Dağa çıkan ödül

A -
A +

Dinleyerek bilgilenme çağı, yerini görmeyle bilmeye bıraktığı günlerde belgesel filmciliğin önemi daha iyi anlaşılıyordu. Bilinmeyenlere doğru yapılan keşiflerin ekranlara taşındığı bu bilgilenme, uzun yıllar televizyonların tek kurtarıcısı oldu. Popülist magazin deryasına dalmadan önce medyanın belgesel filmlere olan ilgisini tartışmak değil niyetim... "Her şeye rağmen belgesel" diyenlerin başarısını alkışlamak... Altın Kamera Yıllardır hem yurtiçi, hem de yurtdışı için belgesel filmler üreten Ekip Film, oldukça ses getiren "Atatürk Belgeseli", "Kuruluştan Kurtuluşa Fenerbahçe" ve "Topkapı Sarayı" çalışmalarından sonra tamamını kendi imkanları ile çektiği "Tanrıların Tahtı: Nemrut" belgeseliyle başarıdan başarıya koşuyor. Bu yıl 34.'sü yapılan Chicago Uluslararası Film ve Video Festivali'nin "Altın Kamera" ödülünü kazanan belgesel dolayısıyla Tolga Örnek'i burada bir kere daha alkışlamak istiyorum. Muhteşem görüntü 33 ülkeden bin 500 filmin arasından sıyrılarak "Tarih ve Biyografi" bölümündeki büyük ödüle layık görülen Nemrut belgeseli, olağanüstü bir çalışma. Örnek'in metinleri eşliğinde, muhteşem görüntüler sunan bir proje... Üç boyutlu bilgisayar animasyonları, dünyanın önde gelen bilimadamları ile yapılmış röportajlar, birçok önemli arşivden derlenmiş bilgiler eşliğinde görsel bir şölen meydana getiren Tolga Örnek, Doğu Anadolu, Fırat havzası ve Nemrut'u nefes kesen bir görüntüyle sunuyor. Mistik bir şölen Kendini dünyanın hakimi olarak gören bir kral (Birinci Antiokhos), 2 bin yıl saklı kalmış antik bir mezar ve sırlarla dolu bir dağ... İşte 52 dakikalık belgesel filmi özetleyen tek cümle... Geçen yıl çekimi yapılan belgesel, belki de içinde bulunduğu yeni yüzyılın en son ve en büyük arkeolojik keşfi olacak antik Kommagene uygarlığının efsanevi kralı Antiokhos'un gömülü mezarından, Büyük İskender'e kadar uzanan son derece renkli ve bir o kadar da mistik bir tarihi dönemi inceliyor. Dünyanın sekizinci harikası olarak kabul edilen 2 bin yıllık Nemrut'u görsel bir şölene dönüştüren, başta Örnek olmak üzere Can Atilla, Feza Toker, İsmail Karadaş ve Ferhan Akgün'ü bir kere daha tebrik ediyorum ve belgesele olan inançlarıyla yeni projelere imza atmalarını bekliyorum. Belgesel uzmanı Ekip Film'in beyni olan Tolga Örnek, 1989 İstanbul Teknik Üniversitesi Metalurji Mühendisliği'nden mezun oldu. 1994-1996 yılları arasında University of Florida Gainesville (Florida), 1996-1998 tarihleri arasında da American Universty (Washington) sinema ve video bölümü master programında eğitim gördü. 1998 yılında, 81 dakikalık "Atatürk Belgeseli", 1999'da 45 dakikalık "Kuruluştan Kurtuluşa Fenerbahçe" belgeselini çekti ve yine aynı yıl "Topkapı Sarayı" CD-ROM'unu hazırladı. Son olarak ise 52 dakikalık "Tanrıların Tahtı Nemrut" belgeseline senarist, yönetmen ve yapımcı olarak imza attı. NotBiyografi sitesi Yavaş yavaş "internet'e gönül verenler" diye bir grup oluşmaya başladı. Öyle ki, günlük mesaisinin çoğunu bilgisayar başında internette sörf yaparak geçirenlerin sayısı azımsanmayacak kadar yekûn tutuyor. Fakat, ülkemizde internet kullanımıyla ilgili yapılan araştırmalar kaygı verici sonuçlar yansıtıyor. Bu nimeti, eğlence olarak görenlerin sayısı, bilgilenmek için ekrana esir olanlardan daha fazla... Size tanıtmak istediğim önemli bir site var. "www.biyografi.net" adresinde hizmet veren ve dostumuz Mahmut Çetin'in titizliğiyle hazırlanan bu sitede alfabetik olarak birçok biyografiye ulaşmanın yanısıra, "Gündemdekiler", "Biyografik Takvim", "Meslekler", "Yeni Çıkan Kitaplar", "Biyografi Kitapları", "Peygamberler", "Ünlülerin Takma Adları" gibi pencereler de yer alıyor. Kategoriler bölümünde ise padişah, cumhurbaşkanı, bakan, milletvekili, büyükelçi, yazar, gazeteci, besteci, sinema oyuncusu ve asker biyografilerine ulaşılıyor. ALKIŞBirlikte yaşamak... Beyoğlu Belediye Başkanlığı iki yıldır güzel bir etkinliğe imza atıyor. "Birlikte Yaşamak" adı altında, İstanbul'un fethi kutlamalarına denk getirilen konserler dizisi, özlediğimiz birlik ve beraberlik ruhuna katkı sağlamak amacıyla geçen yıl Muammer Karaca Tiyatrosu'nda düzenlenmiş ve oldukça ilgi görmüştü. "Geçen yıl izdiham olduğu için konseri bu yıl Atatürk Kültür Merkezi'ne aldık" diyen Beyoğlu Belediyesi Basın Danışmanı Abdurrahman Şen, konser hakkında şu bilgileri veriyor: "28 Mayıs, pazartesi günü saat 20.00'de düzenlenecek konser, üç dinin ilahi korolarını buluşturması bakımından olduğu kadar, makamsal birlikteliği gözler önüne sermesi açısından da önem taşıyor. Aynı sahneyi paylaşacak olan üç ayrı dinin ilahi koroları birlikte yaşamak anafikrinin pekişmesini de sağlayacak." Konserde, Taşkın Savaş'ın "Yakarış Müzik Topluluğu"nun yanısıra Sinagog Korosu, Üç Horon Kilisesi, Vatikan Hristiyan Gençlik Korosu ve Los Paşaros Grubu sahne alacak. Bu dikkat çekici konser, yeni diyalogların gelişmesi, devam eden diyalogların pekişmesi için de önemli bir fırsat olacak. (0 212 249 24 64)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.