Ahmet Özdemir'i herkes gibi ben de ilk önce folklor araştırmalarıyla tanıdım. Kendisi gibi Şarkışlalı olan Aşık Veysel'i her yıl İstanbul'da (Gülhane Parkı'nda) yeniden hatırlatan kitaplarını okudukça daha da yakınımda hissettim. Hatta bugünlerde eşi için kaleme aldığı "Önce cemreler birer birer düştü/ Bir aklık, ferahlık geldi havaya./ Cümle cansuyu yürüdü doğaya/ Daha dün, bugüne ulaşmak düştü" mısralarıyla başlayıp, "Çiçekler, çiçeğe durdu dalıyla,/ Sen saçını süpürge etmiş ana,/ Nice çileye katlana katlana/ Onurlandın şimdi oğul balıyla" diye biten "Eşime" şiirini okudukça, beslendiği damarın benim yolumun üzerinden de geçtiğini kavradım. Sayın Rahim Er yönetiminde Türk fikir ve kültür hayatına şaheserler kazandırmak için var gücüyle çalışan Babıali Kültür Yayınları (BKY, bugüne kadar bir çok alanda kırka yakın kitap bastı) arasında "Bir Yaz Günü Üşütmek" isimli hikaye kitabı çıkan Ahmet Özdemir'in, şiir ve folklorle beslenen metinlerini okurken, aklıma başka şeyler de üşüştü. Yeni ve orijinal Yüzbinlerce dolar harcanarak reklamları yapılan ve Türkçe'nin en berbat metinleri olarak vitrinleri süsleyen edebiyat kitapları içinde sade anlatımı, kurgusu, metin bütünlüğü ve yerliliği ile alanında birçok esere (?) fark atan "Bir Yaz Günü Üşütmek", yazarının tecrübeleri, gözlemleri ve üslup dinginliği ile her okuru etkileyecek nitelikte. "Fırat", "Et ve Tırnak", "Bir Şehit Eşi", "Aliye", "İnce Ördek", "Bunalım", "Bencillik", "Size Selam Söyledi", "Deli Cumali", "Nafile", "Nerede Kaldı?", "Bir Yaz Günü Üşütmek", "Yazmalıydı" ve "Analık" başlıklarıyla ondört hikayenin yer aldığı kitapta, beğenerek okuduğum Fırat, Size Selam Söyledi, Bir Yaz Günü Üşütmek gerçekten üzerinde durulması gereken metinler. Sözünü dolambaçlı yollara saptırmayan (mesela, "gün ikindiyi aşıp da avlu duvarlarının gölgesi ilerlemeye başlayınca, köyün yaşlı kadınları birer ikişer avlularının önüne çıkar, birinin ya da ikisinin önünde gölgeye çul sererlerdi"), yazarken yeni ve orijinal kelimeler üreten (mesela, "öğlengeçimi", "erikindi" gibi) Ahmet Özdemir, hikaye ile gerçek, hayal kahramanlar ile gerçek kişileri de bir arada kullanmayı seviyor. Biyografi uzmanı Şair, hikayeci, folklor araştırmacısı, antoloji uzmanı ve en önemlisi iyi bir gazeteci olan Ahmet Özdemir, 1948 yılında Sivas/ Şarkışla doğumlu. Lise öğrenimini Askeri Hava Lisesi'nde yaptı. Harp Okulu'na girmeden askeri öğrencilikten ayrıldı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türkoloji Bölümü'nü bitirdi. Muhabirlikten Genel Yayın Müdürlüğü'ne kadar gazeteciliğin çeşitli işlerinde çalıştı. 1989 yılında Basın İlân Kurumu'na geçti. TRT Radyo ve televizyon kanallarında bazı programların metnini yazdı. Çoğu halk bilimi ve biyografi olmak üzere yirmibeşin üzerinde kitabı yayınlandı. Şiirleri "Bir Dal Erguvan", hikayeleri "Sevgi Çıkmazı", "Bir Bulut Kaynadı" adıyla kitap haline getirildi. "Cumhuriyet Dönemi Türk Şiir Güldestesi", "Cumhuriyetimiz Şiirimiz" ve "Cumhuriyet Dönemi Türk Hikâyesi" önemli antolojilerinden. Ahmet Haşim, Cenap Şehabettin, Tevfik Fikret, Abdülhak Hamid, Sait Faik, Muallim Naci, Hacı Bayram Veli ve Eşrefoğlu Rumî'nin biyografilerini yazdı. Folklor ve halk edebiyatı kitapları (Folklor Penceresi, Cönklerden Günümüze Halk Şairlerimiz, Eşref Bey Hikâyesi, Halk Hikâyeleri Geleneği, Şarkışlalı Serdari, Şarkışla ve Çevresi Halk Ozanları, Aşık Cafer, Aşık Hüdaî, Kelkitli Aşık Serdari) ve radyo oyunları (Armudun Sapı, Kuşku, Kuzguncuk Vapuru, Duble Kaynana) da bulunuyor. (BKY, 0 212 454 21 65)