İstanbul Evliyaları

A -
A +

Ebû Eyyûb hazretleri, zafer kazanılan bir deniz savaşından sonra, esirler arasında bir kadının ağladığını gördü. Nöbetçilere sordu: - Bu kadın niçin ağlar? - Bilmiyoruz, ya Ebâ Eyyûb. Kadının dilini bilen birini buldurttu. Onunla konuşturdu. Sonra tercümana sordu: - Niçin ağlıyormuş? - Çocuğundan ayrı kalmış efendim. Hz. Ebû Eyyûb, derhal vazifeliyi bularak dedi ki: - Çocuğu bulun ve anasının yanına getirin. Yeter ki, anacığına kavuşsun. Oradakiler sordular: - Yâ Hâlid!.. O kadını tanıyor musunuz yoksa? Allahü teâlânın Resûlünün aşığı, cevap verdi: - Sevgili Peygamberimizden işittim ki: "Her kim, bir çocuğu, anasından ayırırsa; Cenâb-ı Hak da onu, âhıret gününde bütün sevdiklerinden ayırır." ... Yukarıdaki örneği, içinde yüzlercesinin yer aldığı "İstanbul Evliyaları" isimli ansiklopedik eserin 258. sayfasından aldım. Türkiye Gazetesi'nin okurlarına hediye olarak vermeye başladığı "Evliyalar Ansiklopedisi"nin ilk cildini oluşturan "İstanbul Evliyaları" -iki ciltte tamamlanacak-, toplumumuzun manevi dinamiklerini ayakta tutan ve mübarek miraslarıyla her şeye rağmen varolmamızı sağlayan mübarek zâtları tanıtmak, onlar hakkında söylenenleri bir araya toplamak ve fikirlerinden yola çıkarak kitaplık çapta bir eser ortaya koymak maksadıyla hazırlandı. Sadece belli bir coğrafyaya değil, bütün insanlığa seslenen bu zâtların hayatlarından ve örnek mücadelelerinden hepimizin alacağı önemli dersler olduğuna inanıyorum. Pusulasındaki gerçek yönleri şaşırmış, bağlı olduğu dinamiklerini başka değerlerle değiştirmiş ve günümüzde sadece sevgisizlik kulesi olmuş insanımızın yeniden toparlanması için kitapta tanıtılan ve anlatılan mübarek zâtların iyi bilinmesi gerekiyor. ... Ben, uzun yıllardır Eyüp Sultan'da oturan biriyim. İstanbul'un değişik semtlerini denedikten sonra bu kutlu beldede yerleşmeye karar verdiğimde, dostlarım, "şehrin dışında ve uzak" demişlerdi. Biliyordum ve inanıyordum ki, Eyüp Sultan, sadece tulumbasını yemek ya da Piyer Loti'sinde çay içmek için gelenlerden farklı bir sevda idi bende... Her akşam, minarelerinden ezan sesinin yükseldiği camiine ve hazîresinde yatan mübareklere selam vererek evimin yolunu tuttuğum Eyüp Sultan, sadece benim için değil, bütün dünya müslümanları için neredeyse bir aşka dönüşmüş durumda. İstanbul surlarının dışında olmasına rağmen, peygamberimizin bayraktarının ismini taşıyor olması da ayrı bir önem kazandırıyor bu beldeye... ... Hazine değerindeki ansiklopedide, sadece Eyyûb el-Ensarî değil, onlarca evliyaya dair dikkat çekici bilgiler yer alıyor. Sultanların ve padişahların bile mutlak doğruyu bulabilmek için müracaat ettikleri mübarek zâtların, tarih boyunca hangi etkilerde bulundukları eksiksiz bir hassasiyetle sayfalardaki yerini alıyor. Bugün artık terkettiğimiz ve gerçekte bize dair bir üslûpla kaleme alınan eserin teknik açıdan da örneklerinden farklı bir yerde durduğunu belirtmek istiyorum. Fotoğraf, gravür, resim ve diğer malzemelerle zenginleştirilen "Evliyalar Ansiklopedisi"nin, her Türk evlâdının kitaplığında bulunması gerektiğini düşünüyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.