Kerkük, Orta Asya topraklarının en talihsiz, en trajik ve en acılı bölgesi. Yüzyıllardır, birçok kültürün kesişme noktası olan ve üzerinde taşıdığı zenginliklerle her zaman iştah kabartan bu Türkmen toprağı, ne sınırları içinde bulunduğu Irak, ne de her bakımdan akraba olarak yakın durduğu Türkiye ve diğer Türk cumhuriyetleri tarafından gereken ilgiyi görmüyor. Türkiye'de yaşayan Kerkük Türkmenleri'nden -hepimizin yakından tanıdığı Ömer Öztürkmen Bey dışında- İzzettin Kerkük, Nef'i Demirci ve Suphi Saatçi de olmasa, tarihin büyük bir döneminde acılarla başbaşa bırakılmış olan Kerkük'ün bugüne yansıyan dramını ne yazık ki öğrenemeyeceğiz. Hem siyasi, hem de kültürel anlamda önemli çalışmalar yapan Kerkük Vakfı'nı da kurup yöneten bu isimler tarafından büyük fedekarlıklarla yayımlanan "Kardaşlık" (14. sayısı çıktı) ile "Altunköprü" (3. sayıya ulaştı) dergileri, Kerkük tarihi, kültürü ve bu topraklar üzerinde oynanan sinsi oyunlara dikkat çekmesi bakımından mutlaka takip edilmesi gereken iki süreli yayın. Altunköprü neresi? Editörlüğünü Suphi Saatçi'nin yaptığı "Kardaşlık" ve "Altunköprü", son haftalarda yoğun olarak tartışılan Irak Operasyonu merkeze alınarak yeniden okunursa, sürekli gadre uğrayan mazlum bir halkın nasıl yeni bir tehlike ile karşı karşıya olduğu bir kere daha anlaşılabilir. Tamamen bir kültür hareketi olarak faaliyete başlayan Kerkük Vakfı, yayın hayatına ağırlıkla girerek Türk kütüphanesine Kerkük'ü tanıtan eserler kazandırıyor ve bu topraklarda yaşayan insanların çizgisini ön plana çıkarmak üzere çeşitli faaliyetler düzenliyor. Morale ihtiyaç var Gerçek kardeşliği pekiştirmek amacıyla yayımlanan "Kardaşlık", altmışlı yıllarda Bağdat'ta Türkmen Kardaşlık Ocağı'nın çıkardığı aynı isimli derginin devamı olarak yayımlanıyor. Kardaşlık, Türkçe, Arapça ve İngilizce olarak yayın hayatına girdi ve sadece okuyucularının desteğiyle ayakta durmaya çalışıyor. Üçüncü sayısı yayımlanan "Altunköprü" ise üçüncü sayıya ulaştı. "Geçmişimizden Süzülen Kimliğimiz" başlıklı yazısında, Türk milletinin bugüne kadar yaşadığı trajediyi özetleyen Suphi Saatçi, şöyle diyor: "Biz Irak Türkmenlerinin durumu içaçıcı değildir. Irak'ta bin yıldan beri varlık gösteren Türkmenlerin, kendi topraklarında insanca yaşama istekleri bir türlü gerçekleşememektedir. Ancak bunlara rağmen, Türkmen toplumu moralini bozmamalıdır. Özellikle tarih şuuruna sahip olan her Türkmen genci, geçmişteki durumumuzu hatırlayarak, geleceğe ümitle bakmalıdır. Haklı yolda olup da mücadele veren insanlar mutlaka amaçlarına ulaşacaklardır. Bunu hiçbir zaman unutmamalıyız." Bu doğrultuda yayın yapan dergilerde Salah Nevres, Aydil Erol, Fevzi Hasadarlı, Gülçin Yahya, Edip Kerküklü, Erşat Hürmüzlü, Ziyad Köprülü, Hamit Kevser gibi imzaların yazı ve şiirleri yer alıyor. Daha önce "Mehmet Rasih Öztürkmen'in Hayatı ve Şiirleri" isimli kitabı da yayın hayatına kazandıran Kerkük Vakfı'nın, bir toplumun haklı davasını bütün dünyaya duyurmak amacıyla çıkardığı "Kardaşlık" ve "Altunköprü" yeni okuyucularını bekliyor. Bu duyuruyu dikkate alacağınızı düşünüyorum. (0 212 292 77 90) KAYIP ŞAİR Ak ölüm Hocam Mehmet Kaplan'a Eski masallardan köpük köpük Yağdı kırk gün kırk gece binlerce cüce Cüceler ki çocuklar gibi hep aynı oynu seven Cüceler ki ak sakallı küçük kar taneleriydi Ki Bir cadının kavalından savrularak türküleyin Elele tutuştular, koşuştular, toplandılar Bağdaş kurup taşa toprağa Gelin yüzlü başaklara ak örtüleri Yaydılar arsız cüceler Bir ölünün üstüne örtülür gibi Birden Elifler çizerken geceye bir mumun titrek alevi Ölüm -çok korkuttu idi rahmetli ninemi- Bazı ineğin gözlerinde büyüdü büyüdü Büyürken Şen bir türküyü yarıda keser gibi ölüm Uzattı beşiklere dudaklarını Derken Ana babasiyle, kızı kizaniyle bütün köy Bomboş kilere yaslı gözlerle bakıp Gerdeğe bile girmeden gençliğiyle gitti gelin Gitti gider dediler Karlar Eski masallardan köpük köpük Gelinsiz düğüne devam ettiler ¥ Timur Kocaoğlu (Hareket, sayı 4, Nisan 1966) YORDAM Başkaları ile ilgilenirsen iki ay içinde birçok dost kazanabilirsin; başkalarının seninle ilgilenmesini beklersen, iki yılda bile tek dost kazanamazsın. ¥ Dale Carnegie