Başaran'dan ille de ‘aşk'...

A -
A +

Üstad Ömer Öztürkmen, Murat Başaran'ı, "metafizik müjdeler serpen" bir yazar olarak tanımlıyordu, bir yazısında. Doğrudur. İnsanları, sevmeye ve keşfetmeye yönlendirmek için kalemi ele aldığında "ruh güzelliği" galerisindeki mecazlarla öyle bir mensur şiir dünyası kuruyor ki, okuyucusunu deneme ve hikaye arasında müthiş bir yolculuğa çıkarıyor her defasında... Başaran'ı, yazdıklarını okumadan önce tanımak için bir dönem mesai arkadaşlığı da yaptığı merhum N.Yıldırım Gençosmanoğlu tanıtıyor en güzelinden: "İnsanî münasebetlerdeki zarafet, günümüz gençlerinde görülmesi pek mümkün olmayan seviyede... Sakin ve meselesiz gibi görünen dış yüzünden onu tanımak zordur. İçinde çok zengin bir dünya, çalkantılı bir derya seziyorum." Bazen mensur, bazen hikâye, bazen deneme, en çok da şiir söylüyor Murat Başaran. İstanbul'a dair kaleme aldıkları ile deprem karşısındaki duyguları aynı yoğunlukta karşılık buluyor satırlarında. Bütün kitaplarının ana hamuru ise insan ve insana dair haller. Gördüğü çarpıklıkları anlatırken bile edebî disiplinden ayrılmıyor; "eski şevket çağları"nın özlemini dile getirirken, söylemek istediğini ilahî bir aşk sorumluluğu duyarak dillendiriyor. Az yazıyor, çok okunuyor "Sevmek Ölmekle Başlar" diyerek başladığı edebiyat yolculuğuna "Sonsuzluğa Biraz Daha", "Ayrılık Yazıları", "Kalbim Nerde Sanıyorsun?", "Yangının Adı Leyla" ve nihayet "Aşk Belki" ile devam eden Murat Başaran kimdir ve yazdıkları neden önemlidir? 1967, Sakarya doğumlu olan genç yazarımız, 9 yaşından itibaren İstanbullu. Adapazarı Donatım İlkokulu'nda başlayan eğitim macerası, İstanbul'da çeşitli okullarda devam etti. Türkiye Gazetesi'nde başlayan meslek hayatı, muhabirlik, redaktörlük, kültür sanat yönetmenliği, köşe yazarlığı, haber müdürlüğü görevleriyle 17 yıl sürdü. Bir ara TGRT'de çalıştı. Zafer, Ufuk Çizgisi, Türk Edebiyatı, Kardelen gibi dergilerde yazdı. "Sevmek Ölmekle Başlar" kitabında, 1985'den itibaren Zafer Dergisi'nde yayınlanan yazılarını bir araya topladı. Yazılarının ikinci bölümünü ise "Sonsuzluğa Biraz Daha" adıyla kitaplaştırdı. "Kalbim Nerde Sanıyorsun?", belli bir disiplinin dışında, tamamen kendini ortaya koyduğu "şiirsel bir hal" tasviri. Hayatı; mutluluk, gözyaşı, hüzün ve gülümseme arasındaki gel-gitlerle yansıtıyor. "Yangının Adı Leyla" da diğer kitaplarının izinde yürüyen bir zirve. Şiir tadındaki roman Murat Başaran, asıl çıkışını "Aşk Belki" ile yaptı şüphesiz. "Roman yazmaya karar vermek ve sonra başlamak ve de nihayetinde bitirmek uzun zaman aldı. Roman, açıkçası korkutuyordu beni. Yorgunluk isteyen bir iş. Ama anlatacaklarım öylesine birikti ki, kısa yazıları aşan bir durum çıktı ortaya ve romana mecbur kaldım" diyor kitabı anlatırken ama "Aşk Belki", Türk edebiyatının son çeyrek yüzyıldaki en önemli romanları arasında sayılabilecek nitelikle bir eser. Zeka, ilham, kaybedilen değerlerin hüznü ve ille de aşk... Yeni ve farklı şeyler söylemeyi becerebilen ender yazarlarımızdan olan Başaran, kitabında, insan ilişkilerinin, ailenin, aşkın, çalışma hayatının ve ideallerin günübirlik telaşlarını anlatıyor. Bütün bunları yaparken de insanlığın en çok ihtiyacı olan ve unutulan temel kavramları yeniden hatırlatıyor; bunlar arasına ev, aile, sevgi ve ümit gibi kavramları da katarak. Ne kadar roman yazsa da, ne kadar yazdıklarına deneme dense de şiirin kıyılarında dolaşan ve gerçek edebiyatın yüzünü ağartıcı eserlere imza atan Murat Başaran, "bizim yazarımız" olmayı sürdüreceğinin müjdesini veriyor her kitabında... (Zafer Yayınları, 0 212 512 80 80) A L I N T I Biliyorum Yüzlerce kez böyle başladım anlatmaya Geceydi Ve yağmur yağıyordu Çünkü ben hep aşıktım Bilesin diye Bıkıp usanmadan Anlatıyorum işte Çünkü sen, seni koruyan çatının altında ve benden habersiz Belki geceden ve yağmurdan bile Her şeyden habersiz Kimbilir ne yapıyorsun? Ve ne yapıyordun? ... Geceydi ve yağmur yağıyordu Ben böylesini seviyorum aşkın Evler geçiyorum Hatta sokaklar Herkes bir şeyleri yaşarken ve bir şeylere aitken Aşkı yaşıyorum İhtimal midir kavuşmak? ... Ben böylesini seviyorum aşkın Senden habersiz

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.