Reşad Ekrem Koçu

A -
A +

Reşad Ekrem Koçu vefat edeli tam 28 yıl olmuş (doğumu 1905, vefatı 7 Temmuz 1975). Çeyrek asır öncesinden bugüne, edebiyat ve tarihimizin "Çekirge Pehlivan"ı Koçu kadar, onlarca değerli ismi, yerine yenilerini yetiştiremeden toprağa yatırmışız. Reşad Ekrem Koçu'nun, tamamını kendi yazdığı ve tamamlamaya ömrünün vefa etmediği "İstanbul Ansiklopedisi"nin bugün bile ne kadar önemli ve eşsiz bir eser olduğunu meraklıları dışında bilen var mıdır acaba? Sadece tarihi açıdan değil, bir edebiyat metni olarak da olağanüstü değerdeki "İstanbul Ansiklopedisi"nin eski ve yeni dili müthiş bir sanatla meczeder üslubunun bugünlerde görülmeyen bir orijinallikte olduğunu söyleyebilirim. Yerli yersiz Osmanlıca kelime kullananlardan, bunu da üstün bir entelektüel fantezi olarak sergileyen klasik tiplerden çok farklı bir duruşu vardır Koçu'nun. Belli bir dil duygusu olan, zarafeti, düşünce dünyası ve hayat tarzıyla kadîm medeniyete dahil olduğunu bilen ve bunu içinde hissedenlerin yazarıydı o. Abdülhak Şinasi Hisar, Ahmet Hamdi Tanpınar, Halit Ziya Uşaklıgil neslinin geçen yılın son çeyreğine yansıyan izdüşümüdür adeta. ğ Eksik İstanbul Ansiklopedisi Hangi tarih araştırmacısı veya İstanbul'un kent kültürü üzerine çalışma yapan kime sorarsak soralım, Reşad Ekrem Koçu ve eserleri, kaynaklar listesinin en üst sıralarında yerini alır. Şiir yazan, çocuk hikayeleri kaleme alan, inceleme ve araştırmalarıyla bugüne çok değerli eserler bırakan ama bu kitaplarından bir çoğu daha yeni yeni yayımlanmaya başlanan Koçu, bugün piyasada tarihçi ve roman yazarı olarak dolaşan birçok yeniyetme heveskârın mutlaka okuması gereken bir zirvedir. O, ayrıntılarla uğraşan bir yazardır aynı zamanda. Birçok yazarın veya gözlemcinin kulak ardı ettiği kişileri, olayları veya eşyaları kendine has üslubuyla öyle derinlikli bir hale getirir ki, birçok yazısı, bugün bile araştırmaya cesaret edilemeyecek anekdotlarla doludur. Benim içim hâlâ yanıyor. 1944-51 ve 1958-69 tarihleri arasında 10 cilt olarak yayımladığı ama ne yazık ki bitiremediği "İstanbul Ansiklopedisi"ni tamamlamak için hiçbir çaba gösterilmiyor. Bu kapsamda, sadece Tarih Vakfı'nın İstanbul Ansiklopedisi'ni de hatırlıyorum. ğ Doğan Kitap sevindirdi Reşad Ekrem Koçu, Türk tarihini resmi ideolojinin dayattığı yöntemlerle kaleme almadı. Kendi yorumunu da kattığı bilinmesi istenmeyen birçok konuyu da bugünlerde anlamamızı kolaylaştırıcı ipuçları sundu. Bugünlerde Doğan Kitap (Osmanlı Padişahları, Aşk Yolunda İstanbul'da Neler Olmuş? vb.) tarafından yayımlanan kitaplarına yeniden baktığımda, yıllarca üzeri tozlanmış bir hazinenin yeniden ışıl ışıl parlamaya başladığını görüyorum. Kimi zaman mirasçılarının inatları yüzünden, bazen de sevimsiz bürokrasinin engellemeleri ile üzerlerine ölü toprağı serpilen eserlerin kaderine benzer bir sona doğru gitmeye başlayan Reşad Ekrem Koçu ve eserlerinin yeniden okurlarıyla buluşturulması çok önemli. İnşaallah, "Türk Giyim Kuşam ve Süslenme Sözlüğü", "İstanbul Ansiklopedisi", "Acı Su" gibi kitapları da bu proje kapsamında yeniden yayımlanır veya tıpkıbasımları yapılır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.