonra Süleyman bin Abdülmelik geldi ve Sırat köprüsünü geçemeyip Cehenneme düştüler der. Halîfe;
-Devam et deyince hizmetçi;
-Sonra da seni getirdiler der demez, Ömer bin Abdülazîz hazretleri bir ah çeker, düşüp bayılır. Hizmetçi, yüksek sesle;
-Vallahi efendim, senin selâmetle Sırat köprüsünü geçtiğini gördüm dediyse de halîfe, bayıldığı için hizmetçisinin sesini işitemez.
ONU ÇEKEMEDİLER!..
Ömer bin Abdülazîz hazretleri, âdil olmasına, sulh ve sükûnu temin etmesine rağmen, Onun idâresini çekemeyenler vardı. Bunlar, ehl-i bid'atten Hâricîler ve menfaati zedelenenlerdi. Halîfenin hayâtına kıymak için çâreler ararlar. Nihâyet hizmetçisini bin altınla kandırarak, bu mübârek zâtı zehirletirler. Ömer bin Abdülazîz hazretleri zehirlendiğini anlayınca hizmetçisini çağırır ve;
-Ben sana bir fenalık, kötülük yapmadığım hâlde bu ihâneti bana niçin yaptın. Doğru söyle ki, seni affedeyim der. Hizmetçi, yaptığı bu çirkin harekete çok pişman olup, üzülür. Ağlayarak, yavararır, yerlere kapanır ve;
-Yâ Emir-el-müminîn! Bana bin altın vermek sûretiyle bu ihâneti yaptırdılar der. Halîfe altınları getirterek, devlet hazînesine gönderir ve hizmetçiyi affeder.
Ömer bin Abdülazîz hazretlerinin hastalığı ağırlaşınca doktor çağırırlar. Doktor;
-Bu zehir içmiştir. Hayâtı hakkında teminât veremem deyince Halîfe;
-Sâde bana değil, zehir içmemiş olanların hayatı hakkında da teminat verme! buyurur. Doktor;
-Zehir içtiğinin farkında mısın? der. Halîfe;
-Evet, mîdeme inince anladım buyurur. Doktor;
-Tedâviye hemen başlayalım deyince Ömer bin Abdülazîz hazretleri;
-Hayır. İlâcı, kulağımın arkasında olsa uzanıp onu almam. Rabbime kavuşmam, benim için daha güzeldir buyurur.
Ölüm döşeğinde, bir ara ağlamaya başlar. Yanındakiler;
-Niçin ağlıyorsun. Allahü teâlânın yardımı ile nice sünnetleri ihyâ ettin. Adâletin ise çok yüksekti deyince, onlara cevâben buyurur ki:
-Ben, Allahü teâlânın huzûruna bütün milletin hesâbını vermek üzere çıkacak değil miyim? Herkese âdil olarak davranabildiğimden emin değilim. Yaptığım kusûrlar da ayrı. Tabiî ki ben bundan dolayı korkuyorum ve ağlıyorum. Bir ara;
-Beni oturtun buyurur. Oturunca;
-Allahım, ben o kimseyim ki, bana emirlik verdin. Ben kusûr ettim. Yanlış işleri yapmaktan beni nehyettin. Ben ise isyân ettim diye üç defa söyler ve sonra da;
"Lâ ilâhe illallah. İbâdete lâyık olan ancak Allahü teâlâdır" diyerek başını göklere çevirir, dikkatle bakar ve;
-Ben öyle kimseleri görüyorum ki onlar ne insan ne de cindir der ve biraz sonra da rûhunu teslim eder.
Vefâtından önce şöyle vasiyet eder:
NUR YÜZLÜ...
"Ey Meymûn bin Mihrân! Velid mezara konduğunda oradaydım. Yüzünü açıp baktım, yüzü simsiyahtı. Ben de mezara konduğum zaman yüzümü açıp bakınız!"
Vefât edince vasiyeti gereği yüzünü açıp bakarlar ve yüzü, parlak, nûrlu, aydınlıktır. Vefât etmeden önce yakınları;
-Beytülmâldan âilene bir şeyler vasiyet et, senden sonra onlar sıkıntıya düşmesinler deyince, onlara buyurur ki:
-Çocuklarım şu iki tip insanlardan birisi olacaktır: İyi, sâlih insan veya kötü şerîr insan. Sâlih insan olurlarsa, Kur'ân-ı kerîmin A'raf sûresi, 196. âyet-i kerîmesinde meâlen;
(Ey Resûlüm! Müşriklere de ki; size karşı benim yardımcım, Kur'ân-ı kerîmi indiren Allahtır ve O bütün sâlihlere de yardımcıdır) buyurulan âyeti yetişir. Kötü insan olurlarsa, o takdirde ben onları, günah işlemeleri için güçlendiremem.
Netice olarak iyiler, iyilikleri ile beraber giderler, geride iyiliklerinin izini bırakırlar. Kötüler de, kötülükleri ile giderler ve geride kötülüklerinin izini bırakırlar.