Askerliğimi Güneydoğu'da; Mardin'in Midyat ilçesinde yaptım. Ürkerek, korkarak ve sonraları sürekli düşünerek... Yaklaşık 14 ay... Estel'in, Midyat'ın; buralarda yaşayan Süryanilerin, Kürtlerin, Arapların ne düşündüklerini anlamaya çalışarak... İlk günler, korkularımla baş edemedim. Ne zaman bir operasyon hazırlığı yapılsa, içimdeki "eyvah" nidası sessiz ve derinden kalbimi sıkıştırıyordu. Fakat çıktığım her operasyon içimdeki telleri kopartıyordu. Okulları görüyordum, öğretmeni olmayan, olanların Cin Ali'si bile bulunmayan. Üzülüyordum. İzin dönemlerinde İstanbul'a geldiğimde, dönüşüm mutlaka koliler dolusu kitapla oluyordu. Operasyon günlerinde sırt çantamda -ismi bende saklı binbaşımla birlikte- kitaplarla çıkıyorduk. Kitaplarla gittiğimiz köylerde ve köy okullarında nasıl bir sevgiyle karşılandığımızı tahmin etmenizi diliyorum... Öksüz-yetim kitaplar Bir gün Midyat İlçe Halk Kütüphanesi'ne gittik. Biraz da meraktan... Müdürü, memuru olan ve binlerce kitabın bulunduğu bir kütüphane. Kültür Bakanlığı'nın satın aldığı ve kendi bünyesinde bulunan bütün Anadolu kütüphanelerine gönderdiği kitaplar buraya da geliyordu. Fakat nasıl değerlendiriliyordu? Çuvallar içinde bekletilen kitaplar, su yedikten sonra şişen ve artık sayfaları bile açılamayan kitaplar, yıllarca tozlu raflarda okurunu bekleyen kitaplar... ... Kültür Bakanı Doç.Dr. Hüseyin Çelik'in "Bir Medeniyet Analizi" isimli kitabını okuyorum bugünlerde. Okudukça, hayranlık ve ümidim bir kat daha artıyor. Sayın Çelik'in, bakan olduktan sonra magazin basınına malzeme olan birkaç açıklaması dışında, izlediği yolun ve aldığı riskin bilincinde olarak hareket ettiğini düşünüyorum. Geçen hafta İstanbul'da yapılan korsan yayınla mücadele ana merkezli toplantı, bakanlığı hantallaştıran ve artık iş yapamaz hale getiren gereksiz birimlere karşı gösterdiği disiplinli yaklaşım, Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü'nü lağv edeceğini açıklaması birer başlık altında değerlendirildiğinde çok önemli gelişmeler. Kültürü ihya etmek Doç.Dr. Hüseyin Çelik'in daha fazla risk alacağını düşünüyorum. Mesela, ne idüğü belirsiz festivallere aktarılan milyarlarca liranın hesabını sormasını ve bu musluğu kısmasını, bakanlık yayınları arasında çıkan onlarca anlamsız ve değersiz kitabı yeniden ele almasını, neredeyse üçüncü sınıf düğün salonu gibi işletilen kocaman kültür merkezlerini masaya yatıracağını, basınla sıcak ilişkiler kurarak tesbit edilen birtakım sakatlıklara eğileceğini (vs.) ümit ediyorum. Kültür Bakanlığı'nın, yarına kalmayacak birtakım fantastik ve turistik etkinliğe malzeme yapıl(a)mayacağını çok iyi bilen Sayın Çelik'in, hoyratça kullanılan/istihdam edilen her aşamadaki personel, mekan ve malzemelere de aynı anlayışla sahip çıkacağını biliyorum. Bu yürekli adamın, on yıllardır işletilen menfaat çarkının dişlileri arasında ezilmemesi ve artık (söylemekten bile utanıyorum) bir kabile geleneği derecesine indirilen kültürü yeniden ihya etmesi en büyük dileğim... ALKIŞ 'Kilim'de Durdu! Çorum'un Alaca'sı... Alaca'nın Durdu Şahin'i... İki isim yanyana geldiğinde, önünde şapka çıkarılacak bir bütünlük oluşturuyor neredeyse. Çorum'u edebiyat çevrelerine tanıtan isim olan Durdu Şahin, kendisini görenlerin gözlerini kapatması, sesini duyanların kulaklarını tıkamasına aldırış etmeden yaklaşık otuz yıldır sürdürdüğü "sanat elçiliği"nin meyvelerini toplamaya başladı. Çorum'da yayımlanan sanat, edebiyat ve kültür ürünleri seçkisi "Kilim", toprağında yetişmiş Durdu Şahin için özel bir sayı yayımladı. Şahin'in çıkardığı "Seviye" dergisiyle başlayan bu geleneğin (Seviye, Bahaeddin Karakoç, Arif Ay, Mustafa Miyasoğlu, A.Vahap Akbaş özel sayıları yayımlamıştı) Kilim'le devam etmesi sevindirici. 1995 yılından bu yana ülkemizin önde gelen edebiyat ve sanat adamlarına sorular gönderen, aldığı (maalesef ben hiç birine cevap yazamadım) cevapları dergiler ve gazetelerde yayımlatan; bir çoğunu da kitaplarına alan şair, yazar, eğitmen ve araştırmacı Durdu Şahin, sadece bu yönüyle değil, dostluğu, hasbîliği ile de çok sevilen isimlerden biri. Anadolu'nun hangi köşesinde çıkarsa çıksın, bütün dergi ve gazetelere ulaşmaya çalışan, öğrencilerini de en az kendisinin taşıdığı hassasiyetlerle donatan Durdu Şahin için hazırlanan bu özel sayı, kütüphanelerde mutlaka bulunmalı. Kilim'i ve "Şiir/ Bir nazlı peridir/ El eder durur uzaklardan/ Gitsem söz olur/ Gitmesem olmaz" diyen şair Şahin'i bir kere de ben kutluyorum... (Gazi Cd. Kültür Sitesi Karşısı, Poyraz İş Merkezi, No. 3/ 7, Çorum) ÖNEMLİ NOT Yaklaşık bir ay önce bir tren kazası sonucu aramızdan ayrılan şair Nazir Akalın'ın geride kalan ailesi için dostları bir yardım kampanyası başlattı. İlgi duyanların Yapı Kredi Bankası'nın Kızılay Şubesi'nde M. Çetin Baydar ve Mehmet Aycı adına açılmış olan 0164738-7 numaralı hesaba, 30 Ocak'a kadar yardım edebilirler. Bu hesapta toplanacak parayla, zaten güç şartlarda hayat mücadelesi veren Akalın ailesine bir ev alınmaya çalışılacak.