Kibrit çöpleri

A -
A +

Ben, kibrit çöplerini insanların yaşantılarına benzetirim. Kibrit kutusu insanın yaşadığı toplumu ifade eder bir bakıma. Bazı kibrit çöpleri, bir amaç için yanarlar; kimi bir sigara yakar, kimi bir ocak, kimi boş yere yanıp tükenir hiçbir işe yaramadan. Bazıları ise bir ormanı, bir evi, büyük bir alanı yakar, kül eder kendisiyle birlikte... Kibrit kutusunu açıp baktığınızda hepsi aynı gibi gözükse de birbirinden farklı kibrit çöpleri vardır. Bazıları yanamayacak kadar incedir, yakarken kırılır zannedersiniz ama bilir misiniz, en iyi onlar yanar. Bazıları da epeyce kalın, zannedersiniz ki yanınca yeri göğü yakacak ama yakınca bir bakarsınız 'foss' diye bir ses çıkarır, kendisini bile yakamaz. Sadece ucundaki kimyasal madde alev bile almadan kararır gider. Kimileri eğri- büğrüdür ama yine de bir kibrit çöpünden beklenen fonksiyonları eksiksiz yerine getirirler. Her zaman en üstteki kibrit çöpleri ilk önce yanar... *** Bir büyüğümüzün çok sevdiğim bir sözü vardır: "Bir ağaçtan binlerce kibrit çöpü çıkar ve bir kibrit çöpü bir ormanı yakmaya yeter!" Yanıp bitme, hayatın bitmesi gibidir. Ucundan başlar, yavaş yavaş dibine doğru gider ve sonunda kapkara bir şey kalır. İşte, insan hayatı da bu kibrit çöplerine benzer. Kimi insanlar vardır kötü işler yaparlar; orman yakma misali, kimi insanlar vardır kendinden beklenileni asla yerine getiremezler, kalın kibrit çöpü gibi kendi kendilerini yok edip giderler. Kimi insanlar vardır, bir lambanın fitilini yakarlar kendileri yok olup gitse de ışıkları kalır. Eğri ve kırık kibrit çöpleri gibi sakat insanlar vardır aramızda yaşayan, onları şekilleriyle değil işlevleriyle değerlendirmeli, neyi yaktığına bakmalıyız. *** Kibrit kutularını içinde yaşanılan topluma benzetmiştim; ıslak bir kutudaki kibriti istediğin kadar uğraş yakamazsın. Demek ki, içinde yaşanılan toplum insanı istemese de çok etkiler. Bazı kibrit çöpleri de aykırı insanları ifade eder. Bütün kibrit çöpleri aynı yöne bakarken onlar tam tersine bakar kutuda. Kutu açıldığında ilk önce onlar göze çarpar ve herkesten önce yanarlar. Aykırılık başa beladır. Bazı kibrit çöpleri birbirine yapışmıştır; dikkat ederseniz, onlar da kafadar insanlar gibidirler, 'kanka' misali... Biri yanınca diğeri de yanar. Ama en tehlikelisi kendiyle birlikte kutuyu da yakan kibrit çöpleridir. İçinde bulundukları toplumu çökertirler. Bazı kibrit çöplerinin ucunda kimyasal madde yoktur, ne yaparsa yapsınlar yanamazlar. Toplumun içerisinde ot gibi yaşar giderler. Toplum nereye onlar oraya... Acaba siz hangi tür kibrit çöpüsünüz hiç merak ettiniz mi? *** Sürekli yazılarımı takip ettiğini söyleyen bir okuyucumun gönderdiği hikâyeye yer verdim bugün; tam da, bu hafta yazmayı düşündüğüm yazıya uygun olduğu için... Akıp giden hayatın içinde işgal ettiğimiz alanlar kadar bir anlam ifade ediyoruz. Ama bu alanı kendi irademiz ve ideallerimiz için şekillendirmek tamamen bizim elimizde. Yani, hangi kibrit çöpü olduğumuza kendimiz karar vererek yaşamak... Hayata dair bazı girift denklemleri çözdükten sonra yaşamak herhalde daha kolay ve anlamlı olur. Bu bir tahmin değil, tamamen bir program ve hedef... Öyleyse ne duruyorsunuz?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.