Bugün size tiyatrodan söz edeceğim. Malum, 27 Mart Dünya Tiyatro Günü yaklaşıyor ve tiyatro, hayatımızda eski yerini korumaya devam ediyor. Özel salonlar seyircisizlikten kapanırken -sebebi sadece seyircisizlik mi?-, devlet ve belediye destekli tiyatrolar, çalışmalarını son hız sürdürüyorlar. Kültür Bakanlığı'na bağlı Devlet Tiyatroları -ki Anadolu'nun birçok şehrinde sahnesi bulunuyor- ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin destekleriyle sahnelerini açan Şehir Tiyatroları -İstanbul içinde 7 sahnesi faaliyette- ve Bakırköy, Beşiktaş, Kadıköy, vs. gibi yine belediye destekli tiyatrolar, insanımızın tiyatro ihtiyaçlarına cevap vermeye çalışıyorlar. Devlet Tiyatroları ile Şehir ve diğer belediye tiyatroları hem ünlü oyuncuları, hem de fiyatlarındaki uygunluk sebebiyle tercih ediliyor. İki önemli program Bugünlerde hummalı bir çalışma içinde olan İstanbul Büyükşehir Belediye Tiyatroları bir yandan 11-19 Mayıs tarihleri arasında yapılacak "18. Gençlik Günleri"nin hazırlıklarını sürdürüyor, diğer yandan da 23-28 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek "18. Çocuk Şenliği" için müracaatlara cevap vermeye hazırlanıyor. Her iki etkinlik için 0 212 246 06 28-29 (dahili 51) numaralı telefondan bilgi alınabilecek özel günler, İstanbul'un kültür haritasında çok önemli yere sahip. Şehir Tiyatrosu sanatçılarından Bahtiyar Engin'in koordinatörlüğünde gerçekleştirilecek olan Gençlik Günleri kapsamında oyun, konser, film, sergi, söyleşi, panel ve atölye çalışmaları; Şehir Tiyatroları'nın altı sahnesinde düzenlenecek olan Çocuk Şenliği'nde ise tiyatro, bale, müzik, folklor, kukla gibi bölüm başlıkları yer alacak. Bu iki önemli etkinliğe katılmak isteyenler için müracaatların başladığını belirtmeliyim. Gençlik Günleri ve Çocuk Şenliği'ndeki etkinliklerin ücretsiz olarak izlenebileceğini de hatırlatmak isterim. Objektif olabilme... Bugünlerde heyecanlı günler geçiren Şehir Tiyatroları, iki yeni oyunu izleyicilerine sunuyor. Önceki yıllarda kapalı gişe oynayan ve izlemek isteyenlerin günler öncesinden yer ayırtmaları gereken temsilleri kadar, "Kuş Operasyonu" ve "Seneye Bugün" gibi yeni oyunlarının da ilgi gördüğünü keyifle takip eden tiyatro yönetimi, yazar ve oyun seçimi konusunda eleştiriler alsa da, doğru bildiklerini yapmaya devam ediyor. Gerçi bu eleştirileri dikkate almalarını, çünkü tiyatronun ideolojiler, partiler veya herhangi bir grubun düşünce ekseninde sabitlenemeyeceğini bilmeleri gerekiyor. Bazı yerli yazarlara kapılarını sonuna kadar açan, bazılarını ise yılların getirdiği dışlanmışlıkla hâlâ bekleme odasına bile almayan repertuar kurulu veya tiyatro yönetiminin, cesur kararlarla bu talihsizliği yenebileceğini düşünüyorum. Her şeye rağmen, iyi bir tiyatro izleyicisi iseniz, Devlet Tiyatroları, Şehir Tiyatroları veya size en yakın semt tiyatrosuna giderek, bu "ihtiyacınızı" kaliteli ve ucuza giderebilirsiniz. 23 oyun Şehir Tiyatroları, mart ayı boyunca İstanbul'un değişik semtlerinde bulunan 7 sahnesinde tam 23 oyunla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. Sarıpınar 1914 ve Lüküs Hayat (18. yılını kutluyor!) Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde devam ederken, aynı yerde Schweyk II. Dünya Savaşı'nda, Kuş Operasyonu, Uzun Zaman Önce Mayıs'ta, Memleketimden İnsan Manzaraları da izlenebilecek. Fatih Reşat Nuri Sahnesi'nde Kuş Operasyonu, Seneye Bugün, Aşk-ı Memnu; Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi'nde Herkes Aynı Bahçede, Derya Gülü, Suç ve Ceza; Kadıköy Haldun Taner Sahnesi'nde Aşk-ı Memnu, Kapıyı Aç, Kuş Operasyonu, Dolap; Gaziosmanpaşa Sahnesi'nde Uçurtmanın Kuyruğu, Suç ve Ceza, Herkes Aynı Bahçede, Pembe Konağın Gelinleri; Ümraniye Sahnesi'nde Suç ve Ceza, Hürrem Sultan, Lüküs Hayat, Uçurtmanın Kuyruğu, Aşk-ı Memnu; Fatih Zübeyde Hanım Sahnesi'nde ise Çın Sabahta izlenebilecek. Ayrıca 7 çocuk oyunu da 6 sahnede küçük izleyicilerle buluşacak. SERGİ Sevgi resimleri Size güzel bir serginin haberini de vermek istiyorum. Baharın ilk işaretlerini aldığımız bugünlerde kapalı salonları tercih edenler için iç ferahlatan bir sergiden söz ediyorum. Yeşilköy'de faaliyet gösteren 2001 Sanat Galerisi, hiç ara vermeden devam ettirdiği sergi geleneğini Hülya Çalık'ın eserleriyle sürdürüyor "Öylesine büyük tualler olsa, tebessümlerin gözlerden esirgenmediği, sevgilerin yüreklerde gizlenmediği, sınıfların olmadığı ama değerlerin hep yerine konduğu resimler yapabilsek ve bu resimlerin altında herkesin imzası olsa..." diyen ve bu konuda çok samimi olan Çalık'ın figüratif eserleri, desen mantığı içinde ve neredeyse fotoğrafa yakın zevkler bırakıyor. Çalışmalarını kendi atölyesinde sürdüren sanatçı, modelistlik ve öğretmenliğinden gelen titizliğini Bahattin Odabaşı, Orhan Taylan ve Veli Sapaz gibi ustalarla pekiştirdikten sonra resimlerinde belli ediyor. Bu güzel sergi 29 Mart'a kadar gezilebilecek. YORDAM Bil ki, sana söz taşıyan, senden de taşır. Seni sende olmayanla öven kimsenin, seni sende olmayan şeyle kötülemesinden emin olamazsın. ¥ Hasan-ı Basri EZBER Kavuşma Sana geliyorum yalnızlıklardan Yürüdükçe, hicran gülüyor gibi Yüreğimde dağlar yükseldi kardan Vuslat, adım adım ölüyor gibi Gözlerim, buzlayan kanatlarıyla Yorgun umutların peşinde her an Düşlerim, şahlanan kır atlarıyla Birer birer kopuyorlar zamandan Kısalan yolların uzadığını Kulağıma fısıldıyor her diken Mehtabına gömdüm hayal çağını Senden geliyorum sana gelirken ¥ Nurullah Genç (Yağmur'dan)