İSMEK kursları neden önemli?

A -
A +

İstihdama referans olarak kurulan İstanbul Belediyesi Meslek Edindirme Kursları (İSMEK), tam yedi dönemdir, yaklaşık 50 bine yakın kursiyere hizmet verdi. İnsanların genel eğitim ihtiyaçlarına cevap verebileçek, mesleki becerilerini geliştirecek, onları sadece pasif tüketici olmaktan çıkartıp aktif üretici kılacak ve iş gücü piyasasının talep ettiği nitelikli iş gücünü karşılayacak elemanların yetiştirilmesi yönünde örgün eğitimi tamamlayıcı bir eğitim anlayışı ile çalışmalarını sürdüren İSMEK, Avcılar, Bağcılar, Bakırköy, Beykoz, Esenler, Eyüp, Fatih, Gaziosmanpaşa, Küçükçekmece, Kadıköy, Kağıthane, Kartal, Maltepe, Pendik, Sarıyer, Tuzla, Ümraniye, Üsküdar ve Zeytinburnu gibi şehrin belli başlı noktalarındaki kurslarını sürdürüyor. Özel eğitimler, satış merkezleri ve halk seminerleri ile de tamamlanan kurslarda ahşap boyamadan cilt bakımına, çiniden halk oyunlarına, gazetecilikten ipek boyamaya, minyatürden tezhibe, resimden rölyefe kadar toplam 51 branşta ders veriliyor. 15 bin kişiye ders 1996 yılında açılan ilk kursa 141 kişinin başladığını ve bugün bu rakamın 15 bin civarında olduğunu söylersek, yapılan işin önemini bir kere daha vurgulamış oluruz. Ancak, yedi yıllık bir geçmişi olan İSMEK'e devam eden kursiyerler, birtakım sorunlar yüzünden istedikleri sonucu elde edemediklerinden yakınıyorlar. Kursa katılan, öngörülen şartları yerine getiren ancak yeterli bilgilendirme olmadığından arzu ettikleri sonucu alamayan öğrenciler (özellikle klasik sanatlarda kurs gören öğrencilerin genel şikayeti), kendilerini mesela, biçki-dikiş, bilgisayar, cilt bakımı bölümlerinde ders görenlerden daha şanssız görüyorlar. İSMEK yetkilileri, birebir yaptığım görüşmelerde müfredat, öğrenci işleri, kurslara yoğun ilgi, yeniden yapılanma gibi sebeplerden dolayı bazı aksaklıkların olabileceğini söylüyorlar ama herhalde, 15 bin kişiye eğitim veren bir kurumun bütün bu aksaklıkları gidermek için kalıcı önlemler alması gerekiyor. Titizlik ve hassasiyet Hemen işgücüne dönüşebilecek branşların (bahçıvanlık, biçki dikiş, muhasebe, bilgisayar, İngilizce, kuaförlük, mefruşat, oto tamirciliği, stilistlik vb) yanısıra, usta-çırak ilişkisiyle daha yukarılara çıkarılabilecek geleneksel sanatlara da (hat, ebru, minyatür, rölyef, seramik, tezhip, çini vb) özel bir ilgi gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum. Kurs sonunda verilmesi öngörülen katılım belgesi, sertifika veya yerine her ne veriliyor ise titiz ve incelikli bir anlayışla hazırlanmalı. İSMEK yetkilileri, kurslarda ders veren öğretmenlerden idari yapıya, kabul ettikleri öğrencilerden seçtikleri branşlara kadar titiz bir anlayışla hareket ediyorlar şüphesiz... Benim dileğim, gerçekten önemli bir fırsat olan bu kursların daha geniş kesimlere yayılması, eğitim görenlerin gelecek hayatlarında, aldıkları eğitimle bağlantılı olarak kendilerini ifade etme ve bu işlerden ekme yeme durumuna gelmeleri... Herhalde bu dilek, bir ütopya veya fantazya olmasa gerek...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.