İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyurdu ki: Bu aya saygısızlık edenin, günâh işleyenin bütün senesi, günâh işlemekle geçer. Bu ayı fırsat bilmelidir. Elden geldiği kadar ibâdet etmelidir.
Ramazan, kelime anlamı itibariyle yanmak demektir. Çünkü bu ayda oruç tutan ve tövbe edenlerin günâhları yanar, yok olur. Buhârîde bildirilen bir hadîs-i şerîfte; (Bir kimse, Ramazân ayında oruç tutmayı farz bilir, vazîfe bilir ve orucun sevâbını, Allahü teâlâdan beklerse, geçmiş günâhları affolur) buyurulmuştur.
Ramazan ayında oruç tutmanın, Allahü teâlânın emri olduğuna inanmalı ve sevabını da Ondan beklemelidir. Günün uzun olmasından ve oruç tutmanın güç olmasından şikâyet etmemelidir. Günün uzun olmasını, oruç tutmayanlar arasında güçlükle oruç tutmasını fırsat ve ganîmet bilmelidir. İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:
"Mübârek Ramazan ayı, çok şereflidir. Bu ayda yapılan, nâfile namaz, zikir, sadaka ve bütün nâfile ibâdetlere verilen sevâb, başka aylarda yapılan farzlar gibidir. Bu ayda yapılan bir farz, başka aylarda yapılan yetmiş farz gibidir. Bu ayda bir oruçluya iftâr verenin günâhları affolur, Cehennemden âzâd olur. O oruçlunun sevâbı kadar, ayrıca buna da sevâb verilir. O oruçlunun sevâbı hiç azalmaz. Bu ayda, emri altında bulunanların, işlerini hafîfleten, onların ibâdet etmelerine kolaylık gösteren âmirler de affolur, Cehennemden âzâd olur. Ramazân-ı şerîf ayında, Resûlullah efendimiz, esîrleri âzâd eder, her istenilen şeyi verirdi. Bu ayda ibâdet ve iyi iş yapabilenlere, bütün sene bu işleri yapmak nasîb olur.
Bu aya saygısızlık edenin, günâh işleyenin bütün senesi, günâh işlemekle geçer. Bu ayı fırsat bilmelidir. Elden geldiği kadar ibâdet etmelidir. Allahü teâlânın râzı olduğu işleri yapmalıdır. Bu ayı, âhıreti kazanmak için fırsat bilmelidir.
Bir kimse bu ayda kendini toparlarsa, bütün yılı iyi olarak geçer. Bu ayı kötülükle geçirirse, bütün senesi kötü geçer. Ramazân-ı mübârek ayı bir kimseden râzı olursa, o kimseye müjdeler olsun. Bir kimseye gücenirse, bereketlerinden ve hayırlarından pay almazsa, o kimseye yazıklar olsun! Ramazân-ı şerîfte Kur'ân-ı kerîmi hatmeden kimsenin, bereketlerine kavuşması, hayırlarından pay alması umulur."
Netice olarak, Ramazan ayında, hayırların ve bereketlerin hepsi toplanmıştır. Ramazân-ı şerîfin günleri ve geceleri, ayrı ayrı fazîlet ve kıymete hâizdir. Ramazân-ı şerîfin orucunu hürmetle ve şartlarına uyarak tutmalıdır. Her kim Ramazân-ı şerifte orucunu, Allahü teâlâ emrettiği için ve güzelce tutarsa, harâmlardan sakınırsa, kazâ namâzlarını kılarsa, cenâb-ı Hak, her gün için, bin gün nâfile oruç tutmuş gibi sevâb ihsân eyler ve o kimse ile Cehennem arasına birçok perdeler konur.